Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bilimciler üst düzey kavrama, anlama yeteneğimiz ve algısal yetilerimizin belirlenmesinde serebral korteks (İng. cerebral cortex) adlı beyin bölgesinin tek sorumlu olmayıp, serebellumun da bu işlevlerde ciddi bir rolü olduğunu gösterdi. "Beyincik" olarak da bildiğimiz serebellumun yeni keşfedilen bağlantı ve yetenekleri, "küçük beynin" aldığı veya alacağı hasarlarda ne gibi sorunların oluşabileceğini anlamamızı sağlayacak.

Araştırmacılara göre muhtemel bir serebellum hasarı yalnızca motorik tasklarda zayıflamaya değil, aynı zamanda sosyal bilişsel yetilerin de azalmasına sebep olabilir. Araştırmanın haberini yapan Hollanda Sinir Bilimi Enstitüsü (NIN) haber sayfasında verilen örnekte, aynı tipte kutuyu kaldırmaya çalışan bir genç bir de yaşlı bireyi aynı anda gördüğümüzde kolaylıkla sadece hareketlerdeki, güç, güven, sağlamlık, rahatlık ve esneklik gibi verilere dayanarak iki bireyi birbirinden ayırt edebileceğimiz belirtilmiş.

İşte bu tip üst seviye algısal operasyonların yürütülmesinde, eskiden sadece beynin en dış katmanı olan korteks veya serebral korteksin temel sorumlu olduğunu sanıyorduk. Hollanda Sinir Bilimi Enstitüsü tarafından yürütülen yeni çalışmada, korteksin çoğunlukla dengeli hareketten ve vücut oryantasyonu, pozisyonu ve konumunu değerlendiren ve yöneten beyincik veya diğer adıyla serebellumdan destek aldığı ortaya koyuldu.

Brain dergisinde yayımlanan çalışmada hareketlerin düzenlenmesinde ve hareket koordinasyonunda büyük bir rol sahibi olan beyinciğin tek rolünün vücut hareketlerinin regülasyonu olduğunu zannetmenin yanlış olduğu gösterildi. Beynin en arka alt kısmında konuşlanan beyincik, sandığımızdan çok daha karmaşık süreçlerde kortekse ve dolayısıyla diğer beyin bölgelerine yardımcı oluyor.

Nöro-görüntüleme tekniklerine başvuran NIN araştırmacıları, diğer bireylerin hareketlerini izlerken beynin hangi bölgelerinin aktive olduğunu incelemeya çalıştı. Sonuçlar direkt olarak serebellumda hareketlenme ve ateşlenen nöronlar olduğunu ortaya koydu. Bu da yalnızca bireyin kendi hareketlerinin değerlendirilmesinde değil, başkalarının hareketlerinin özelliklerini anlamamızda ve sonuçlar çıkarmamızda serebellumun aktif rol oynadığını gösteriyor.

İyi çalışmayan serebellumları da mercek altına almaya çalışan bilimciler, bir takım devam çalışmaları gerçekleştirdiler. SCA6 adı ile bilinen ve küçük beyni etkileyen hastalıktan muzdarip olan bireyler üzerinde serebellumun algısal yetilerini anlamak üzere deney dizayn ederek, hastalara siyah bir kutuyu kaldıran el videosu izleten araştırmacılar, kendilerinden kutunun ağırlığına dair tahminlerde bulunmalarını talep etti. Hastaların tahminlerinde oldukça yanıldığı, harcanan eforu ve dolayısıyla ağırlığı algılamakta el hareketlerini değerlendirilme zorluğu yaşadıkları ortaya koyuldu.

Bahsi geçen bulgular ve çalışmadaki diğer veriler sosyal bilişte küçük beynin doğru fonksiyonlarını çalıştırmasının ne denli öneme sahip olduğunu açıkça gösteriyor. Ancak bunun herhangi bir nörodejeneratif hastalığın tespitinde, yine fonksiyon kayıplarının nasıl tedavi edilebileceği noktasında nasıl kullanılabileceğini keşfetmemiz için henüz ileri araştırmalar gerekiyor.

Ne olursa olsun mevcut çalışma ile, bilişsel sistemin en önemli parçalarından birinin beyincik olduğunu anlamış olduk ki ne kadar uzun zamandır bu bölgeyi sadece birkaç özelliği ile biliyor olduğumuzu düşünürsek bu keşfin önemi daha iyi anlaşılabilecektir.



Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir