Mavi balinalar acıktıklarında, kuyruktan çeneye kendilerini gererek dik ve düz hale getirir, çene boşluklarını ve ciğer hacimlerini arttırarak, küçük deniz canlılarını hareketlerinin tersi yönü giderken yutmak amacıyla hızlanarak ileri doğru hareket ederler.

Büyük okyanus kütlesi ve basıncı sebebiyle, bilinen en büyük hayvan (leviathan) olan mavi balinanın hacmi bu hareketi sebebiyle küçülmektedir. İçinde mavi balinalar, fin ve kambur balinaların da olduğu Rorkualler olarak bilinen büyük balinalar ailesi (balaenopteridae), kendilerine yaşam alanı yaratmak adına özel fenotipler geliştirdi. Esnek çene eklemleri, deniz suyunu tutacak bir boşluk yaratmak için deforme olabilen bir dil, esneyebilen karın bölgesi ile ağzın ucundan göbeklerine kadar gerilebiliyor ve normal boyutlarını katlayacak şekilde hacim kazanabiliyorlar.

Şimdi, yeni bir çalışma başka bir zorunlu adaptasyonu da gün yüzüne çıkardı ve araştırma Current Biology' de yayımlandı. Yazının görseli olan fotoğrafta da görüldüğü gibi balinaların dil ve ağızlarında bulunan sinirlerin normal uzunluklarının iki katına kadar uzayabildiği bulundu.

Omurgalı hayvanların sinirlerinin esnemesi normalde ağrıya, acıya, felce hatta omurilikten sinirlerin kopmasına sebep olur. Rorkuallerin sinirleri ise, kollojen ve elastinler ile kalın duvarlar halinde çevrelenerek, dolanık yumaklar halinde bulunduğundan kolaylıkla ağrısız ve korunaklı şekilde esneyebiliyor. Bu proteinler insan derisinin de esnekliğini sağlayan proteinlerdir.

Balinaların ağızları genleştiğinde, sinir yumakları, kollojenler ve elastinler düz halde gerilene kadar açılıyor ve haddinden fazla uzamaya engel oluyor. Elastin ise özel bungee jumping halatları gibi gerisin geri büzüşmesini sağlıklı bir şekilde ilk haline dönmesini sağlıyor.

 

---

Referans : Sciencemag.org, Whales have elastic nerves, news.sciencemag.org/biology/2015/05/whales-have-elastic-nerves

---