Çevrebilim
29 Mart 2016
Kuzey Kutbu Sorununda Çözüme Doğru Koşar Adım
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) desteğiyle çalışmalarını yürüten Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi (NSIDC)’nin kuzey kutbuyla ilgili yeni veriler, çok da uzak olmayan bir g...
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) desteğiyle çalışmalarını yürüten Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi (NSIDC)’nin kuzey kutbuyla ilgili yeni veriler, çok da uzak olmayan bir gelecekte kutupla ilgili tüm sorunlarımızın ortadan kalkacağına işaret ediyor olabilir.
Her yıl, Kuzey Buz Denizi ve ona komşu denizleri örten buzul tabakası baharın gelmesiyle, Şubat-Nisan aylarında en üst seviyeye ulaşan yüzey alanını erimek suretiyle kaybeder. Birçok kara ve deniz canlısının yaşam döngüsünü şekillendiren bu olağan donma-erime döngüsü sırasında kış sonunda buzulların örttüğü alanın azalması, yaz sonunda ise örtmediği alanın artması sonuçta kutup bölgesinde “buz takkesinin” örtemediği bir “kelliğin” ilerlediğini gösteriyor.
Kimi politikacılar tarafından hâlâ yok sayılan küresel ısınmanın ölçülebilen birimlere dönüşmüş şekillerinden biri olan buzul örtüsü yüzey alanı 24 Mart tarihli ölçümde en geniş hali olan 14.52 milyon kilometrekareye ulaştı. Ölçümlerin yapıldığı 1979 yılından beri en düşük ölçüm olan 2015 yılı seviyesinde 20.000 kilometrekare daha düşük gerçekleşmesiyle de yeni bir “olumsuz” rekor kırılmış oldu. En kötü 13 değerin son 13 yılda tespit edilmiş olduğunu belirtelim ki, bu sonucun aslında pek de şaşırtıcı olmadığının altı çizilmiş olsun.
Kırmızı çizgiyle gösterilen geçen yılki rekor en düşük buzul genişleme alanı ile bu yılkinin karşılaştırılması.
Telif: NASA Goddard Bilimsel Gözlem Stüdyosu/C. Starr Kırmızı çizgiyle gösterilen geçen yılki rekor en düşük buzul genişleme alanı ile bu yılkinin karşılaştırılması.Telif: NASA Goddard Bilimsel Gözlem Stüdyosu/C. Starr
Aralık, Ocak ve Şubat aylarındaki görece sıcak havanın büyük katkısı olduğu düşünülen bu duruma güneyli ılık havayı kutba sürükleyen rüzgârlar da katkı sağlamış görünüyor. Rekor düşüklükte bir yaz sonu yüzey alanı değeriyle karşılaşmamak için önümüzdeki ayların serin geçmesini ummaktan başka çaremiz yok gibi.
Fasit bir daire içine girilip girilmediği veya geri dönüşümsüz noktanın neresi olduğu konusunda somut seviyeler belirlemek zor olsa da, üzerindeki buz örtüsü kalkmış kuzeyli denizlerin daha çok ısı soğurmak suretiyle daha da ısınması ve bir sonraki mevsimde donmasının zorlaşması, takip eden kış aylarında, oluşmuş az miktarda buzun, baharda daha hızlı erimesi şeklinde bir kaskat gelişmesi durumunda olacakları kestirmek güç değil.
Biraz daha gayret edilirse “Kuzey Kutup Buzul” sorunu, üzerinde kafa yoracak bir buzul kütlesinin yok olması şeklinde kökten çözülecek. Bu çözümü takip eden dönemde kutup ayılarına veda etmekten daha hüzünlü ve önemli sorunlara hazırlıklı olmalıyız.
Kaynak:
Her yıl, Kuzey Buz Denizi ve ona komşu denizleri örten buzul tabakası baharın gelmesiyle, Şubat-Nisan aylarında en üst seviyeye ulaşan yüzey alanını erimek suretiyle kaybeder. Birçok kara ve deniz canlısının yaşam döngüsünü şekillendiren bu olağan donma-erime döngüsü sırasında kış sonunda buzulların örttüğü alanın azalması, yaz sonunda ise örtmediği alanın artması sonuçta kutup bölgesinde “buz takkesinin” örtemediği bir “kelliğin” ilerlediğini gösteriyor.
Kimi politikacılar tarafından hâlâ yok sayılan küresel ısınmanın ölçülebilen birimlere dönüşmüş şekillerinden biri olan buzul örtüsü yüzey alanı 24 Mart tarihli ölçümde en geniş hali olan 14.52 milyon kilometrekareye ulaştı. Ölçümlerin yapıldığı 1979 yılından beri en düşük ölçüm olan 2015 yılı seviyesinde 20.000 kilometrekare daha düşük gerçekleşmesiyle de yeni bir “olumsuz” rekor kırılmış oldu. En kötü 13 değerin son 13 yılda tespit edilmiş olduğunu belirtelim ki, bu sonucun aslında pek de şaşırtıcı olmadığının altı çizilmiş olsun.

Telif: NASA Goddard Bilimsel Gözlem Stüdyosu/C. Starr Kırmızı çizgiyle gösterilen geçen yılki rekor en düşük buzul genişleme alanı ile bu yılkinin karşılaştırılması.Telif: NASA Goddard Bilimsel Gözlem Stüdyosu/C. Starr
Aralık, Ocak ve Şubat aylarındaki görece sıcak havanın büyük katkısı olduğu düşünülen bu duruma güneyli ılık havayı kutba sürükleyen rüzgârlar da katkı sağlamış görünüyor. Rekor düşüklükte bir yaz sonu yüzey alanı değeriyle karşılaşmamak için önümüzdeki ayların serin geçmesini ummaktan başka çaremiz yok gibi.
Fasit bir daire içine girilip girilmediği veya geri dönüşümsüz noktanın neresi olduğu konusunda somut seviyeler belirlemek zor olsa da, üzerindeki buz örtüsü kalkmış kuzeyli denizlerin daha çok ısı soğurmak suretiyle daha da ısınması ve bir sonraki mevsimde donmasının zorlaşması, takip eden kış aylarında, oluşmuş az miktarda buzun, baharda daha hızlı erimesi şeklinde bir kaskat gelişmesi durumunda olacakları kestirmek güç değil.
Biraz daha gayret edilirse “Kuzey Kutup Buzul” sorunu, üzerinde kafa yoracak bir buzul kütlesinin yok olması şeklinde kökten çözülecek. Bu çözümü takip eden dönemde kutup ayılarına veda etmekten daha hüzünlü ve önemli sorunlara hazırlıklı olmalıyız.
Kaynak:
- http://www.nasa.gov/feature/goddard/2016/2016-arctic-sea-ice-wintertime-extent-hits-another-record-low
- https://nsidc.org/news/newsroom/arctic-sets-yet-another-record-low-maximum-extent
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

07 Ağustos 2019
Jeomühendislik ile Atmosferde Volkanik Etki Yaratmak

23 Temmuz 2015
NOAA 2014 yılı ve 2015 yılı ilk altı ay raporları

01 Haziran 2017
Küresel Isınma ile Uyku Sürelerimiz Azalıyor