Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Zihinsel dalgınlık, konsantrasyonun bir düşmanı olarak düşünülür.
Fakat bu durum her zaman doğru değildir, dahası doğru türde bir dalgınlık, esasında odaklanmanıza yardımcı bile olabilir. Başı boş halde dolaşan zihninizi dizginlemenin ve dikkatinizi odaklanmanız gereken şeye yönlendirebilmenin basit birkaç yöntemi vardır.

1- Dalgınlık İçin Zihninize Daha Fazlasını Sunun
University College London'dan araştırmacıların yürüttüğü bir araştırmada, kasti olarak dikkat dağıtıcılar eklemenin --örneğin; sayfaya eklenmiş bir kenar süsü ya da bir miktar arka plan gürültüsü-- esasında dikkat dağılmasını azalttığı bulgusuna ulaşıldı. Araştırmacıların "yük teorisi" olarak tanımladığı bu durum; işe yarıyor çünkü; dikkat sınırlı bir kaynaktır, dolayısıyla, zihindeki bütün dikkat "yuvalarını" doldurursanız, dikkatinizin dağılmasına sebep olacak başka boş "oda" kalmayacaktır.


Bir zevk aramak, insanların odaklanmış halde kalmalarına yardımcı olabiliyor, fakat araştırmalara göre, bu arayış için iyi bir zamanlama ayarlamanız gerekiyor. Sıkıcı bir görev sırasında insanlara küçük ödüller sunmak, odaklanmalarını kaybetmelerini engellemiyor, ancak söz konusu sıkıcı aktivitenin sonuna büyük bir ödül koymak insanları "alarm halde" tutabiliyor. Boston Dikkat ve Öğrenme Laboratuvarı'ndan araştırmacıların yürüttüğü bu araştırmaya göre; bu yöntemin en işe yarar olduğu şekil ise; kişinin söz konusu görevden zihinsel göçünü engelleyecek bir "suç ortağı" bulunduğunda mümkün hale geliyor. Yakın bir arkadaş bu noktada iyi bir destekçi olabiliyor.


Öncelikle, zihninizin dalgınlık için fırsatlar kolladığını bilmeniz gerekiyor. Bu yüzden, ihtiyacını karşılaması için de ona tekrar tekrar fırsatlar sunmalısınız. Örneğin, zihninizi kurcalayan ve çözmeniz gereken bir mesele için zihninize bir mola verebilir, sonrasında tekrar görevinize geri dönebilirsiniz. Harvard University'den psikolog Paul Seli, bu yöntemin tamamen faydalı olabileceğini söylüyor.


Adrenalin desteğinin zihninizi yoğunlaştırmaya yarayacağını düşünebilirsiniz, ancak stres aslında bilişsel kontrol devrelerindeki reseptörlere bağlanan noradrenalin de dahil olmak üzere hormonların salınımını uyarır. Bu da, düşüncelere dalan zihninizin takibini güçleştirir. Dolayısıyla rahatlamanız, kopan zihninizi çabuk toparlayabilmeniz için uygun zemini sağlayacaktır.


Uyku eksikliği, mental performansı etkileyerek hem iç hem de dış dikkat dağıtıcılara direnme yetimizi azaltır. Üstelik, uyku, hafıza pekiştirilmesi için de son derece önemlidir. Güncel araştırmalar, bir sınavdan önce kendinize bir saatlik bir uyku arası vermenizin, uyanık halde zihninizi toparlamak için sarfettiğiniz eforun çok daha azını harcayarak toparlanmanıza sebep olduğunu ortaya koyuyor.


Yapılan bir araştırmada, sıkıcı bir ses kaydını dinlemeye zorlanan insanların; ses kaydını dinleme sırasında bir şeyler karalamalarına izin verildiyse kayıtta söylenenleri sonradan daha iyi hatırlayabildikleri ortaya koyuldu. Fakat, bu noktada karalamanın içeriği de önemli. Hatırlamaya çalıştığınız şeyle ilgili bir şeyler karalamanın, kasıtlı bir zihin dalgınlığı olarak nitelendirilmesi mümkündür, bu da kopmalar yaşayan zihninizin söz konusu göreve odaklanmasına yardımcı olabilir. Ancak çok fazla detaya girmemelisiniz, eğer ki yaptığınız karalama, bütün dikkatinizi kendisine çekiyorsa, bu da her şeyin tersine dönebileceği anlamına gelir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir