Ahlaki İkilemlerdeki Kararlarımızı Ayna Nöron Aktivitesi Belirliyor Olabilir
UCLA'de gerçekleştirilen yeni bir araştırmada, insanların başka insanların içinde bulundukları acı verici şartlara deneklerin beyinlerinin ürettiği tepkiler için oldukça iyi tah...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
UCLA'de gerçekleştirilen yeni bir araştırmada, insanların başka insanların içinde bulundukları acı verici şartlara deneklerin beyinlerinin ürettiği tepkiler için oldukça iyi tahminler üretmeyi başardı. Araştırmada, bireylerin ahlaki bir ikilemde kaldıkları zaman başkalarının acı çekmesine veya başkalarına zarar gelmesine sebebiyet vermekten daha çok kaçınıp kaçınmayacaklarının tahmin edilebileceği tespit edildi.
UCLA'daki Ahmanson-Lovelace Brain Mapping Center bünyesindeki Neuromodulation Laboratuvarı'nın lideri olan Dr. Marco Iacoboni'ye göre araştırma sayesinde ahlakın temellerinin ne gibi beyin mekanizmaları ile tanımlandığı ve ahlaklılığın aslında nasıl bir fenomen olduğu daha iyi anlaşılabilecek. Kendi doğamızın beynimiz tarafından nasıl düzenlendiği ve nasıl şekillendiği de yine bu ve benzeri soruların cevaplanması sayesinde anlamlandırılabilecektir.
Frontiers in Integrative Neuroscience'da yayımlanan çalışmada, Iacoboni ve ekip arkadaşları ayna nöronları analiz etti. Ayna nöronlar, herhangi biri birşey yaparken, veya buna yalnızca seyirci olduğumuzda beynimizde aynı aktiviteyi yapacak şekilde tepkiler üreten nöronlardır.
Örneğin, bir jimnastik veya dans ritüelini izlerken kafamızın içinde aynı aktiviteyi gerçekleştirdiğimizi düşünmemizi sağlayan ve sadece sinir hücresi seviyesinde bunu gerçekleştirmemizi sağlayan nöronlardır diyebiliriz. Taklit ile öğrenmede olduğu kadar, ayna nöronlar aynı zamanda başkaları için duyduğumuz empati için de oldukça önemli bir rol oynar.
Birinin acı çektiğini fark ettiğinizde veya yalnızca duyduğunuzda yüzünüzü buruşturup ürkme belirtileri gösteriyorsanız, bunun sorumlusu ayna nöronlarınızdır. Nöral rezonans olarak tanımlanan bu fenomen, araştırmacılar tarafından mercek altına alındı ve başkalarının hislerinin de değerlendirildiği veya hesaba katıldığı ve bilinçli düşünme gerektiren durumlarda insanların izlediği yollarla ilgili etkileri gözlemlendi.
Bunun için araştırmacılar 19 gönüllüye iki ayrı video izletti: Birinde bir el üzerine pamuk bez ile yumuşakça dokunulurken, diğerinde hipodermik bir iğne ile ele delik açılıyordu. İki videoda süresince de fonksiyonel MR ile gönüllülerin beyin aktiviteleri kaydedildi.
Araştırmacılar akabinde katılımcılara farklı ahlaki ikilemler üzerinde nasıl davranacakları ile ilgili sorular yöneltti. Bu noktada da katılımcılar, bir olumlu sonuç için başka bir bireyin acı çektiği ve başka birinin zarar göreceği herhangi bir ikilemde herhangi bir ekstra zarara mahal verecek seçeneklerden uzak olacak ihtimallere yöneldi.
Iacoboni ve ekip arkadaşları daha yüksek nöral rezonansa sahip insanların (bu özellik iğne ile el delme videosu sırasındaki beyin aktivitesine göre kararlaştırıldı) hipotetik ikilemlerde daha ekstra acı veya başkalarına acı verecek seçeneklerden daha uzak durduğu hipotezini geliştirdi. Hatta inferiyor frontal korteks'te daha yüksek aktivite gözlemlenmiş kişilerde (empati ve taklitten sorumlu bölge) daha az zarar vermeye meyilli görüldü.
Ancak araştırmacılar, bir kişinin zarar görmesi ile daha büyük bir fayda sağlanabilecek ihtimallerde, beyin aktivitesi ile seçimler arasında bir ilişki bulamadı. Bilimcilere göre, bu süreç daha bilişsel ve eni konu düşünmeyi gerektiren süreçlere daha bağımlı olabilir.
UCLA'daki Ahmanson-Lovelace Brain Mapping Center bünyesindeki Neuromodulation Laboratuvarı'nın lideri olan Dr. Marco Iacoboni'ye göre araştırma sayesinde ahlakın temellerinin ne gibi beyin mekanizmaları ile tanımlandığı ve ahlaklılığın aslında nasıl bir fenomen olduğu daha iyi anlaşılabilecek. Kendi doğamızın beynimiz tarafından nasıl düzenlendiği ve nasıl şekillendiği de yine bu ve benzeri soruların cevaplanması sayesinde anlamlandırılabilecektir.
Frontiers in Integrative Neuroscience'da yayımlanan çalışmada, Iacoboni ve ekip arkadaşları ayna nöronları analiz etti. Ayna nöronlar, herhangi biri birşey yaparken, veya buna yalnızca seyirci olduğumuzda beynimizde aynı aktiviteyi yapacak şekilde tepkiler üreten nöronlardır.
Örneğin, bir jimnastik veya dans ritüelini izlerken kafamızın içinde aynı aktiviteyi gerçekleştirdiğimizi düşünmemizi sağlayan ve sadece sinir hücresi seviyesinde bunu gerçekleştirmemizi sağlayan nöronlardır diyebiliriz. Taklit ile öğrenmede olduğu kadar, ayna nöronlar aynı zamanda başkaları için duyduğumuz empati için de oldukça önemli bir rol oynar.
Birinin acı çektiğini fark ettiğinizde veya yalnızca duyduğunuzda yüzünüzü buruşturup ürkme belirtileri gösteriyorsanız, bunun sorumlusu ayna nöronlarınızdır. Nöral rezonans olarak tanımlanan bu fenomen, araştırmacılar tarafından mercek altına alındı ve başkalarının hislerinin de değerlendirildiği veya hesaba katıldığı ve bilinçli düşünme gerektiren durumlarda insanların izlediği yollarla ilgili etkileri gözlemlendi.
Bunun için araştırmacılar 19 gönüllüye iki ayrı video izletti: Birinde bir el üzerine pamuk bez ile yumuşakça dokunulurken, diğerinde hipodermik bir iğne ile ele delik açılıyordu. İki videoda süresince de fonksiyonel MR ile gönüllülerin beyin aktiviteleri kaydedildi.
Araştırmacılar akabinde katılımcılara farklı ahlaki ikilemler üzerinde nasıl davranacakları ile ilgili sorular yöneltti. Bu noktada da katılımcılar, bir olumlu sonuç için başka bir bireyin acı çektiği ve başka birinin zarar göreceği herhangi bir ikilemde herhangi bir ekstra zarara mahal verecek seçeneklerden uzak olacak ihtimallere yöneldi.
Iacoboni ve ekip arkadaşları daha yüksek nöral rezonansa sahip insanların (bu özellik iğne ile el delme videosu sırasındaki beyin aktivitesine göre kararlaştırıldı) hipotetik ikilemlerde daha ekstra acı veya başkalarına acı verecek seçeneklerden daha uzak durduğu hipotezini geliştirdi. Hatta inferiyor frontal korteks'te daha yüksek aktivite gözlemlenmiş kişilerde (empati ve taklitten sorumlu bölge) daha az zarar vermeye meyilli görüldü.
Ancak araştırmacılar, bir kişinin zarar görmesi ile daha büyük bir fayda sağlanabilecek ihtimallerde, beyin aktivitesi ile seçimler arasında bir ilişki bulamadı. Bilimcilere göre, bu süreç daha bilişsel ve eni konu düşünmeyi gerektiren süreçlere daha bağımlı olabilir.
Kaynak ve İleri Okuma
- University of California - Los Angeles. "Mirror neuron activity predicts people's decision-making in moral dilemmas: Neural resonance in the brain's inferior frontal cortex more active in those with aversion to harming others." ScienceDaily. ScienceDaily, 5 January 2018. https://www.sciencedaily.com/releases/2018/01/180105124023.htm
- Leonardo Christov-Moore, Paul Conway, Marco Iacoboni. Deontological Dilemma Response Tendencies and Sensorimotor Representations of Harm to Others. Frontiers in Integrative Neuroscience, 2017; 11 https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnint.2017.00034/full
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
01 Aralık 2014
Belleğe Açılan Kapı Tam Olarak Saptandı
08 Eylül 2016
Beyin Bir Seferde Yalnızca Bir İşe Odaklanabilir
06 Haziran 2015
Kan Grubunuz Alzheimer Olma Riskinizi Etkileyebilir
22 Eylül 2019
Beyin Gerçekten de Ağrıyı Hissetmez mi?
16 Haziran 2015
Beyin Aktivitesini Analiz Ederek Konuşma Tanıma