Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Finlandiyalı araştırmacılar, yemek yemenin veya beslenmenin; beyindeki endojen opioid sistemini uyararak tatmin, doygunluk ve zevk veya keyif duygularını harekete geçirecek sinyalleri nasıl başlattığını tespit etti.
Turku PET (pozitron emisyon tomografi) Centre'dan araştırmacıların elde ettiği son bulgulara göre, beynin genelinde etkili olan ve geneline yayılan bir sinyal ağı ile beslenmenin doygunluk ve keyif duygularını nasıl ortaya çıkardığı keşfedildi. Lezzetli ve içeriklerini beğendiğiniz bir pizzayı yemek oldukça keyifli iken, dengeli bir kalorisi olan besin içeceği hiç de keyif verici olmayabilir. Ne var ki, yeni bir araştırmaya göre değişen oranlarda da olsa; iki tip besin de beyindeki endojen (iç sistem olarak düşünülebilir) opioidlerin salınımını uyararak hatırı sayılır derecede artmalarını sağlayabiliyor. Opioidler, zevk, keyif ve coşu, mutluluk veya zindelik hisleri ile ilişkili olan moleküller olarak tanımlanmaktadır. Keyif verici maddelerin sentetik de olsa, doğal opioidlerin yaptığı işi yaptığı ve büyük oranda bu yollarla etkili oldukları bilinmektedir.
Mevcut araştırma da, önemli ölçüde endorfinin pizza yedikten sonra tüm beyinde salgılanarak beyni sardığı ve hatta daha fazlasının da tatsız bir besin içeceğinin tüketilmesinden sonra salgılanarak beyni etkisi altına aldığı tespit edildi. Opioid salgısının miktarının yemekten alınan keyiften bağımsız olduğu belirlenirken; araştırmacılara göre, endojen opioid sistemi hem keyif hem de tatmin veya doygunluk hislerini düzenlemekte etkili.
Opioid sistem, yemek yeme ve öğünleri düzenlerken, endojen opioid sistemin yeterli fonksiyonu göstermemesi ile ölümcül obezite ile bile ilişkili olduğu daha önceki araştırmalarda gösterilmişti. Mevcut sonuçlar ise fazla yemek yemenin sürekli olarak bu opioid sistemi uyarmasına bağlı olarak direkt biçimde obeziteyi tetiklediğine işaret ediyor. Bulguların, ilişkileri dolayısıyla çok yeme ve obezite gelişimine karşı tedavilerin geliştirilmesinde etkili olabileceği düşünülüyor.
The Journal of Neuroscience'ta yayımlanan araştırma PET tarama tekniği ile gerçekleştirildi ve veriler PET üzerinden elde edildi. Katılımcılara, beyinlerindeki opioid reseptörlere bağlanabilen bir radyoaktif bileşik enjekte edilerek, opioid reseptörleri ve bu noktalardaki aktiviteler görüntülendi.
Beyindeki radyoaktivite PET kamera ile; bir kez pizza öğünü sonrası, bir kez hoşa-gitmeyen bir sıvı besin öğünü sonrası ve bir kez de bir gecelik açlıktan sonra olmak üzere toplamda üçer kez ölçüldü.
Makale Referans: Jetro J. Tuulari, Lauri Tuominen, Femke E. de Boer, Jussi Hirvonen, Semi Helin, Pirjo Nuutila, Lauri Nummenmaa. Feeding Releases Endogenous Opioids in Humans. The Journal of Neuroscience, 2017; 37 (34): 8284 DOI: 10.1523/JNEUROSCI.0976-17.2017
Turku PET (pozitron emisyon tomografi) Centre'dan araştırmacıların elde ettiği son bulgulara göre, beynin genelinde etkili olan ve geneline yayılan bir sinyal ağı ile beslenmenin doygunluk ve keyif duygularını nasıl ortaya çıkardığı keşfedildi. Lezzetli ve içeriklerini beğendiğiniz bir pizzayı yemek oldukça keyifli iken, dengeli bir kalorisi olan besin içeceği hiç de keyif verici olmayabilir. Ne var ki, yeni bir araştırmaya göre değişen oranlarda da olsa; iki tip besin de beyindeki endojen (iç sistem olarak düşünülebilir) opioidlerin salınımını uyararak hatırı sayılır derecede artmalarını sağlayabiliyor. Opioidler, zevk, keyif ve coşu, mutluluk veya zindelik hisleri ile ilişkili olan moleküller olarak tanımlanmaktadır. Keyif verici maddelerin sentetik de olsa, doğal opioidlerin yaptığı işi yaptığı ve büyük oranda bu yollarla etkili oldukları bilinmektedir.
Mevcut araştırma da, önemli ölçüde endorfinin pizza yedikten sonra tüm beyinde salgılanarak beyni sardığı ve hatta daha fazlasının da tatsız bir besin içeceğinin tüketilmesinden sonra salgılanarak beyni etkisi altına aldığı tespit edildi. Opioid salgısının miktarının yemekten alınan keyiften bağımsız olduğu belirlenirken; araştırmacılara göre, endojen opioid sistemi hem keyif hem de tatmin veya doygunluk hislerini düzenlemekte etkili.
Opioid sistem, yemek yeme ve öğünleri düzenlerken, endojen opioid sistemin yeterli fonksiyonu göstermemesi ile ölümcül obezite ile bile ilişkili olduğu daha önceki araştırmalarda gösterilmişti. Mevcut sonuçlar ise fazla yemek yemenin sürekli olarak bu opioid sistemi uyarmasına bağlı olarak direkt biçimde obeziteyi tetiklediğine işaret ediyor. Bulguların, ilişkileri dolayısıyla çok yeme ve obezite gelişimine karşı tedavilerin geliştirilmesinde etkili olabileceği düşünülüyor.
The Journal of Neuroscience'ta yayımlanan araştırma PET tarama tekniği ile gerçekleştirildi ve veriler PET üzerinden elde edildi. Katılımcılara, beyinlerindeki opioid reseptörlere bağlanabilen bir radyoaktif bileşik enjekte edilerek, opioid reseptörleri ve bu noktalardaki aktiviteler görüntülendi.
Beyindeki radyoaktivite PET kamera ile; bir kez pizza öğünü sonrası, bir kez hoşa-gitmeyen bir sıvı besin öğünü sonrası ve bir kez de bir gecelik açlıktan sonra olmak üzere toplamda üçer kez ölçüldü.
Makale Referans: Jetro J. Tuulari, Lauri Tuominen, Femke E. de Boer, Jussi Hirvonen, Semi Helin, Pirjo Nuutila, Lauri Nummenmaa. Feeding Releases Endogenous Opioids in Humans. The Journal of Neuroscience, 2017; 37 (34): 8284 DOI: 10.1523/JNEUROSCI.0976-17.2017
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
13 Kasım 2014
8 İlginç Alerji Türü
27 Ekim 2014
Çikolata Tüketimi Belleği Güçlendiriyor
22 Ekim 2016
Tuz Yerine Yosun Kullanılabilir mi?
10 Ağustos 2015
Hasat Zamanı