"Bir düşüneyim: Bu sabah kalktığımda ben, ben miydim? Sanki biraz farklı gibiydim, ama ben aynı ben değilsem, o zaman ben kimim? İşte asıl bilmece bu!”

Yeni bir çalışmada 4-6 yaş grubu çocuklarda FABP4 proteininin otizm spektrum bozukluğu (ASD) için yeni bir biyoişaretçi olduğu keşfedildi.

Kadınla konuşmaya çalışan doktorlar, kadının kafasının son derece karışık olduğunu ve yataktan kalkmakta ısrarcı olduğunu gözlemlediler.

Morton, kafataslarının hacmini ölçerek beyin büyüklüklerine dair kayıtlar tutuyordu. Beyin hacmini ölçmek için kullandığı alet ise hardal tohumlarıydı.

Geçmiş çalışmaların metaanalizi, müzik eğitiminin çocuklarda zorunlu olarak ders başarısını ve hafıza gibi önemli kognitif yetenekleri geliştirmediğini ortaya koydu.

Her yıl bu kadar fazla bilimsel araştırmanın yayımlanıyor oluşu da haliyle neyin daha önemli, neyin daha ilginç veya neyin daha az önemli olduğunu ayırt edebilmeyi zorlaştırıyor.

Bu koku, bazen yeni alınan bir kitabın sayfalarına, bazen bir elbisenin kumaşına, bazen girdiğiniz yeni bir ortama, bazen fırından yeni çıkmış bir ekmeğe gizlenmiş haldedir.

Artık davranışsal evrim çalışmalarında her ne kadar farklı maymun türleri ile ortak atalarımızdan farklı davranış tiplerinin miras kaldığını biliyor olsak da, yeni bir çalışmada düşünüş biçimlerimizin genel olarak maymunlarla aynı kalıplara dayandığı gözlemlendi.

Arkasında bilim olmadan sunulan herhangi bir reçete tamamen değersizdir.

"...Uyurken bile bu acıyı hissedebiliyorum. Sanki kafamın içerisinde bir yerdeymiş gibi ve hep orada olduğunu biliyorum. Daima sınırlarımı zorluyor ve daima sınırlarımı aşıyor."

İnsan nüfusunun yarısından fazlasının, hayatının bir noktasında altı temel grubu bulunan nematodlardan en az birine maruz kaldığı tahmin ediliyor.

İnsan, şiddeti toplumsal olarak icat eder ve kullanır; bunu icat etmek de insanın toplumsal yapısının bir sonucu olarak ortaya çıkar.