Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Tüm dünyada kara ve sudaki buzulların erimesi iklim değişimiyle birlikte giderek hızlanıyor.

Uydu görüntüleri, Grönland ve Antarktika'nın yanı sıra Arktik ve Güney Okyanuslarında 1994 yılından beri 28 trilyon tondan fazla buzun eridiğini ortaya çıkardı. Eriyen buzun büyüklüğü yaklaşık olarak Birleşik Krallık kadar ve 100 metre kalınlığında. Yapılan analizler, Arktik deniz buzundan ve Antarktika buz tabakasından eriyen buzun bu kütlenin yarısını oluşturduğunu ortaya koyuyor.

University of Leeds'den Thomas Slater'a göre, buz tabakaları artık Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından belirlenen en kötü küresel ısınma senaryolarını takip ediyor. Deniz suyunun bu ölçekte yükselmesinin de kıyı toplulukları üzerinde çok ciddi etkilerinin olması bekleniyor.

Bilimin yıllardır bizleri uyardığı iklim değişimi gerçeği, artık hiçbir yavaşlama ibaresi göstermeden tam önümüzde duruyor. 23 yıllık uzun bir çalışma süreciyle, araştırmacılar küresel buz kaybı oranında yüzde 60'a yakın bir artış gözlemledi. Daha geçen yıl, Arktik Okyanusu'ndaki yüzen buz örtüsü, uydu kayıtlarının başladığı 1979'dan bu yana en düşük düzeyine ulaştı ve Antarktika, daha önce benzeri görülmemiş bir erime olayı yaşadı.

Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre, "bir trilyon ton buz, 10x10x10 kilometre ölçülerinde bir buz küpü olarak düşünülebilir".
Bu resimde, ESA'nın Everest Dağı'ndan daha uzun olacağını söylediği buz küpü,
New York City'nin üzerinde yükseliyor. Görsel: Planetary Visions/ESA/NASA

Dünya'nın buzullarındaki bu kayıp açık bir biçimde hızlanıyor ve korkunç sonuçlara yol açması da artık neredeyse kaçınılmaz. Atmosfer sıcaklıkları artmaya devam ederken ve okyanus sıcaklıkları da bu artışı takip ederken, dünya genelinde eriyen deniz buzu ve dağ buzulları iklim değişikliğine yenik düşüyor.

Uydu gözlemleri, özellikle Grönland, Alaska ve güney And Dağları'ndaki buzulların iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler olduğunu ortaya koyuyor. Buralardaki buzullar, Dünya'nın toplam buz hacminin yalnızca yüzde 1'ini oluşturmasına rağmen, araştırmacılar, tüm küresel buz kaybının neredeyse dörtte birini oluşturduğunu buldular.

1994 ve 2017 yılları arasında, uydu gözlemleri, dağ buzullarından 6.1 trilyon ton; Grönland buz tabakasından 3.8 trilyon ton ve Antarktika buz tabakasından ise 2.5 trilyon ton buz kaybı yaşandığını ortaya koyuyor.

Tüm bu erime deniz suyu seviyelerinde 35 mm yükselmeye neden oluyor ve daha dirençli olmasına rağmen Güney buzulları da parçalanmaya başlıyor. 2012 yılından beri, Antarktika'daki buz kaybı hızı, önceki 20 yıla kıyasla üç katına çıkmış durumda ve bu çoğunlukla da yaygın buzul erimesi ve buz tabakalarının incelmesinden kaynaklanmaktadır.

Öte yandan, yükselen atmosfer sıcaklıkları da yüzen buz kütlelerine zarar vermeye başladı ve en eski ve en kalın plakaların bile kırılmasına neden oldu. Bu tür bir erime, deniz seviyesinin yükselmesine doğrudan katkıda bulunmasa da bir tehdit olmadığı anlamına gelmez.

Örneğin, kutup deniz buzunun en önemli rollerinden biri, kutupları serin tutmaya yardımcı olur ve Güneş'ten gelen radyasyonunu uzaya geri yansıtır. Deniz buzulları eridikçe, okyanus ve atmosfer tarafından absorbe edilen güneş enerjisi artar ve bu durum da kutupların Dünya'nın herhangi bir yerinden daha hızlı ısınması anlamına gelir. Bu sadece deniz buzunun erimesini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda deniz seviyelerinin yükselmesine neden olan buzulların ve buz tabakalarının erimesini de hızlandırır.

Araştırmacılar, deniz seviyesinin her santimetre yükselmesi için bir milyon insanın yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya olacağı tahmininde bulunuyor. Dahası, dağ buzulları birçok yerel topluluk için kritik önemdeki tatlı su kaynaklarıdır. Veriler geldikçe, bilim insanların uyardığı korkunç senaryolara hep biraz daha yaklaştığımız gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Eğer her şey aynı şekilde devam ederse, bazı araştırmacılar Kuzey Kutbu'nda 2035 yılına kadar neredeyse buzsuz kalma ihtimali olduğunu ileri sürüyor.

Diğer araştırmalar Grönland'ın eriyen buzunun geri dönüşü olabilecek noktayı çoktan geçtiğini gösteriyor. Güneyde, Antarktika buz tabakasını tutan buz tabakalarının yarısından fazlası bükülmenin eşiğinde. Baktığımız her yerde kriyosfer felâketiyle karşı karşıya kalıyoruz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir