İnsanların, konuşmak gibi karmaşık becerileri nasıl öğrendiğine, ötücü kuşların incelenmesi ile ışık tutulabilir. Kuşlar ve insanlar, ses öğreniminde benzer bir davranış sergiliyorlar; gelişimlerinin hassas dönemlerinde, genç olanlar, yetişkin “eğitmenlerinin” bir kelimeyi söylerken çıkardıkları sesi ezberliyor, ardından, ezberlenen bu sesleri motor becerileri için uyarlıyor ve konuşma üretimi yapıyor.

Bebek, bir kelimeyi söylemek istediğinde o kelimenin beyinde bulunan şablonu ile kelimenin telaffuzunu karşılaştırıyor. Karşılaştırmadan elde edilen sonuç, motor hareketleri ile (ağız hareketi ve soluma gibi) sorumlu sinirsel devreye iletiliyor. Eğer karşılaştırma sonucu pozitifse, sinirlere gönderilen sinyal güçlendiriliyor, ancak negatifse, ses bir hata olarak algılanıyor ve sinirlere gönderilen sinyal düzeltiliyor.

eLife’ta yayımlanan çalışmada, yavru zebra ispinozlarının öttüklerinde, ilgili sinirsel devrelerinde neler olduğu açıklandı. Araştırmacılar, beynin merkezinde bulunan bazal gangliyaya bağlı korteksin bir bölümündeki sinir hücrelerini kayda aldılar. Kortikal-bazal gangliya konuşma gibi çokça tekrar edilen motor becerileri için kilit önem taşır. Bu yüzden; Tourette Sendromu, bağımlılık ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi durumlarla da doğrudan ilintilidir. Bulguya göre; kuşlar, ezberlemiş oldukları bir sesi çıkardıklarında beynin diğer bölgelerindeki aktivite düşerken, kortiko-bazal gangliyada bulunan bazı sinirlerin aktivitesinde artış görülüyor.

Hafızadaki bir sesi taklit eden seslendirmeler üretmek, zihinsel bir hedefe ulaşmak için davranışsal girişimlere karşılık gelen sinir aktivitesinde nadir bulunan bir değişiklik örneği sağlar. Araştırmacılara göre, belki de, insanların teniste bir servisin nasıl kullanılacağını öğrenmeleri ya da  hassaslık gerektiren diğer hareketleri nasıl yapabileceğini öğrenmesi de aynı süreç ile açıklanabilir.