Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Ebeveynlerin, çocuklarına olan davranışları aileden aileye farklılık gösterir. Kimi ebeveynler oldukça katı ve disiplinli iken, kimileri de çocuklarını daha serbest büyütür. Tabii ki katılık ve arkadaşlık arasındaki dengeyi de kurmayı başarmış birçok ebeveyn de vardır. Fakat bu yazıda değineceğimiz şey, katı ebeveynlik.

Çocukların sosyal-bilişsel gelişimleri üzerine çalışan ve bu alanda oldukça tanınmış bir bilim insanı olan, McGill University’den Victoria Talwar’ın öncülük ettiği yeni bir araştırmaya göre, çocuklarına olan davranışları, koydukları kurallar, verdikleri cezalar açısından katı olan ebeveynlerin bu otoriter davranışları, çocuklarını yalancıya dönüştürüyor olabilir. Bir başka deyişle herhangi bir kabahat ve istek için kaçınılmaz ceza ve yasak atmosferi yaratmak, çocukların bu ceza ve yasaklardan sıyrılmak için yalan söylemesine sebep oluyor.

Bilim insanları yaptıkları araştırma kapsamında, efektif genç yalancıları belirlemek için tasarlanmış ‘’Röntgencilik Oyunu’’ adını verdikleri bir test geliştirdiler. Bu testi, birisi oldukça katı kurallara ve diğeri de daha esnek kurallara sahip iki okuldaki öğrencilere uyguladılar. Öğrencilerden, bu test kapsamında arkalarındaki gürültü yapan nesneyi bakmadan tahmin etmelerini istediler.

Bu tahmin oyunundaki önemli nokta ise çıkardığı sesten ne olduğu tahmin edilecek nesnelerin sonuncusunun doğal sesinden çok daha farklı bir ses çıkartıyor olması. Yani test uygulanan bireyin ilk nesneleri tahmin etmesi kolay iken son nesneyi tahmin etmesi için göz ucuyla bakması gerekiyor. Örneğin eğer son nesne basketbol topu ise ve bu toptan çıkan ses kumbara sesi ise bu nesnenin ne olduğunu tahmin eden çocuğun göz ucuyla nesnenin ne olduğuna baktığı çıkarımı kolaylıkla yapılabilir.

Çalışmadaki bir diğer detay da tahmin oyunu sırasında odada yetişkin bulunmaması. Yani kapalı bir odada yapılan deney sırasında, çocuk içeride bırakılıp nesnelerin ne olduğuna bakmadan tahmin oyununu oynaması isteniyor. Araştırmanın bulgularına göre, baskıcı çevrelerde yetişen çocuklar hile yaptıklarında ve kendilerine hile yapıp yapılmadığı sorulduğunda, bir anda oldukça efektif yalancılara dönüşüyorlar. Daha serbest çevrelerde yetişen çocukların bazıları da yalana başvursa da yalana başvuran çocukların oranı serbest çevrelerde büyüyen çocuklarda daha dengeli.

Yalana başvuran çocukların neredeyse tamamı cezadan korktuklarında gerçeği bir şekilde saptırmaya çalışıyorlar. Fakat, ironik bir şekilde, baskıcı ailede ya da baskıcı okul ortamında büyüyen çocuklar, ciddi şekilde yalan söylemede daha başarılılar.

İlginç olan şu ki; yalan söylemek, ister doğal olarak ortaya çıkmış olsun ister aileden ve çevreden kaynaklansın, aslında pek de kötü bir şey değil. Aslında bir çocuk yalan söylediği zaman, bu bir kusurun göstergesi değil. Bir çocuğun yalan söyleyebiliyor olması, o çocuğun önemli psikolojik yetenekleri geliştiriyor olduğunun bir işareti.

Yani bir çocuğun bilişsel yetenekleri ile birini kandırabiliyor olmasının arasında ciddi bir bağlantı var. Bu durum hem çocuğun doğrusal olmayan düşünebilme yeteneğini hem de iyi çalışan bir işler belleği olduğunu gösteriyor. Tabii ki yalanının arkasında durabiliyor ve gerçeği saklamaya devam edebiliyor olması gerekiyor.

Talwar ve çalışma arkadaşlarının geliştirdiği, yalanın gelişimsel modeline göre; çocuklar ilk olarak 2 yaş civarındayken birincil yalanları söylemeye başlarlar. Bu yalanlar gelenlikle ufak hataları gizlemek için söylenir fakat ebeveynler tarafından pek de ciddiye alınmaz ve inandırıcı değildir. 4 yaşından itibaren ise çocuklar ikincil yalanları söylemeye başlarlar. İkincil yalanlar birincil yalanlara kıyasla daha detaylıdır ve suçlayıcı kişinin kişiliği, davranışı ve zihniyetine göre tasarlanmıştır. Bu yalanlar, birincil yalanlara göre daha inandırıcı olabilir. Üçüncül yalanlar ise 7-8 yaş civarında ortaya çıkar. Bu yalanlar, daha inandırıcı olması için gerçeklerle iç içe geçmiş ve hikayeleştirilmiş şekilde tasarlanırlar.

Yalanın bu erken evreleri, çocuğunuzun diğer çocuklardan daha zeki olduğunun bir göstergesi olabilir. Başarılı bir şekilde yalan söylemek; duygusal zekayı, konuşmayı, vücut dili yeteneklerini iyi kullanmayı ve empatik manipülasyonu barındırır.

Bir çocuk iyi yalan söyleyebiliyorsa, bu sizi çok da korkutmasın. Tabii ki çocuğun doğruları söylemesini ve hatta yalan söylemeye ihtiyacı olmadan yaşamasını öğütlemek oldukça önemli. Fakat iyi yalancı çocukların oldukça zeki ve başarılı olabilecekleri ihtimalini de göz ardı etmemek gerekiyor.




Kaynaklar ve İleri Okuma:

  • Emergence of Lying in Very Young Children, Developmental Psycology, Published online 2013 Jan 7.   doi:10.1037/a0031409

  • Rebecca Flood, Strict parenting turns children into liars, experts claim, Independent, Retrieved from http://www.independent.co.uk/news/uk/home-news/strict-parenting-turns-children-into-liars-experts-claim-a7202166.html

  • IFLscience, Stricter Parents Are Turning Their Children Into Effective Liars, Retrieved from http://www.iflscience.com/editors-blog/stricter-parents-turning-children-effective-liars/all/

  • Do as I say and not as I think: Parent socialization of lie-telling behaviour. Children & Society. doi:10.1111/chso.12139






 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir