Geceleri hangi şekilde gördüğümüz farketmez, küre şeklindeki Ay, karanlık gecelerde gökyüzünü aydınlatıyor. Peki, bir gece gökyüzüne baktığımızda Ay yerine tıpkı Satürn halkası gibi bir halka görsek nasıl olurdu?
Bilim insanları, birkaç milyar yıl önce Dünya’nın da halkası olduğu düşüncesine sahipler. Tahminlere göre halka, Dünya’nın uydusu oluşmaya başladığı zamanlar mevcuttu. Genelde kabul gören ‘’giant impactor’’ hipotezine göre, Theia olarak adlandırılan bir gezegen çok uzak bir zamanda Dünya ile çarpıştı. Bu çarpışmanın yarattığı patlama etkisiyle madde, patlayıp Dünya yörüngesine fırladı. Dünya yörüngesine fırlayan maddeler halka şeklinde bir görüntü oluşturdular. Halka görüntüsünü oluşturan bu maddeler, nihayetinde Ay’ı oluşturacaklardı.
Eğer bu birikintilerden oluşan halka Roche limiti arasında var olsaydı Dünya, Ay’a değil de bir halkaya sahip olabilirdi. (Bu kavram, 1847 yılında Fransız matematikçi Edouard Albert Roche tarafından tanımlanmıştır. Bir başka kütleye yaklaşan bir cismin o kütleye yakın kısımlarına etkiyen çekim kuvveti, uzakta kalan kısımlarına oranla daha fazladır. Eğer bu kuvvetler arasındaki fark cismin kendi yerçekimi kuvvetini aşarsa, cisim bütünlüğünü kendi yerçekimi ile sağlayamaz hale gelir ve dolayısıyla dağılır. Bu nedenle bir yıldızın Roche limitinden daha yakın yörüngede sabit kalabilen gezegenleri bulunamaz. Aynı şey gezegenler ve uyduları için de geçerlidir.) Eğer Dünya’nın orijinal halkası hala duruyor olsaydı ya da başka çarpışmalar sonucu yeni halkalar oluşsaydı, bu halkaların Dünya’dan görünüşü oldukça çeşitli olacaktı. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, halkanın görünüşü ona ne taraftan baktığınıza göre değişecekti -değişik enlem ve boylamlarda değişik görüntüler oluşacaktı. Büyük bir ihtimalle ekvator üzerinde ve ekvatora paralel bulunacak olan bu halka, ufukta görebileceğimiz en büyük ince ışık kesitlerine benzeyecekti.
Ekvatordan uzaklaştıkça, halkaların görüntüsü de daha fazla değişecekti. Halkalar bazı noktalardan oldukça geniş ve bazı noktalardan da ufka oldukça yakın görünecekti ve elimizi uzatsak dokunabilecekmişiz gibi hissettirecekti.
Halihazırda Dünya’nın uydusu olan Ay’ın yaptığı gibi, halkalar da geceleri güneş ışığını Dünya’ya geri yansıtacaktı. Muhtemelen halkaların yansıttığı ışık oldukça fazla olacağından, gezegen hiçbir zaman tamamen karanlık olamayacaktı, gecenin en derinlerinde bile bir şafak aydınlığı olacaktı.
Kaynaklar:
Bilim insanları, birkaç milyar yıl önce Dünya’nın da halkası olduğu düşüncesine sahipler. Tahminlere göre halka, Dünya’nın uydusu oluşmaya başladığı zamanlar mevcuttu. Genelde kabul gören ‘’giant impactor’’ hipotezine göre, Theia olarak adlandırılan bir gezegen çok uzak bir zamanda Dünya ile çarpıştı. Bu çarpışmanın yarattığı patlama etkisiyle madde, patlayıp Dünya yörüngesine fırladı. Dünya yörüngesine fırlayan maddeler halka şeklinde bir görüntü oluşturdular. Halka görüntüsünü oluşturan bu maddeler, nihayetinde Ay’ı oluşturacaklardı.
Eğer bu birikintilerden oluşan halka Roche limiti arasında var olsaydı Dünya, Ay’a değil de bir halkaya sahip olabilirdi. (Bu kavram, 1847 yılında Fransız matematikçi Edouard Albert Roche tarafından tanımlanmıştır. Bir başka kütleye yaklaşan bir cismin o kütleye yakın kısımlarına etkiyen çekim kuvveti, uzakta kalan kısımlarına oranla daha fazladır. Eğer bu kuvvetler arasındaki fark cismin kendi yerçekimi kuvvetini aşarsa, cisim bütünlüğünü kendi yerçekimi ile sağlayamaz hale gelir ve dolayısıyla dağılır. Bu nedenle bir yıldızın Roche limitinden daha yakın yörüngede sabit kalabilen gezegenleri bulunamaz. Aynı şey gezegenler ve uyduları için de geçerlidir.) Eğer Dünya’nın orijinal halkası hala duruyor olsaydı ya da başka çarpışmalar sonucu yeni halkalar oluşsaydı, bu halkaların Dünya’dan görünüşü oldukça çeşitli olacaktı. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, halkanın görünüşü ona ne taraftan baktığınıza göre değişecekti -değişik enlem ve boylamlarda değişik görüntüler oluşacaktı. Büyük bir ihtimalle ekvator üzerinde ve ekvatora paralel bulunacak olan bu halka, ufukta görebileceğimiz en büyük ince ışık kesitlerine benzeyecekti.

Halihazırda Dünya’nın uydusu olan Ay’ın yaptığı gibi, halkalar da geceleri güneş ışığını Dünya’ya geri yansıtacaktı. Muhtemelen halkaların yansıttığı ışık oldukça fazla olacağından, gezegen hiçbir zaman tamamen karanlık olamayacaktı, gecenin en derinlerinde bile bir şafak aydınlığı olacaktı.
Kaynaklar:
- Atkinson, Nancy. "What if Earth Had Rings?" Universe Today. Nov. 20, 2009. http://www.universetoday.com/45653/what-if-earth-had-rings/
- Jenvey, Karen. ""NASA Lunar Scientists Develop New Theory on Earth and Moon formation." NASA. Oct. 30, 2012 http://www.nasa.gov/topics/solarsystem/features/moon_formation.html
- Miller, Ron. "If Earth Had a Ring Like Saturn." iO9. May 20, 2013. http://io9.com/if-earth-had-a-ring-like-saturn-508750253
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

12 Aralık 2015
Artan Deniz Seviyeleri, Dünya'nın Dönüş Hızını Yavaşlatıyor

09 Nisan 2018
Yeni Bir Küresel Azot Kaynağı Keşfedildi

27 Eylül 2016
Kıtalar Sanılandan Çok Daha Erken Belirmiş Olabilir

03 Nisan 2015
Dünya'nın Merkezinden Geçen Yolculuk Ne Kadar Sürer?

29 Aralık 2015
Neden En Uzun Günler Aralık Ayındadır?

02 Ağustos 2016
Dünya Yaşamı Kozmik Açıdan Bir Erken Doğum mu?

03 Temmuz 2015
Yeryüzünde Keşfedilmemiş 340 Krater Kaldı