Labirentler ve Beyin: Önyargı Mantığa Nasıl Üstün Gelir?
Araştırmacılar artık zihinlerimizde yön ve yol bulurken neler olduğunu yeniden modelleyebilecek ve neden yanlışlar yaptığımızı da açıklayabilecek. Beynimiz çok sayıda bilgiyi sü...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Araştırmacılar artık zihinlerimizde yön ve yol bulurken neler olduğunu yeniden modelleyebilecek ve neden yanlışlar yaptığımızı da açıklayabilecek. Beynimiz çok sayıda bilgiyi sürekli olarak analiz ederek, işleyerek ve rasyonalize ederek yön ve yol tayin eder. Örneğin bu iç GPS benzeri fonksiyon şehrin içinde yönümüzü bulmamızı, belli bir noktaya götüren işaret ve belirteçleri takip etmemizi sağlar.
Araştırmanın yazarlarından Yumi Shikauchi şöyle açıklıyor: "İnsanlar bir noktadan başka bir noktaya gidecekleri zaman, beyinlerinde bu yolu önceden çizer, izler veya canlandırırlar. Biz de beyindeki bu öncül görüntüleri tekrar kodlamayı istedik, çünkü uzamsal navigasyon için son derece hayati bir önem taşıyor."
Sanal ve üç boyutlu labirentler ile fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemeyi (fMRI) bir araya getiren araştırmacılar, bir insanın öncül tahmin ve canlandırmalarının beyin aktivitesinde bir yansımasının olup olmadığını (gözlemlenebilirliğini) incelediler.
Katılımcılar her labirentten, gördüklerini ezberleyerek ve yönlendirme bilgileri alarak geçti. Daha sonra fMRI ile görüntüleme sırasında ise her gelen sahnede iki seçenekten birini seçerek yollarını bulmaları istendi. On iki dekoder, sinyalleri çıktı (output) değişkenleri ile ilişkilendirerek fMRI taramalarını okudu ve tanımladı. Bunun sonucunda katılımcıların labirentten geçerken zihinlerinde resmettikleri sahneleri yeniden yapılandırıldı. Araştırmanın keşiflerinden birisi de, 'öncül tahminler ve görülerin insanın nesnellik duyusunun üzerine çıktığı' oldu. Burada öncül tahminlerin yine dışardan verilen ipuçları ve daha önceki bilgilerden kaynaklı önyargıları içerdiği biliniyor.
Beynin parietal bölgelerindeki aktivitelerin katılımcıların (yanlış da olsa) beklentilerini ve önceki bilgilerine göre sahip oldukları yorumları yansıttığını keşfeden araştırmacılar bunun öznel inançların nesnel gerçekliğin üzerine çıkabildiğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyor. Araştırmacılar bu çalışmanın sonucunda direkt olarak beyin aktivitesinden yararlanan yeni iletişim teknolojilerinin geliştirilebileceğini umduklarını açıklıyor.
Sadece kelimeler ve dil ile iletişimi ve etkileşimi kurulmayacak olan birçok şey olduğunu öne süren araştırmacılar, hem doğru hem de yanlış olan sanal beklentileri okuyup, görüntüleyip, tanımlamanın yeni alet ve cihazların geliştirilmesini ve böylelikle linguistik olmayan bilginin de iletilebilmesini sağlayacağını düşünüyor.
Araştırmacılar bir sonraki adımda bu incelemede kullanılan basit labirentlerden daha karmaşık süreç ve işlemleri denemeyi planlıyorlar.
Kaynak : Yumi Shikauchi, Shin Ishii. Decoding the view expectation during learned maze navigation from human fronto-parietal network.Scientific Reports, 2015; 5: 17648 DOI: 10.1038/srep17648
Araştırmanın yazarlarından Yumi Shikauchi şöyle açıklıyor: "İnsanlar bir noktadan başka bir noktaya gidecekleri zaman, beyinlerinde bu yolu önceden çizer, izler veya canlandırırlar. Biz de beyindeki bu öncül görüntüleri tekrar kodlamayı istedik, çünkü uzamsal navigasyon için son derece hayati bir önem taşıyor."
Sanal ve üç boyutlu labirentler ile fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemeyi (fMRI) bir araya getiren araştırmacılar, bir insanın öncül tahmin ve canlandırmalarının beyin aktivitesinde bir yansımasının olup olmadığını (gözlemlenebilirliğini) incelediler.
Katılımcılar her labirentten, gördüklerini ezberleyerek ve yönlendirme bilgileri alarak geçti. Daha sonra fMRI ile görüntüleme sırasında ise her gelen sahnede iki seçenekten birini seçerek yollarını bulmaları istendi. On iki dekoder, sinyalleri çıktı (output) değişkenleri ile ilişkilendirerek fMRI taramalarını okudu ve tanımladı. Bunun sonucunda katılımcıların labirentten geçerken zihinlerinde resmettikleri sahneleri yeniden yapılandırıldı. Araştırmanın keşiflerinden birisi de, 'öncül tahminler ve görülerin insanın nesnellik duyusunun üzerine çıktığı' oldu. Burada öncül tahminlerin yine dışardan verilen ipuçları ve daha önceki bilgilerden kaynaklı önyargıları içerdiği biliniyor.
Beynin parietal bölgelerindeki aktivitelerin katılımcıların (yanlış da olsa) beklentilerini ve önceki bilgilerine göre sahip oldukları yorumları yansıttığını keşfeden araştırmacılar bunun öznel inançların nesnel gerçekliğin üzerine çıkabildiğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyor. Araştırmacılar bu çalışmanın sonucunda direkt olarak beyin aktivitesinden yararlanan yeni iletişim teknolojilerinin geliştirilebileceğini umduklarını açıklıyor.
Sadece kelimeler ve dil ile iletişimi ve etkileşimi kurulmayacak olan birçok şey olduğunu öne süren araştırmacılar, hem doğru hem de yanlış olan sanal beklentileri okuyup, görüntüleyip, tanımlamanın yeni alet ve cihazların geliştirilmesini ve böylelikle linguistik olmayan bilginin de iletilebilmesini sağlayacağını düşünüyor.
Araştırmacılar bir sonraki adımda bu incelemede kullanılan basit labirentlerden daha karmaşık süreç ve işlemleri denemeyi planlıyorlar.
Kaynak : Yumi Shikauchi, Shin Ishii. Decoding the view expectation during learned maze navigation from human fronto-parietal network.Scientific Reports, 2015; 5: 17648 DOI: 10.1038/srep17648
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
24 Nisan 2017
Rastgele Düşünebilme Yetimiz 25 Yaşında Zirveye Ulaşıyor
26 Haziran 2016
Anestezi Sonrası Beyin Hasarını Azaltan Bileşik
05 Şubat 2015
Beynimiz Facebook Arkadaşlığı Gibi Etkileşim İçerisinde
19 Ağustos 2016
Nöroimmünoloji: Beyindeki Bağışıklık Hücreleri
15 Haziran 2015
Beynimiz Kime Oy Vereceğimize Nasıl Karar Veriyor?
10 Aralık 2014
Dikkat ve Dokunma Duyusu Etkileşimi