Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Baylor University’den araştırmacıların yaptığı yeni araştırmaya göre, uzun soluklu uykuların takip ettiği kısa süreli uyuklamalar genç yetişkinlerde – özellikle de büyük projelerle uğraşanlarda- hem dikkat hem de yaratıcılık anlamında daha kötü kavrayışla ilişkilendiriliyor.
Çalışmaya katılan bireylerin, geceden geceye değişen uyku sürelerinde ne kadar fark varsa, haftalar içinde kavrama kabiliyetlerinin o kadar düşüş gösterdiği görüldü. Tıpkı dönem projelerini teslim edecek olan öğrencilerin uykusuz kalması, sonrasında uykuya doymaları ve yine uykusuzluğu tekrarlamalarında olduğu gibi, birçok görevin ve zamanlamaların barındığı büyük projeler de uyku sürelerinde değişkenliğe sebep olmakta.
İç dizayn öğrencileri ile yapılan çalışma, Journal of Interior Design’da yayımlandı. İç dizayn, uykusuzluğun onur madalyası olarak görüldüğü ilginç bir kültür. Bir proje için gece geç saatlere kadar çalışmak, bu alanda ertelenerek geciktirilen işlerle ilişkili olarak değil, normal programın bir parçası olan bir gelenek olarak görülmekte. Herbirinin ayrı teslim tarihi olan uzun projeler, öğrencilerin günlerce uykusuzluk ve ardından günde 10 veya daha uzun süre uyku şeklindeki döngülere girmesine sebep oluyor.
Çalışma, en iyi dizayn fikirlerinin gece yarısı akla geldiği şeklindeki genel bir kanıyı sorgulamaktaydı ve sonuçlar ise tam tersini gösterdi. Tutarlı alışkanlıkların en az toplam uyku süresi kadar önemli olduğu ortaya çıktı.
Çalışma sonuçları, düzensiz uykunun planlama, karar alma, hataları düzeltme ve yeniliklerle başa çıkma gibi özel dikkat gerektiren durumlarla, dengesiz uykunun ise yaratıcılıkla düşman olduğunu gösterdi. Genç yetişkinler için önerilen 7-9 saatlik uyku süresine rağmen, çalışmaya katılan iç dizayn öğrencilerinin uykuları daha kısa ve kesintiliydi.
Araştırmacılar, hareketleri takip etmeye olanak sağlayan bileklikler giydirilen öğrencilerin uyku düzenlerini ölçtü; aynı zamanda öğrenciler uyku miktarları ve kalitelerini de bir günlüğe kaydetti. Bileklik, uyku kalitesini etkileyen net uyanışları ölçmekteydi. Tüm katılımcılar, yaratıcılık ve özel dikkat için iki bilişsel testi tamamladı.
Testler, çalışmanın ilk ve son günlerinde, günün aynı saatlerinde yapıldı. Çalışmanın sonucunda, ilk bakışta ilişkili görünmeyen şeyleri ilişkilendirebilme olarak da nitelendirilebilecek “yaratacılığın” ve farklı bir iş yaparken akıllarında başka bir şeyi tutma gibi “işler bellek” olarak da adlandırılan özel dikkatin ciddi anlamda azaldığı görüldü.
Referans: Elise King, Mericyn Daunis, Claudina Tami, Michael K. Scullin. Sleep in Studio Based Courses: Outcomes for Creativity Task Performance. Journal of Interior Design, 2017; DOI: 10.1111/joid.12104
Çalışmaya katılan bireylerin, geceden geceye değişen uyku sürelerinde ne kadar fark varsa, haftalar içinde kavrama kabiliyetlerinin o kadar düşüş gösterdiği görüldü. Tıpkı dönem projelerini teslim edecek olan öğrencilerin uykusuz kalması, sonrasında uykuya doymaları ve yine uykusuzluğu tekrarlamalarında olduğu gibi, birçok görevin ve zamanlamaların barındığı büyük projeler de uyku sürelerinde değişkenliğe sebep olmakta.
İç dizayn öğrencileri ile yapılan çalışma, Journal of Interior Design’da yayımlandı. İç dizayn, uykusuzluğun onur madalyası olarak görüldüğü ilginç bir kültür. Bir proje için gece geç saatlere kadar çalışmak, bu alanda ertelenerek geciktirilen işlerle ilişkili olarak değil, normal programın bir parçası olan bir gelenek olarak görülmekte. Herbirinin ayrı teslim tarihi olan uzun projeler, öğrencilerin günlerce uykusuzluk ve ardından günde 10 veya daha uzun süre uyku şeklindeki döngülere girmesine sebep oluyor.
Çalışma, en iyi dizayn fikirlerinin gece yarısı akla geldiği şeklindeki genel bir kanıyı sorgulamaktaydı ve sonuçlar ise tam tersini gösterdi. Tutarlı alışkanlıkların en az toplam uyku süresi kadar önemli olduğu ortaya çıktı.
Çalışma sonuçları, düzensiz uykunun planlama, karar alma, hataları düzeltme ve yeniliklerle başa çıkma gibi özel dikkat gerektiren durumlarla, dengesiz uykunun ise yaratıcılıkla düşman olduğunu gösterdi. Genç yetişkinler için önerilen 7-9 saatlik uyku süresine rağmen, çalışmaya katılan iç dizayn öğrencilerinin uykuları daha kısa ve kesintiliydi.
Araştırmacılar, hareketleri takip etmeye olanak sağlayan bileklikler giydirilen öğrencilerin uyku düzenlerini ölçtü; aynı zamanda öğrenciler uyku miktarları ve kalitelerini de bir günlüğe kaydetti. Bileklik, uyku kalitesini etkileyen net uyanışları ölçmekteydi. Tüm katılımcılar, yaratıcılık ve özel dikkat için iki bilişsel testi tamamladı.
Testler, çalışmanın ilk ve son günlerinde, günün aynı saatlerinde yapıldı. Çalışmanın sonucunda, ilk bakışta ilişkili görünmeyen şeyleri ilişkilendirebilme olarak da nitelendirilebilecek “yaratacılığın” ve farklı bir iş yaparken akıllarında başka bir şeyi tutma gibi “işler bellek” olarak da adlandırılan özel dikkatin ciddi anlamda azaldığı görüldü.
Referans: Elise King, Mericyn Daunis, Claudina Tami, Michael K. Scullin. Sleep in Studio Based Courses: Outcomes for Creativity Task Performance. Journal of Interior Design, 2017; DOI: 10.1111/joid.12104
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
21 Mart 2015
Aşırı Aydınlatma Bizi Hasta mı Ediyor?
17 Mayıs 2015
Neden Uyuruz?
24 Ocak 2015
Uyku ve Bellek Beraber Çalışıyor!
04 Ağustos 2018
Ağaçların Uyku Çevrimleri İnceleniyor
14 Aralık 2018
Ekrana Bakmak Uykuyu Nasıl Engelliyor?
05 Şubat 2017
Uyku Esnasında Beyin Kendini Nasıl Yeniler?