Post Author Avatar
Sevkan Uzel
Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör

Antartika kıyılarında, okyanusun derinliklerindeki sıcak hidrotermal bacaların çevresinde Gigantopelta chessoia adlı bir salyangoz yaşar. Bir süre önce yapılan bir çalışma sonucunda, dışarıdan bakıldığında diğer kabuklu sümüklü böceklerden pek de farklı görünmeyen bu hayvanın içinde, son derece sıra dışı süreçlerin gerçekleştiği ortaya çıktı. Araştırma ekibi, Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımladıkları makalede, gezegendeki başka hiçbir canlıda şimdiye dek karşılaşılmamış olan bir metamorfozun, G. chessoia türünde gözlemlendiğini duyurdu.

Japonya Deniz-Dünya Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nden derin deniz biyoloğu Chong Chen, buna "kripto-metamorfoz" (gizli başkalaşım) adını verdiklerini söylüyor. Kendisi, keşfettikleri gizli dönüşümün, metamorfoz sırasında diğer hayvanların çoğunda gerçekleşen dışsal beden değişimlerinden farklı olduğunu vurguluyor.

Salyangoz belli bir beden büyüklüğüne ulaştığında, sindirim sisteminin büyümesi duruyor. Böylece kabuğuna göre küçük kalan dişleri, midesi ve barsağı, genişleyen bir yemek borusu kapağına olanak veriyor. Organ öylesine büyüyor ki, salyangozun bedeninin çoğunu kaplıyor ve aslında yeni bir organ hâlini alıyor. Bakteriler tarafından kolonize ediliyor ve küçükken yiyecek bulmak için gezinen salyangozun artık bir şey yemesine gerek kalmıyor. Öylece oturuyor ve hücrelerinin içindeki bakterilerin ürettiği enerji sayesinde yaşamını sürdürür hâle geliyor. Yani söz konusu bakteriler ile arasında endosimbiyotik (içten-ortakyaşamsal) bir ilişki kurulmuş oluyor.

Buna benzer şekilde yemeden yaşayan hayvanlar mevcut. Örneğin bazı sığ su mercanları, dokularının içinde yaşayan alglerin güneş ışığından elde ettiği enerjinin sağladığı besinler sayesinde yaşar. Bu da endosimbiyotik bir ilişkidir. Denizlerin derinliklerine ise güneş ışığı ulaşmaz; oradaki bakteriler, bacaların sağladığı kimyasalları parçalayan kemobakterilerdir. Derin deniz besin zincirinin temeli budur. Nasıl mercanların içinde alg varsa, G. chessoia türü salyangozun bazı hücrelerinde de, hayvanın bacalardan soğurduğu hidrojen sülfid ve oksijeni enerjiye çeviren bakteriler vardır.

Salyangozun beden uzunluğu 5 ilâ 8 mm'ye ulaşır ulaşmaz, başkalaşım gerçekleşiyor: Yemek borusu bezi aniden genişliyor ve içi bakteri kaynamaya başlıyor.

Mideleri ve radulaları (yani dişli salyangoz dilleri) oldukça küçük olduğundan ve bakterilere dayalı olarak yaşayabiliyor gibi göründüklerinden, Dr. Chen ve çalışma arkadaşları başlangıçta bu salyangozların, yaşamlarının hiçbir döneminde hiç yemek yemediğini düşündüklerini anlatıyor. Ama türün küçük bireylerine yakından baktıklarında, anatomilerinin büyük bireylerden oldukça farklı olduğunu gördüklerini ekliyorlar. Küçüklerin iç organları, tıpkı diğer salyangozlarınki gibi, yani normal bir salyangoz iç yapısına sahip oluyor. İçlerinde bakteri de olmuyor.

Türün yakın akrabaları arasında kimyasal dönüştüren bakterilere dayalı yaşam süren sadece bir tür daha bulunuyor: Pulsu-ayaklı karındanbacaklı adlı armadillo benzeri yumuşakça. O türde, küçükler tıpkı büyüklere benziyor. Bu iki tür sonuç olarak aynı uyumlanmaya varmış olsalar da, oraya oldukça farklı yollardan geçerek ulaşmış.

Yiyecek için dolanıp otlamaktan, bakterilere dayalı yaşama bu geçişin dereceli mi (süt emmekten, katı besin yemeye geçiş gibi), yoksa ani mi (tırtılken yaprak yiyip, kelebek olur olmaz nektara geçiş gibi) olduğunu bilmek isteyen bilimciler, deniz yüzeyinin 2750 metre altından salyangoz topladı ve iç organlarını görüntüledi. Organların birbirlerine göre büyüklüklerini değerlendirerek, değişimin ani olduğunu belirlediler.

Salyangozun beden uzunluğu 5 ilâ 8 mm'ye ulaşır ulaşmaz, yemek borusu bezi aniden genişleyip, bakteri kaynamaya başlıyordu. Kuşkusuz, bu yeni bir başkalaşım türüydü; dışarıdan fark edilemiyor, içeriden gerçekleşiyordu. Farklılaşma, salyangoza kendi enerjisini kendi üretme avantajı sağlıyordu. Artık yemek aramayı bırakıp, kendini irileşmeye ve yavrulamaya verebilirdi.

Bu değişimi öğrenmek, bilimcilerin derin deniz ekosistemlerindeki enerji akışına ilişkin hesaplamaları da daha doğru biçimde yapabilmelerine yardım edecek. Dr. Chen, buna benzer bir kripto-metamorfozun başka türlerde de olabileceğini, bu konuda araştırmalarını sürdüreceklerini belirtiyor.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir