Paleontoloji
01 Mayıs 2019
Tibet'teki Bir Mağarada Denisovanlara Ait Bir Çene Kemiği Bulundu
Şimdiye kadar hiç kimse, arkaik insanların böylesi yüksek çevrelerde yaşamış olabileceğini düşünmemişti.


Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Tibet Platosu'ndaki bir mağarada, Homo sapiens'in bu tür yükseklikleri fetheden ilk insanlar olmadığını gösteren bir Denisovan çene kemiği tespit edildi.
Daha önce sadece Sibirya Altay dağlarındaki bir mağarada bulunan fosillerle bilinen Denisovanlar, Neandertallerle (H. neanderthalensis) kardeş grup olarak kabul edilir. Bu da; bu ikisinin de ortak bir insan türü atasından evrimleştiği düşüncesinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Fakat, 4.500 metre yüksekliğindeki yüksek bir platoda Denisovan kanıtlarını bulmak; tıpkı Filipinler’deki bir mağarada Homo cinsinin daha önce bilinmeyen bir türüne dair bulgular elde etmemizde olduğu gibi insan evriminin düşündüğümüzden çok daha karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Bilim insanları insan türleri arasında bir miktar genetik karışımın meydana geldiğini ileri sürüyor. Yani türümüz de dahil olmak üzere, aynı zaman diliminde yaşamış diğer Homo türleri birbirleriyle muhtemelen çiftleştiler. Böylelikle de, bu eski türlere ait genler modern insan genomuna katılmış ve bugün Avustralya'ya kadar uzanan uzak insanlarda veya yerel modern insan popülasyonlarında Denisovan DNA izlerini takip edebiliyoruz.
Denisovanlar hakkında bugüne kadar bildiğimiz her şeyi Altay Dağları'ndaki mağarada bulunan fosillerden elde edilen DNA dizilemesi sonucu edindik. Bu, Himalaya insanlarının yüksek irtifalarda bulunan düşük oksijen koşulları olan hipoksiye dayanma kabiliyetine bağlı olan EPAS1 adı verilen bir gen varyantı veya mutasyonu içermiştir.
Ancak geçmişte bulunan Denisovan fosilleri 700 metre yüksekliklerde keşfedildiğinden, bu aşırı çevre genlerine sahip olmalarının nedeni tam olarak anlaşılamamıştı. Şimdiye kadar hiç kimse, arkaik insanların böylesi yüksek çevrelerde yaşamış olabileceğini düşünmemişti. Böylesi zorlu ve yüksek yerlerde yaşamanın yaklaşık 40.000 yıl önce yalnızca bizim gibi modern insanlara ait bir beceri olduğu düşünülmüştü.
Ancak görünüşe göre, Denisovan akrabalığı bulunan populasyonlar, Tibet Platosu'nda muhtemelen uzun süredir yaşıyorlardı ve bu nedenle de böyle bir mutasyon bu fosil homininlerde sabitlendi ve daha sonra modern işgalcilere geçti.
1 Mayıs'ta (2019) Nature'da yayımlanan bu araştırmaya konu olan Denisovan fosili, 1980'de yerel bir keşiş tarafından bulunmuş ve nihayetinde de Lanzhou Üniversitesi'ne devredilmişti. Fosil, bazı sağlam büyük azı dişleriyle birlikte alt çenenin yarısından oluşuyor. Azı dişlerinden birisinin henüz tamamen bozulmamış olmasından kaynaklı araştırmacılar çenenin genç bir Denisovan'a ait olduğunu öne sürüyor. Öte yandan 30 Kasım'da (2018) tarihinde Science'da yayımlanan araştırmada da Denisovanların Tibet Platosu'nda yaşamış olabileceğine dair deliller elde edilmişti.
Korunmuş DNA eksikliği, çenenin hangi türe ait olduğunu tespit etmek için proteinlerin kullanılmasını zorunlu kılıyordu. Dolayısıyla araştırma ekibi, fosilin tam yapısının %5 ila %90'ını oluşturan parçalarında bulunan kollajen yapısını oluşturan sekiz farklı tipte proteini izole etti. Bu da, proteinleri bilinen diğer hominin türlerininkilerle karşılaştırmak ve proteinlerin amino asitlerinin Altay dağı Denisovan fosillerinden elde edilen DNA ile eşleştiğini kanıtlamak için yeterliydi.
Radyoizotop tarihlemesi, çenenin yaklaşık 160.000 yıl önceye ait olduğunu ortaya koydu. Buna karşılık, H. sapiens'in bu aşırı irtifalardaki en eski kanıtı, yaklaşık 30.000 ila 40.000 yıl öncesine tarihlendirilmişti.
Bu da arkaik homininlerin Tibet Platosu'na yerleştiklerini ve modern Homo sapiens'in bölgeye gelmesinden çok önce yüksek irtifalardaki düşük oksijenli ortamlara başarıyla adapte oldukları anlamına geliyor.
Araştırma ekibi, yerel halk için kutsal bir yer olan Himalaya mağarasını altı ay içinde tekrar ziyaret etmeyi planladığını belirtiyor ve gelecek yıl daha fazla kazı için izin almayı umuyor. Şimdiden, kendi antik kökenlerimiz ve bir zamanlar dünyamızı paylaştığımız diğer insanlar hakkında başka ne bulacaklarını duymak için sabırsızlanıyoruz.
Daha önce sadece Sibirya Altay dağlarındaki bir mağarada bulunan fosillerle bilinen Denisovanlar, Neandertallerle (H. neanderthalensis) kardeş grup olarak kabul edilir. Bu da; bu ikisinin de ortak bir insan türü atasından evrimleştiği düşüncesinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Fakat, 4.500 metre yüksekliğindeki yüksek bir platoda Denisovan kanıtlarını bulmak; tıpkı Filipinler’deki bir mağarada Homo cinsinin daha önce bilinmeyen bir türüne dair bulgular elde etmemizde olduğu gibi insan evriminin düşündüğümüzden çok daha karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Bilim insanları insan türleri arasında bir miktar genetik karışımın meydana geldiğini ileri sürüyor. Yani türümüz de dahil olmak üzere, aynı zaman diliminde yaşamış diğer Homo türleri birbirleriyle muhtemelen çiftleştiler. Böylelikle de, bu eski türlere ait genler modern insan genomuna katılmış ve bugün Avustralya'ya kadar uzanan uzak insanlarda veya yerel modern insan popülasyonlarında Denisovan DNA izlerini takip edebiliyoruz.
Denisovanlar hakkında bugüne kadar bildiğimiz her şeyi Altay Dağları'ndaki mağarada bulunan fosillerden elde edilen DNA dizilemesi sonucu edindik. Bu, Himalaya insanlarının yüksek irtifalarda bulunan düşük oksijen koşulları olan hipoksiye dayanma kabiliyetine bağlı olan EPAS1 adı verilen bir gen varyantı veya mutasyonu içermiştir.
Ancak geçmişte bulunan Denisovan fosilleri 700 metre yüksekliklerde keşfedildiğinden, bu aşırı çevre genlerine sahip olmalarının nedeni tam olarak anlaşılamamıştı. Şimdiye kadar hiç kimse, arkaik insanların böylesi yüksek çevrelerde yaşamış olabileceğini düşünmemişti. Böylesi zorlu ve yüksek yerlerde yaşamanın yaklaşık 40.000 yıl önce yalnızca bizim gibi modern insanlara ait bir beceri olduğu düşünülmüştü.
Ancak görünüşe göre, Denisovan akrabalığı bulunan populasyonlar, Tibet Platosu'nda muhtemelen uzun süredir yaşıyorlardı ve bu nedenle de böyle bir mutasyon bu fosil homininlerde sabitlendi ve daha sonra modern işgalcilere geçti.
1 Mayıs'ta (2019) Nature'da yayımlanan bu araştırmaya konu olan Denisovan fosili, 1980'de yerel bir keşiş tarafından bulunmuş ve nihayetinde de Lanzhou Üniversitesi'ne devredilmişti. Fosil, bazı sağlam büyük azı dişleriyle birlikte alt çenenin yarısından oluşuyor. Azı dişlerinden birisinin henüz tamamen bozulmamış olmasından kaynaklı araştırmacılar çenenin genç bir Denisovan'a ait olduğunu öne sürüyor. Öte yandan 30 Kasım'da (2018) tarihinde Science'da yayımlanan araştırmada da Denisovanların Tibet Platosu'nda yaşamış olabileceğine dair deliller elde edilmişti.
Korunmuş DNA eksikliği, çenenin hangi türe ait olduğunu tespit etmek için proteinlerin kullanılmasını zorunlu kılıyordu. Dolayısıyla araştırma ekibi, fosilin tam yapısının %5 ila %90'ını oluşturan parçalarında bulunan kollajen yapısını oluşturan sekiz farklı tipte proteini izole etti. Bu da, proteinleri bilinen diğer hominin türlerininkilerle karşılaştırmak ve proteinlerin amino asitlerinin Altay dağı Denisovan fosillerinden elde edilen DNA ile eşleştiğini kanıtlamak için yeterliydi.
Radyoizotop tarihlemesi, çenenin yaklaşık 160.000 yıl önceye ait olduğunu ortaya koydu. Buna karşılık, H. sapiens'in bu aşırı irtifalardaki en eski kanıtı, yaklaşık 30.000 ila 40.000 yıl öncesine tarihlendirilmişti.
Bu da arkaik homininlerin Tibet Platosu'na yerleştiklerini ve modern Homo sapiens'in bölgeye gelmesinden çok önce yüksek irtifalardaki düşük oksijenli ortamlara başarıyla adapte oldukları anlamına geliyor.
Araştırma ekibi, yerel halk için kutsal bir yer olan Himalaya mağarasını altı ay içinde tekrar ziyaret etmeyi planladığını belirtiyor ve gelecek yıl daha fazla kazı için izin almayı umuyor. Şimdiden, kendi antik kökenlerimiz ve bir zamanlar dünyamızı paylaştığımız diğer insanlar hakkında başka ne bulacaklarını duymak için sabırsızlanıyoruz.
Kaynak ve İleri Okuma
- A late Middle Pleistocene Denisovan mandible from the Tibetan Plateau. Nature, (May, 2019). https://www.nature.com/articles/s41586-019-1139-x
- Jawbone of a Mysterious Denisovan Has Been Discovered in a Remote Cave in Tibet. ScienceAlert/Tessa Koumoundouros (accessed May 1st, 2019). https://www.sciencealert.com/archeologists-discover-why-the-mysterious-denisovans-had-high-altitude-adaptations
- The earliest human occupation of the high-altitude Tibetan Plateau 40 thousand to 30 thousand years ago. Science, (November, 2018). https://science.sciencemag.org/content/362/6418/1049
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

04 Eylül 2017
Ankara Yakınlarında Keseli Hayvan Fosili Bulundu

11 Ocak 2020
Fukuşima Çevresinde Gelişen Hayvan Popülasyonu

16 Kasım 2016
Büyük Kedilerin Ortak Atası Tibet’te Yaşamış Olabilir

28 Nisan 2015
Nepal'i vuran büyük deprem

25 Mart 2015
Antik Çin Uygarlığının En Önemli 10 Buluşu

26 Ekim 2017
Hindistan'da Jurasik Dönem İktiyozoru Fosili Bulundu

11 Haziran 2015
Modern Avrupa ve Orta Asya Toplumları Nereden Geldi?

13 Mayıs 2016
Türkiye'deki Tuzlu Göller, Mars'ta Yaşama Işık Tutabilir