Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Cornell University'de gerçekleştirilen yeni bir araştırmada, iki ayrı yüksek derecede ölümcüllük arz eden virüsün proteinleri kombine edildiğinde patojenik -hastalık yapıcı- potansiyellerinin arttığı tespit edildi ve bu artışın nedenlerinin detayları incelendi.

Cornell'de Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Anabilim Dalı doçentlerinden Hector Aguilar-Carreno'nun yürüttüğü ve Journal of Virology'de yayımlanan çalışmada oldukça benzer bir senaryo, belirli bir virüs çifti için tespit edildi.

Bahsi geçen iki virüsün aynı anda sebep olacağı enfeksiyon aynı canlıda ortaya çıkabiliyor ancak şimdiye kadar bunun iki virüsün proteini bir araya getirildiğinde nasıl gerçekleşeceğini bilmiyorduk. Ko-enfeksiyon adı verilen bu durumda, virüslerin proteinlerinin yalnızca birlikte çalışabildiği değil aynı zamanda ayrı ayrı olduğundan daha iyi çalıştıkları keşfedildi.

Aguilar-Carreno ve araştırma ekibi Nipah ve Hendra virüslerinin bu virüsler tarafından enfekte olmuş (ev sahibi) canlının hücrelerine nasıl bağlanıp içine nasıl girdiği konusunda uzmanlar. Normal şartlarda doğal bu virüsler tarafından etkilenen canlının uçar köpek veya meyve yarasası adı ile bilinen yarasa türü olduğunu bilen araştırmacılar, virüslerin hücrelere tutunmalarını sağlayan 'G proteini' ve hücrenin içine girmelerini sağlayan 'F proteini' proteinlerine odaklandı.

Daha önceki araştırmalarda, G proteininin tutunmayı sağlamasının ardından G'nin F proteinini ters çevirerek hücre ve viral zarların birleşmesini yani enfeksiyonun ilk adımının atıldığını sağladığı tespit edilmişti.

Aguilar-Carreno bu iki proteinlerin aynı anda çalıştığını bildiğimizi ancak yeni partnerler ile nasıl işleyeceklerini merak ettiğini belirtti. Ortaklaşa olarak aynı meyve yarasasını enfekte edebilen virüsler arasında protein partneri değişiminin de doğal şartlar altında kendiliğinden gerçekleşebileceği de hesaba katıldı.

Araştırma ekibi farklı Nipah-Hendra proteinleri kombinasyonlarını teste tabi tutarak, bazı çift kombinasyonlarında proteinlerin birbirine sıkı sıkıya bağlandıklarını keşfetti. Ancak Hendra F ve Nipah G proteinleri kombini ile üretilmiş olan hibrit proteini virüs ve ev sahibi hücre füzyonunu son derece yükseltti. Yani bu tip kombinlerdeki proteinler arasında kurulan bağların oldukça zayıf ve kopmaya meyilli olduklarını söylemek mümkün.

Güçlü hibrit protein ikilisinin kullanım alanları ve potansiyel uygulama alanlarının da oldukça yaygın olabileceğine sürülüyor.

Aguilar-Carreno'ya göre bu iki proteinin etkileşim gücü yani ne kadar sıkı bir bağ kurdukları oldukça büyük bir önem arz ediyor. Çünkü eğer çok sıkı bir bağ ile etkileşim halinde olurlarsa koordine bir biçimde hücre içine giremeyebilirler. Bu bilgiye artık sahip olduğumuza göre, buradan yola çıkarak virüslerin hücre içine girmesine (viral-cell fusion) engel olabileceğiz.

Aguilar-Carreno yaptığı açıklamada bu tip bir terapötik yaklaşımın aşı verimliliğini artırmakta veya aşıya alternatif bir terapinin geliştirilmesinde kullanılabileceğini belirtti. Aguilar-Carreno'nun laboratuvarı aynı zamanda HIV de dahil olmak üzere birçok bulaşıcı viral hastalığın tedavisinde aşısız terapi veya gelişmiş aşı geliştirme çalışmaları da gerçekleştiriyor.

Enfekte olmuş hücrelerin hücre zarından bir parçanın içine paketlenerek hapsolmuş virüsler bu kapsül sayesinde ilaçlardan korunabiliyor ve diğer hücrelere de daha rahat ulaşıp enfekte edebiliyor. Laboratuvarda gerçekleştirilen çalışmalar ile, virüslerin de korunmasını engelleyecek terapi yolları ile daha verimli tedavi yöntemleri ve/veya aşılar geliştirilmesi bulunuyor.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir