Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Kumaşları çok yüksek çözünürlükte gözlemlemek, bazı yüz maskelerinin partikülleri diğerlerinden nasıl daha iyi filtrelediğini anlamaya yardımcı olur. Dahası, akın çekimler, artık dünyadaki yaşamın önemli bir parçası haline gelen sıradan nesnelerin görünmeyen güzelliğini de ortaya çıkarır. Bilim insanları, özellikle de yüze iyi oturduğunda ve doğru takıldığında maskelerin yeni koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmada ne kadar etkili olabileceğini göstermeye devam ediyor. 

Kullanılan malzemelerin nasıl çeşitli özelliklere sahip olduğuna dair ipuçlarını ise bu materyallerin mikro ölçekli dokularını incelediğimizde görebiliyoruz. Araştırmacılar, çok yüksek çözünürlüklü ve detaylı bir görüntü sağlayan elektron mikroskobu kullanarak, kahve filtrelerinden tutun da COVID-19 salgınının başlangıcından beri gündelik hayatın bir parçası haline gelen cerrahi maskeleri ve N95 maskeleri inceledi.

N95 maskesinin elektron mikroskubu altındaki görüntüsü. Maskenin iki dış katmanı
arasında birbirine geçmiş ağ örgüsü içeren filtre katmanı görülüyor.
Görsel Kaynak: E.P. Vicenzi/ Smithsonian Museum Conservation Institute

2020 yılında ACS Nano'da yayımlanan araştırmada, N95 maskelerin, COVID-19'a neden olan virüs olan SARS-CoV-2 gibi aerosollerden koruma sağlamada en etkili olduğu sonucuna ulaşıldı. Araştırmacılar, şifon veya suni ipek gibi sentetik kumaşların, sıkıca dokunmuş pamuklu flaneller kadar çok parçacığı tutmadığını bildirdi.

Mikroskobik dokular, her kumaşın aerosolleri filtreleme yeteneğini açıklamaya yardımcı olur. Örneğin, pamuk liflerinin rastgele dağılma özelliği --buruşuk dokusu, bükülme ve katlanma gibi karmaşık şekilleri ile-- muhtemelen diğer kumaşlardan daha fazla nano ölçekli parçacığı yakalamasına olanak tanır. Buna karşılık, polyester kumaşlar oldukça organize, çoğunlukla düz ve pürüzsüz liflere sahiptir, bu da onları yüz maskeleri olarak daha az verimli hale getirir.

Pamuklu maskelerdeki kaotik yapı, partiküllerin kumaş içerisinden geçmesini engelliyor.
Görsel Kaynak: E.P. Vicenzi/ Smithsonian Museum Conservation Institute

8 Mart'ta (2021) ACS Applied Nano Materials'da yayımlanan araştırmada, pamuklu kumaşların aynı zamanda nefesteki nemi emerek de ek koruma sağladığı ortaya koyuldu. Suyu seven yapısı sayesinde pamuk, nemli ortamlarda şişer, bu da partiküllerin maskeden geçmesini zorlaştırır. Polyester ve naylon maskeler ise nefesteki suyu uzaklaştırır, bu nedenle de ek bir faydası yoktur. 

Mikroskobik düzeyde yapılan incelemeler, maskelerin koruyucu materyal yapısını da gözler önüne seriyor. Bu görüntüler aynı zamanda maske takmanın patojenlerin yayılmasını yavaşlatmada nasıl bir fark yarattığını da ortaya koyuyor. 

Polyester yapılar (mavi) oldukça düzenli, genellikle düz ve pürüzsüz şekilde
organize yapılardır. Bu da partikül geçişine daha az engel olduklarını gösterir.
Görsel Kaynak: E.P. Vicenzi/ Smithsonian Museum Conservation Institute

Maskelerde Parazit İddiaları

Salgının başından beri komplocular tarafından önce virüsün kendisine, Covid-19 testlerine ve maske kullanımına yönelik dezenformasyon yaratıcı pek çok iddia dolaşıma sokuldu. Son günlerde sıklıkla paylaşılan videolarda ise  sıcak su buharına maruz bırakılan cerrahi maskelerden telefon kamerasının yakınlaştırma özelliği ile alınan görüntülere yer veriliyor.

Dezenformasyon oluşturan videoda maskeye sıcak su buharı tutuluyor.

Bu "mükemmel çözünürlüklü, yaratıcılık öyküsü düzeneklerde" hareket ettiği iddia edilen siyah ipliksi yapılar görülüyor. Whatsapp gruplarından hızlıca yayılan bu videolar, kısa sürede çok fazla kullanıcıya ulaştı ve bu yapıların Morgellon hastalığına sebep olan lifler hatta "parazitler" olduğu veya --telefon kamerasıyla görüntülenmesinin mümkün olmadığı-- beyni ele geçiren nanoçipler olabileceği ileri sürüldü.

Morgellon hastalığı (MD), deri altında bulunduğu düşünülen veya yavaş iyileşen yaralardan çıkan liflerin varlığı ile karakterize edilen nadir bir vaka olarak tanımlanıyor. Bu rahatsızlığı olan bazı insanlar ayrıca ciltlerinde sürünme, ısırma ve batma hissi yaşadıklarını ileri sürüyor. Ancak bu hastalığın gerçekten var olup olmadığı da son derece tartışmalıdır. Çünkü tıbbi olarak kanıtlanamamıştır ve hastaların nedeni olmayan semptomlardan muzdarip olmasından kaynaklı nöropsikiyatrik bir bozukluk olmasının daha muhtemel olduğu da ileri sürülmektedir. Bununla birlikte, incelenen vakalarda gözlemlenen fiberlerin, vücudun içerisinden çıkmaktan ziyade; giyilen ya da temas edilen pamuklu kumaşların yapısıyla uyum gösterdiği görülmüştür. 

Polyester elyaflar, sıcaklık ve nem gibi çevresel değişikliklerden çok çabuk
etkilenebilen ve çok çabuk kuruyan kimyasallardır.

Telefon kamerasıyla çekilen videolarda gösterilen çubuksu yapılar da, suni ipek, polyester ve pamuk içeren klasik kumaş örgüleridir. Polyester elyaflar, sıcaklık ve nem gibi çevresel değişikliklerden çok çabuk etkilenebilen ve çok çabuk kuruyan kimyasallardır.

Sosyal medyada yayılan videolardaki siyah yapılar da ısı ve su buharına maruz bırakılan polyester liflerin genleşme ve büzülme durumlarını göstermektedir. Isı alan maddelerin hacminde artışlar gözlemlenir, bu artış da ince lif yapılarda şekil değişikliklerine sebep olur. Videolarda gözlemlenen hareketin, bu yapıların canlı birer parazit olmasından ziyade; ısı, nem gibi değişimlere tepki veren cansız plastik yapılar olmasından kaynakladığını söylemek mümkündür. 

Öte yandan, maskeler hijyenik koşullarda saklanmayı gerektiren materyallerdir ve yüzünüze takacağınız bir nesnenin, temizliğine dikkat etmek de son derece önemlidir. Pek çok insanın ne yazık ki maske takmayı ve kullanmayı öğrenme konusunda salgının başından beri sorunlar yaşadığına tanık oluyoruz. İnsanlar, yüzlerinden çıkardıkları maskeleri adeta bir aksesuar gibi kollarına, bileklerine takarak ya da katlayıp ceplerine koyarak taşıyor, ihtiyaç halinde yine çıkarıp yüzlerine takıyorlar. Mikroskobik canlılar, gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Bazıları insan sağlığı açısından bir risk oluşturmasa da bazıları ciddi hastalıklara neden olabilir. Dolayısıyla maskelerinizin en azından iç yüzeylerini başka materyallerle temas ettirmemeye özellikle dikkat etmelisiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir