Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Parçalı bulutlu bir gökyüzüne baktığınızda, bazen, bulutların çeşitli silüetler oluşturmuş biçimde bir araya geldiğini görebilirsiniz ya da tavaya kırdığınız yumurtalar, size insan yüzünü anımsatan bir ifade gibi görünebilir. Cansız nesnelerde, yüz görme sanrısı oldukça yaygın bir fenomendir. Yapılan araştırmalar, bazı insanların, bu fenomeni diğerlerine kıyasla görmeye daha yatkın durumda olduklarını ortaya koyuyor. Current Biology'de yayımlanan güncel bir araştırma ise, bu durumu yaşayan canlıların sadece bizler olmadığını, makak maymunlarının da aynı fenomeni deneyimleyebildiklerini ortaya koydu.

Beynimizin nasıl çalıştığının bir sonucu olarak oluşan bu durum; bilimde, "pareidolia (sanrı)" olarak isimlendirilir. Beynimizde, bulunan sağ fuziform yüz bölgesi, yüzleri işlemeden sorumludur ve kişi, yüz örgüleri gördüğünde bu bölgede aktiflik gösterir. Bazen bulanık fotoğraflarda "hayaletler" görmek ya da Ay yüzeyinde insan yüzü görmek gibi örnekleri bulunan bu evrensel deneyim, sayısız ilginç fotoğrafın da çekilebilmesine ve devasa fiyatlarla satılmasına sebep olmuştur.

Pareidolianın, yalnızca insana özgü bir deneyim olup olmadığını araştırmak üzere, US National Institute of Mental'dan bilim insanları, makak maymunları üzerinde bir çalışma yürüttü. Makak maymunlarına bir dizi fotoğraf gösterildi. Fotoğraflar, insanlarda pareidolia oluşturan cansız nesneleri, aynı nesnelerin herhangi bir sanrı oluşturmayan hallerini ve bir makak maymunun yüzünü içeriyordu (aşağıdaki görsel).

Current Biology

İnsanların ve makak maymunlarının, diğer nesnelerin görsellerinden ziyade yüzler bulunduran görsellere daha uzun süre baktıklarını biliyoruz. Bu yüzden de ekip, fotoğrafları muhtemel her eşleşme (toplamda 1980) ile makak maymunlarına gösterdi ve her birine bakma sürelerini ölçtü.

Ölçümler sonucunda, makak maymunlarının, eşleşmelerdeki yanıltıcı yüzler bulunan fotoğraflara, yanıltıcı yüz bulundurmayan görsellere kıyasla çok daha uzun süre baktıkları görüldü. Maymunlar, gerçekten de pareidoliaya yenik düşmüş görünüyorlardı. İlginç bir biçimde, makak maymunları, yanıltıcı fotoğraflara; maymun yüzü fotoğraflarından daha uzun süre baktılar. Bunun muhtemel iki sebebi vardı: Belki de, makak maymunları, bu yanıltıcı " yüzlere" dair beyinlerinde daha uzun bir işlem süreci yürüttüler ya da yalnızca başka bir maymunun yüzüne odaklanmaktan rahatsız oldular.

Ancak, makak maymunlarının göz odaklanmaları yakından incelendiğinde, odaklandıkları bu noktaların genellikle nesnelerde "göz" ve "ağız" gibi algılanan bölgeler olduğu görüldü. Öte yandan, insanlar da gerçek yüzlere bakarken aynı noktalara odaklanırlar. Tıpkı insanlar gibi, makak maymunları da sosyal hayvanlardır ve iletişim için yüzsel bilgiye güvenirler.

Peki, nesnelerde aslında olmadığı halde yüzler bulunduğu algısına neden kapılıyoruz?

Beynimiz, erken yaşlarımızdan itibaren sürekli olarak yüzler görmek üzere hazırlanır. Bebekler, henüz daha rahimdeyken bile bir yüzü ayırt edebilir. Yapılan taramalar, ışığın cilt boyunca parladığında, fetüslerin tercihen; rastgele şekilleri görmezden gelip yüzlere benzeyen desenlere baktıklarını ortaya koyuyor.

Bir yüzü hızlıca saptamak ve beyinde canlandırmak, evrimsel anlamda da atalarımız için hayati bir rol oynamış olabilir. Bir grubun saldırgan mı yoksa arkadaşça mı olduğunu belirlemek noktasında, yüz ifadeleri oldukça kullanışlı bir veridir. Dolayısıyla, herhangi bir anlamsız durumdan anlamlı uyaranlar çıkarmaya çalışmamız, hayatta kalma becerimizi güçlendiren bir etkide bulunmuş olabilir.

Makak maymunlarının da sahte yüzleri kolayca algıladıkları gerçeği, sosyal hayvanlar için çevredeki yüzleri öncelikle tespit etmenin biyolojik avantajının altını çizmektedir. Bu durum, insanlardaki pareidolianın çok daha derinlerde kök bulduğunun bir göstergesidir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir