Satürn'ün Uydusu Enseladüs'de Yaşam Olabilir
Görsel: GRAY LENSMAN QX!/FLICKR (CC BY-NC-SA 2.0)
Uzun yıllardır uzay araştırmalarının en büyük dallarından birini oluşturan astrobiyoloji ve Dünya dışı yaşam arayışları bell...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Görsel: GRAY LENSMAN QX!/FLICKR (CC BY-NC-SA 2.0)
Uzun yıllardır uzay araştırmalarının en büyük dallarından birini oluşturan astrobiyoloji ve Dünya dışı yaşam arayışları belli güdüler üzerine süregelmektedir. Bunlardan birisi şu kritik soruya dayanmaktadır; " Şu uçsuz bucaksız evrende biyolojik yaşam formları sadece Dünya üzerinde mi bulunuyor?" Bir diğer itki kuvveti ise Dünya bir felaketin eşiğine gelse insanoğlunun yaşama uygun olan başka bir gök cisminin üzerine taşınıp taşınamayacağı.
Bu ikinci etki son derece kafa karıştırıcı başka parametreleri de gündeme getirmekte ve hayal gücümüzü zorlamamıza neden olmaktadır. Bu alanda ortaya koyulan en güçlü ve en gerçekçi görüş "We're stucked here" (Burada sıkıştık kaldık) cümlesi ile anlatılan görüştür. Çünkü bir gezegenin, tam olarak alıştığımız oksijen, karbondioksit ve azot oranlarının aynı şekilde olduğu bir atmosfer barındırması, ekme biçme alanlarının olması, verimli bir toprak bulundurması çok mümkün görünmüyor. Olsaydı bile bizi bu gezegene taşıyacak bir teknoloji henüz mevcut değil. Bir de o gezegene doğru yolculuğumuz başarılı geçse bile zaman ve gün kavramının değişmesi bizi bir gün içinde öldürebilir. Takdir edersiniz ki 'Sirkadiyen ritim' bizler için son derece hayati bir önem taşıyor.
Yine de bu durumların ve hipotezlerin hiç biri insanın keşfetme ve öğrenme isteğine karşı üstünlük sağlayamıyor. Tüm uzay araştırmalarının büyük bir kısmı hala Dünya dışı yaşam arayışı üzerine yoğunlaşmış durumda.
Jupiter'in uydusu olan Europa, 2014'ten beri astrobiyologların araştırma listelerinin üst sıralarında yer alıyor. Ne var ki , NASA Satürn'ün uydularından biri olan Enceladus'un hidrotermal delikler taşıyor olabileceğini gösteren verileri yayımladı. Biliyorsunuz, benzer sıcak su gayzerlerinin ve buradan çıkan kimyasalların Dünya'daki yaşamı başlatan ve geliştiren bir etkisi vardı.
Popular Mechanics dergisindeki rapora göre, Cassini örneği üzerinde yapılan yeni ölçüm ve hesaplamalara göre Enceladus'un yüzeyi altında bulunan tuzlu okyanusundaki delikler 93 santigrat derece sıcaklığa kadar ulaşabiliyor. Bu sıcaklıkta kimyasal değişimler ve geçişlerin ( uydunun alt tabakalarındaki taşlar ile okyanusun arasında ) Dünya dışında yaşam arayışları için uyduyu çok çekici bir konuma getiriyor.
Biz oraya gidip orada yaşayamasak da belki oradaki canlı formları Dünya'ya getirip bir göz atabiliriz.
Yararlanılan kaynak : Sciencemag.org
Uzun yıllardır uzay araştırmalarının en büyük dallarından birini oluşturan astrobiyoloji ve Dünya dışı yaşam arayışları belli güdüler üzerine süregelmektedir. Bunlardan birisi şu kritik soruya dayanmaktadır; " Şu uçsuz bucaksız evrende biyolojik yaşam formları sadece Dünya üzerinde mi bulunuyor?" Bir diğer itki kuvveti ise Dünya bir felaketin eşiğine gelse insanoğlunun yaşama uygun olan başka bir gök cisminin üzerine taşınıp taşınamayacağı.
Bu ikinci etki son derece kafa karıştırıcı başka parametreleri de gündeme getirmekte ve hayal gücümüzü zorlamamıza neden olmaktadır. Bu alanda ortaya koyulan en güçlü ve en gerçekçi görüş "We're stucked here" (Burada sıkıştık kaldık) cümlesi ile anlatılan görüştür. Çünkü bir gezegenin, tam olarak alıştığımız oksijen, karbondioksit ve azot oranlarının aynı şekilde olduğu bir atmosfer barındırması, ekme biçme alanlarının olması, verimli bir toprak bulundurması çok mümkün görünmüyor. Olsaydı bile bizi bu gezegene taşıyacak bir teknoloji henüz mevcut değil. Bir de o gezegene doğru yolculuğumuz başarılı geçse bile zaman ve gün kavramının değişmesi bizi bir gün içinde öldürebilir. Takdir edersiniz ki 'Sirkadiyen ritim' bizler için son derece hayati bir önem taşıyor.
Yine de bu durumların ve hipotezlerin hiç biri insanın keşfetme ve öğrenme isteğine karşı üstünlük sağlayamıyor. Tüm uzay araştırmalarının büyük bir kısmı hala Dünya dışı yaşam arayışı üzerine yoğunlaşmış durumda.
Jupiter'in uydusu olan Europa, 2014'ten beri astrobiyologların araştırma listelerinin üst sıralarında yer alıyor. Ne var ki , NASA Satürn'ün uydularından biri olan Enceladus'un hidrotermal delikler taşıyor olabileceğini gösteren verileri yayımladı. Biliyorsunuz, benzer sıcak su gayzerlerinin ve buradan çıkan kimyasalların Dünya'daki yaşamı başlatan ve geliştiren bir etkisi vardı.
Popular Mechanics dergisindeki rapora göre, Cassini örneği üzerinde yapılan yeni ölçüm ve hesaplamalara göre Enceladus'un yüzeyi altında bulunan tuzlu okyanusundaki delikler 93 santigrat derece sıcaklığa kadar ulaşabiliyor. Bu sıcaklıkta kimyasal değişimler ve geçişlerin ( uydunun alt tabakalarındaki taşlar ile okyanusun arasında ) Dünya dışında yaşam arayışları için uyduyu çok çekici bir konuma getiriyor.
Biz oraya gidip orada yaşayamasak da belki oradaki canlı formları Dünya'ya getirip bir göz atabiliriz.
Yararlanılan kaynak : Sciencemag.org
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
01 Temmuz 2019
Titan Gölleri Etrafındaki Halkalar Neden Oluşuyor?
22 Haziran 2015
Satürn'ün Uydusu Titan'ın Üzerindeki Gizemli Göller
08 Ekim 2016
Satürn'ün Uydusu "Dione" Yüzeyaltı Okyanusuna Sahip
24 Kasım 2017
Titan'ın Havaküresindeki Beklenmedik Soğumanın Nedeni
09 Şubat 2016
Enseladüs'ün Okyanusunda Yaşam Olabilir mi?
30 Temmuz 2015
Tetis’in Kırmızı Çizgileri
26 Nisan 2017
Su, Hava, Yeni Uydular: Uzay Sondası "Cassini" Öğretiyor
11 Mart 2017
Uzay Sondası "Cassini"den Pan'ın Görüntüleri Geldi
19 Ocak 2019
Titan'ın Kuzey Kutbu'ndaki Metan Yağmurları