Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Meme kanseri teşhisi koyulmuş kadınlar genellikle soyalı yiyecekler yememeleri üzerine uyarı alırlar çünkü soya temelli besinler anti-östrojen tedavisini engelleyebilmektedir. Amerikan Kanser Araştırma Birliği (AACR) 2015 Yıllık toplantısında sunumu yapılan bir araştırmaya göre bu tavsiye artık geçersiz. Çünkü hayvanlarda uzun süre soyalı yiyecek tüketimi, göğüs bölgesi tümörlerine karşı bağışıklığı uyararak, kanser oluşumunu engellediği gözlemlendi.

Hali hazırda uzun süredir soya tüketen kadınlar içinde bu açıklama çok rahatlatıcı oldu. Soyanın (özellikle jenistein veya isoflavon*dan dolayı) meme kanseri hücrelerinin büyümesine ve anti-östrojen tedavilerinin işe yaramamasına sebep olacağı düşünülüyordu. Bunun temel sebebi ise bu fikre sebep olan araştırmaların yapıldığı deney farelerinde sitotoksik T hücreleri olarak bilinen bağışıklık sistemi görevlilerinin bulunmamasıydı. Bu T hücrelerinin meme kanseri tümör hücrelerini tanıyarak onlara saldırdığı biliniyor.

Daha önceki bir çalışmada, aynı ekip yaşamları boyu jenistein tüketen sıçanların anti-östrojen tedavisine kontrol grubuna nazaran daha iyi cevap verdiğini göstermişti. Ayrıca bu sıçanların kansere tekrar yakalanma riskleri de ciddi oranda (yine bu yöntemle) düşürüldü. Soya fasulyesinde, baklada ve soya sütünde çokça bulunan jenistein , kanser riskini azaltan bir çok biyolojik etkiye de sahip. Ne var ki, jenistein ayrıca östrojen reseptörlerini, östrojen gibi davranarak aktive ediyor ve mevcut kanser hücrelerinin büyümesini de uyarmış oluyor.

Bu çalışmada ise araştırmacılar, önceki araştırmanın bulgularının bağışıklık sistemi aktiviteleri ile açıklamaya çalıştı : T hücreleri tümörlere saldırırken, diğer bağışıklık hücreleri T hücrelerinin bu yeteneğini engellemekte ve bağışıklık sisteminin tümör büyümesine engel olmasına engel olmakta..

Yumurtlama döneminden çok daha önce jenistein ile beslenmiş sıçanların, anti-östrojen tedavisine (tamoksifen ile tedavi) başlamadan çok daha önce T hücresi tepkilerini geliştirdiğini gözlemleyen araştırma ekibi, tedavi boyunca bağışıklık sisteminden saklanmaya çalışan tümörlerin de saklanmasını engelledi.

Jenistein bu işlevi, anti-tümör bağışıklık sistemlerini uyararak ve baskılayıcı bağışıklık mekanizmalarını aktive ederek başarıyor. Böylelikle kansere tekrar yakalanma riskini azaltıyor.

Günde 10 miligramdan daha fazla izoflavon tüketen kadınların, günde 4 miligramdan daha az tüketenlere nazaran kanser oluşturma riski çok daha az. Bir bardak soya sütü 30 mg civarı izoflavon içeriyor, ki bunların da çoğu jenistein maddesi olarak bulunuyor.

Bu ve önceki çalışmalar, soya ve soyalı yiyecek tüketmenin meme kanseri tedavisi sırasında tüketilebileceğini gösteriyor. Bağışıklık sisteminin tepkisi de bu tavsiyeyi haklı çıkarır nitelikte.

*İzoflavon : bitkilerde bulunan estorejen benzeri bir organik madde 




Referans : Sciencedaily.com, Animal study shows why long-time consumption of soyfoods reduces breast cancer recurrence, www.sciencedaily.com/releases/2015/04/150419193910.htm




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir