Post Author Avatar
İdris Kalp
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen
Cetus (Deniz Canavarı) takımyıldızında yer alan LHS 1140 isimli soluk kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde, yaşanılabilir bölgede yer alan LHS 1140b isimli yeni bir gezegen keşfedildi. Kırmızı cüceler, Güneş’ten daha küçük ve daha soğuk yıldızlardır. LHS 1140b kendi yıldızına, Dünya’nın Güneş’e olan mesafesinden 10 kat daha yakın olsa da, Dünya’nın Güneş’ten aldığı ışığın neredeyse yarısını alır ve yıldızın yaşanılabilir bölgesinin tam ortasında yer alır. Yörünge Dünya’da aşırı hassas bir şekilde görülebiliyor ve gezegen yıldızının önünden her bir devirde geçişinde, yıldızın ışığının bir kısmının 25 gün boyunca Dünya’ya ulaşmasını engelliyor.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden başyazar Jason Dittmann; “Geçtiğimiz 10 yıl boyunca gördüğüm en heyecan verici dış gezegen buydu. Bilimdeki en büyük araştırmalardan birini gerçekleştirmek, yani Dünya’nın dışında yaşama dair kanıtlar aramak için bundan iyi bir hedef bulamazdık” diye yorumda bulunuyor.
İsviçre’deki Cenevre Gözlemevi’nden ve aynı zamanda araştırma ekibinin üyesi olan Nicola Astudillo-Defru; “Kırımızı cücenin mevcut koşulları olumlu. LHS 1140, diğer küçük kütleli yıldızlara kıyasla kendi etrafında daha yavaş dönüyor ve daha az yüksek enerjili radyasyon yayımlıyor” diye açıklamada bulunuyor.

Varlığını bildiğimiz kadarıyla hayat için, bir gezegenin yüzeyinde sıvı halde su bulunması ve bir atmosfere sahip olması gerekiyor. Kırmızı cüceler genç olduklarında, yörüngelerinde bulunan gezegenlerdeki atmosferlere zarar verebilecek seviyede radyasyon yayımladıkları biliniyor. Mevcut gezegenin durumunda ise; gezegenin büyüklüğü, gezegenin yüzeyinde milyonlarca yıl önce magma okyanusu bulunmuş olduğu anlamına geliyor. Yıldız soğuyup, şimdiki ritmine döndükten sonra ise, bu kaynayan lav okyanusu atmosferi buharla besleyerek, gezegene su takviyesi yapmış olabilir.

Keşif ilk olarak, gezegenin yıldızın önünden geçerken yıldızın ışığındaki karakteristik azalmaya dair ilk göstergeleri tespit eden MEarth tesisi tarafından yapıldı. Ardından Avrupa Astronomik Araştırmalar Organizasyonu ESO’ya ait HARPS (the High Accuracy Radial Velocity Planet Searcher – Yüksek Kesinlikli Dairesel Hızla Gezegen Arayıcı) cihazıyla yapılan gözlemler, bu süper-dünyanın varlığını doğruladı. HARPS ayrıca gezegenin yörünge dönüş süresinin belirlenmesine yardımcı oldu ve gezegenin kütlesi ile yoğunluğunun elde edilmesine olanak sağladı.

Astronomlar gezegenin yaşının yaklaşık 5 milyar yıl olduğunu tahmin ediyorlar. Ayrıca gezegenin çapının Dünya’nın çapından 1,4 kat daha fazla (yaklaşık 18.000 kilometre) olduğu sonucuna da vardılar. Fakat Dünya’dan 7 kat büyük kütlesi ve bu nedenle daha yüksek yoğunluğu, gezegenin muhtemelen yoğun demir çekirdeğe sahip kayalardan meydana geldiğine işaret ediyor.
Eğer bir atomsferi varsa, bu gezegen şimdilik gelecekteki gözlemler ve atmosferinin karakterize edilmesi çalışmaları için en uygun aday. Ekibin iki Avrupalı üyesi, Xavier Delfosse ve Xavier Bonfils şu sonuca vardılar: “LHS 1140 yıldız sistemi, Proxima-b veya TRAPPIST-1 sistemlerine kıyasla, yaşanılabilir bölgelerde yer alan gezegenlerin gelecekteki niteleme çalışmaları açısından daha belki de daha önemli hedefler sağlayabilir. Bu yılın en dikkat çekici dış gezegen keşfi bu çalışma oldu!”

Özellikle Hubble Uzay Teleskopu’ndan gelecek olan gözlemler, LHS 1140b üzerine tam olarak ne kadar yüksek enerjili radyasyonun düştüğünü ve bu radyasyonun yaşamı destekleme olanaklarını ne kadar sınırlandırdığını değerlendirmeye olanak sağlayacak.
Gelecekte, ESO’nun yeni Devasa Teleskopu ile, dış gezegenlerin atmosferlerine dair detaylı gözlemler yapma olanağı bulabileceğiz ve LHS 1140b böyle bir çalışma için benzersiz bir aday.

Notlar:
Yaşanılabilir bölge, yıldızın çevresindeki gezegenin yüzeyinde sıvı halde su bulunması için uygun sıcaklığı sağlayan yörünge aralığını belirtir.
Gezegen, bildiğimiz haliyle yaşamın potansiyel olarak var olabileceği bölgede yer almasına karşın; bu bölgeye, kırmızı cücenin oluşumundan yaklaşık 40 milyon yıl sonrasına kadar girmemiş olması muhtemeldir. Bu süre boyunca, gezegen, yıldızının aktif ve saldırgan geçmişine maruz kalmış olabilir. Genç bir kırmızı cüce, çevresinde oluşan bir gezegenin atmosferindeki suyu kolaylıkla soyup çıkarabilir, tıpkı Venüs’te benzerinin yaşanmış olduğu gibi.
Bu çaba, diğer transit olayların da MEarth tarafından tespit edilebilmesini sağlamış, bu da astronomların, gezegenin tespitini kesin bir şekilde yapabilmelerine neden olmuştur.
Proxima Centauri çevresindeki gezegen Dünya’ya daha yakındır fakat muhtemelen yıldızını transit geçmiyor bu nedenle bir atmosfere sahip olup olmadığının belirlenmesini oldukça zorlaştırıyor.
TRAPPIST-1 sisteminin aksine, LHS 1140 çevresinde başka gezegen bulunamadı. Kırmızı cüceler çevresinde çoklu sayıda gezegen sistemlerinin yaygın olarak bulunduğu düşünülüyor, bu nedenle diğer gezegenler, çok küçük oldukları için şimdiye kadar tespit edilememiş olabilir.




Kaynak: Newly discovered exoplanet may be best candidate in search for signs of life < https://www.sciencedaily.com/releases/2017/04/170419131727.htm >
Referans: A temperate rocky super-Earth transiting a nearby cool star < https://www.nature.com/nature/journal/v544/n7650/full/nature22055.html > DOI: 10.1038/nature22055




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir