Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
COVID-19 salgını hakkında sahte haberlerin çoğalması, tehlikeli bir “infodemik” (yanlış bilgi salgını) olarak tanımlanabilir. Sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, komplo teorileriyle dolu videolar, Whatsapp gruplarında dolaşan "Bir arkadaşımın arkadaşının X hastanesindeki teyzesi" gibi spekülatif haberler, doğru bilgilere kıyasla çok daha hızlı yayılabilmektedir. Bu mesajlar, halk sağlığını riske atabilecek, sosyal bozulma ve bölünmeye katkıda bulunabilecek yararsız, yanlış veya hatta zararlı bilgi ve tavsiyeler içerebilir.

Bilginin güvenilirliğini sorgulamak herkes için önemli bir meseledir. Kafa karıştırıcı bir biçimde, bazı yalan haberlerin bir miktar doğru bilgi içeriyor olmaları da onları saptama ve doğrulama noktasında işimizi zorlaştırmaktadır. Bu gibi yalan haberler, içlerinde gazeteciler, doktorlar hatta Prof. ünvanlı kişilerin de bulunduğu güvenilen bir arkadaş veya bir aile ferdi tarafından yayılabiliyor.

Kimi zaman haberin yayılmasına olanak tanıyan kişiler, haberi paylaşmadan önce tamamını okumuyor, yalnızca göz gezdirip paylaşıma sokuyor olabilirler. Dolayısıyla "yanlış bilgi salgınının" bulunduğu böylesi bir ortamda, hepimize bazı sorumluluklar düşüyor. Öncelikle, paylaşmaya karar verdiğiniz şeyi tamamen okumadan ve doğruluğunu teyit etmeden dolaşıma sokmamalısınız

Eğer ki okuduğunuz haber, bulunduğu tavsiye ve argümanlarında diğer hikayelere göre çok daha yüksek bir kesinlik iddia ediyor gibi görünüyorsa, bu haberi sorgulamalısınız. İnsanlar yüksek belirsizlik, kaygı ve panik dönemlerinde kesinlik ararlar. Bu yüzden de, genellikle yanlış çıkarımlar içeren, güven veren ve kolay çözümler sunan bilgileri daha kolay kabul etmek --ne yazık ki-- böylesi dönemlerde oldukça doğaldır.

Benzer şekilde, eğer ki size sunulan haber diğer haberlere kıyasla, anlık duygudurumunuzda ciddi coşkulara ya da derin çöküşlere neden oluyorsa; bu haberin doğruluğunu test etmelisiniz. Çünkü sahte haberler, doğru haberlere kıyasla daha abartılı ögeler içererek dikkatinizi çekmeye çalışacaktır.


Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Kaynak: Kaynağı sorgulayın. Salgın sırasında "İsviçreli uzmanlar", "Japon doktorlar" veya "Yale Üniversitesi" gibi bol atıflar görebilirsiniz. Böylesi durumlarda, haber içerisinde tekrarlanan kaynağın doğrudan websitesine giderek kontrol edin. Eğer ki kaynak "bir arkadaşımın arkadaşı" ise, kişiyi doğrudan tanımıyorsanız bu bir söylentidir, kulak asmayın.

Logo: Sizinle paylaşılan ya da dolaşıma sokulmuş bir haber herhangi bir kurumun logosunu içeriyorsa, bu logonun kurumun orijinal logosuyla aynı olup olmadığını kontrol edin.

Bozuk Dilbilgisi: Güvenilir gazeteci ve kuruluşların tekrarlanan yazım ve dilbilgisi hataları yapma olasılığı daha düşüktür. Paylaşıma sokulmuş bir haber, bolca Türkçe dilbilgisi hatası içeriyorsa, haberin yalan olduğu konusundaki şüpheleriniz muhtemelen haklı çıkacaktır. Ayrıca, tamamen büyük harflerle yazılmış veya çok sayıda ünlem işareti içeren herhangi bir şey de şüphelerinizi artırmalıdır.

Taklit Sosyal Medya Hesapları: Bazı sosyal medya hesapları, gerçek hesapları taklit edebiliyor. Örneğin, karşınıza çıkan ve güvenilir bir kaynak olarak gördüğünüz hesap adıyla paylaşılan bir haber gördüğünüzde hesabı görüntüleyerek daha önce yaptığı paylaşımları, beğenilerine eklediği paylaşımları kontrol ederek hesabın gerçek olup olmadığını anlayabilirsiniz. Kurumsal hesaplar, yaptığı paylaşım ve beğenilerde profesyonel bir tutum sergiler. Sosyal medya platformları, gerçek hesapları doğrulamanın yanı sıra sahte hesapları ve haberleri kaldırmaya veya işaretlemeye çalışıyor, ancak yine de eleme sürecini bir şekilde geçen sahte hesap ve bilgiler yayılabiliyor.

Aşırı Paylaşım İsteği Uyandırması: Önünüze düşen haber ya da bilgi sizi paylaşmaya zorluyorsa, dikkatli olmalısınız. Viral mesajların yayılması genellikle bu yöntemle gerçekleşir.

Gerçekliği Teyit Eden Websitelerini Takip Edin: Teyit veya Doğruluk Payı gibi Türkçe websiteleri, sahte haberlerin doğruluğunu araştıran platformlar olarak hizmet veriyor. Bu gibi kaynaklardan ya da arama motorlarını kullanarak haberin doğru olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Ayrıca ana akım medya tarafından paylaşılan bir makalenin başlığını Google Akademik'de (Google Scholar) aratıp varlığını kontrol edebilir, eğer varsa en azından makalenin giriş kısmını gözden geçirmeniz ve sunulan haberdeki gibi bir veri içerip içermediğine bakabilirsiniz.


Kime Güvenmeliyiz?

COVID-19 hakkında doğru sağlık bilgisi almak için Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri(CDC) ve Türk Tabibler Birliği'nin websitelerini takip etmenizi öneririz. Birincil kaynaklar, ana akım medya kaynaklarından her zaman daha sağlıklı bilgiler sunar.

Bazen devlet kurumları dahi yanlış bilgilere sahip olsa da; sosyal medya ve viral mesajlaşmadaki doğrulanmamış kaynaklardan çok daha güvenilirdirler. Örneğin BilimFili olarak bizler, güvenilir bir popüler bilim platformu olarak 2014 yılından beri ülkemizde yayın yapmaktayız ve yayınladığımız tüm makale ve haberleri, birden fazla akademik kaynaktan karşılaştırmalı kontrol yaparak, mutlaka doğrulanmış referanslar içerecek şekilde okurlarımıza sunuyoruz.

Şarlatanlar, insanların paralarını harcamaları için yanlış önlemleri ve tedavileri teşvik ediyor olabilir. COVID-19'un bilimsel olarak doğrulanmış henüz bir tedavisi bulunmamaktadır. Doktorunuz dışındaki kimselerin size önerdiği tüm ilaç, bitkisel takviye, beslenme destek maddesi ve tedavileri uygulamaktan kaçınmalısınız. Bu gibi takviyelerin etkileri, bazen kaybettiğiniz paradan çok daha ağır olabilir. İran, COVID-19'u tedavi etmek için yanlış bir girişimde bulunarak kaçak içki içtikten sonra en az 44 kişinin alkol zehirlenmesinden öldüğünü bildirdi.

Ne yazık ki, şimdiye kadar verilen en temel ve doğru tavsiye, mucize ya da özel bir yöntem sunmayan el yıkama davranışıdır. Ellerinizi yıkayın, yüzünüze dokunmamaya özen gösterin, dirseğinizin içine ya da tek kullanımlık bir mendile hapşırın veya öksürün. Kalabalık mekânlardan uzak durun, sosyal mesafeyi koruyun (en az 1.5-2 metre), mümkün olduğunca evinizde kalın. Birçok devlet, herkesin, özellikle de en savunmasız olanların sağlığını korumak için izlenmesi gereken sokağa çıkma yasakları da dahil olmak üzere çeşitli önlemler alıyor.

Bu "yanlış bilgi salgınına" hepimiz maruz kalabiliyoruz. Hepimize sorumluluk düşüyor, hemen şimdi ailenize ve arkadaşlarınıza neye güvenecekleri konusunda karar vermelerinde yardımcı olun.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir