Çevrebilim
18 Mayıs 2016
Roma İmparatorluğu'nun Yükselişi, Yanardağ Patlamaları ile İlişkili Olabilir
Her ne kadar tarih kitaplarında bulunmuyor olsa da, Roma İmparatorluğu’nun Mısır ve Ortadoğu’da yükselişinin bir dizi yanardağ patlaması ile bağlantısı olabilir. Bulgulara göre;...
Her ne kadar tarih kitaplarında bulunmuyor olsa da, Roma İmparatorluğu’nun Mısır ve Ortadoğu’da yükselişinin bir dizi yanardağ patlaması ile bağlantısı olabilir. Bulgulara göre; yanardağ patlamalarının sonucunda meydana gelen yağış düzenindeki değişikliğin tetiklediği kıtlık ve kargaşa, Mısır’ın Ptolemaic krallığını zayıflattı. Kleopatra ve Antony’nin Octavian’ın Roma ordusuna milattan önce 31 yılında yenilmesine neden oldu. Nihayetinde modern Batı dünyasının yükselişine yol açtı.
Yale University’den tarihçi Joseph Manning’e göre; tarihin ilk defa bu döneminde, bir krallığın iklim koşulları ile de savaşması gerekti. Ptolemaic Krallığı milattan önceki son 300 yıl boyunca Mısır ve Kuzey Afrika tarafından yönetilmişti. Şimdi ise yanardağ uzmanlarından oluşan araştırma grubunun bulgularına göre; yanardağ patlamaları ile nihayetinde krallığın çöküşüne giden ülke içindeki ayaklanmalar arasında bir bağlantı olabilir.
Bu coğrafyada milattan önce 245 yılından başlayıp milattan önce 1. Yüzyılın ortalarına kadar süren isyanlara ve sosyal kargaşaya rastlıyoruz. Bu isyanlardan bir tanesi 20 yıl boyunca Nil Nehri boyunca uzanan bütün bir nehir vadisini kapsıyor.
Kargaşaların merkezindeki esas etkiyi kıtlık oluşturuyor. Ptolemaic krallıktaki tahıl hasadı kritik bir şekilde Nil nehrinin yıllık olarak bereketli düzlüklere taşkınları ile ilişkiliydi. Bu taşkınlar Doğu Afrika musonları tarafından tetikleniyordu.
Ekibin iklim tarihçisi Francis Ludlow’a göre; ‘’Etiyopya’nın dağlık bölgelerinde Nil vadisini sulamanız için mutlaka yağmur yağması gerekiyor. Bu sebeple eğer muson yağmurlarının düzeni bozulursa, olağan taşkınları da kaybediyorsunuz. ‘’
Araştırmacıların bulgularına göre; Ptlomenaic yöneticilerine karşı çıkan ayaklanmalardan belgelenmiş olanların 9’da 8’i volkanik patlamaların 2 yılının içerisinde başladı. Bu dönemde yağmur düzenlenin bozulmuş olma ihtimali de yüksek. Çünkü volkanlardan çıkan aerosoller, buharlaşmayı azaltıp sıcaklığı düşürerek bulut miktarının azalmasına neden oluyor.
Araştırmacılar daha önce bilinmeyen volkanik patlamaları, Greenland ve Antarktika’dan çıkarılan örneklerin sülfat kirliliğindeki artış verileri sayesinde belirleyebildiler.
Daha önceki tarihsel keşifler de bazı ayaklanma girişimlerinin Ptolemaic orduları tarafından bastırıldığını ve Mezopotamya’da isyancıların topraklarına el koyulduğunu gösteriyordu. Araştırmacılar aynı zamanda Ptolemaic yöneticilerinin bazı savaşlarda açıklanamayacak şekilde geri çekilmelerini de topraklarındaki isyancılarla anlaşma ihtiyacı ile bağlıyorlar. Bütün bulgular bir araya getirildiğinde, Kleopatra ve Antony’nin güçlerinin zayıfladığı çıkarımı yapılabilir. Bu zayıflık karşısında Romalı Octavian’a yenilmek de kaçınılmaz olacaktır. Gelişmiş bir Roma İmparatorluğu’nun Avrupa üzerinde olan etkisi de düşünüldüğünde, aslında iklimdeki sorunlar oldukça büyük bir coğrafyanın gidişatını değiştirmiş olabilir.
Kaynak: New Scientist, 7 May 2016 pg 11
Yale University’den tarihçi Joseph Manning’e göre; tarihin ilk defa bu döneminde, bir krallığın iklim koşulları ile de savaşması gerekti. Ptolemaic Krallığı milattan önceki son 300 yıl boyunca Mısır ve Kuzey Afrika tarafından yönetilmişti. Şimdi ise yanardağ uzmanlarından oluşan araştırma grubunun bulgularına göre; yanardağ patlamaları ile nihayetinde krallığın çöküşüne giden ülke içindeki ayaklanmalar arasında bir bağlantı olabilir.
Bu coğrafyada milattan önce 245 yılından başlayıp milattan önce 1. Yüzyılın ortalarına kadar süren isyanlara ve sosyal kargaşaya rastlıyoruz. Bu isyanlardan bir tanesi 20 yıl boyunca Nil Nehri boyunca uzanan bütün bir nehir vadisini kapsıyor.
Kargaşaların merkezindeki esas etkiyi kıtlık oluşturuyor. Ptolemaic krallıktaki tahıl hasadı kritik bir şekilde Nil nehrinin yıllık olarak bereketli düzlüklere taşkınları ile ilişkiliydi. Bu taşkınlar Doğu Afrika musonları tarafından tetikleniyordu.
Ekibin iklim tarihçisi Francis Ludlow’a göre; ‘’Etiyopya’nın dağlık bölgelerinde Nil vadisini sulamanız için mutlaka yağmur yağması gerekiyor. Bu sebeple eğer muson yağmurlarının düzeni bozulursa, olağan taşkınları da kaybediyorsunuz. ‘’
Araştırmacıların bulgularına göre; Ptlomenaic yöneticilerine karşı çıkan ayaklanmalardan belgelenmiş olanların 9’da 8’i volkanik patlamaların 2 yılının içerisinde başladı. Bu dönemde yağmur düzenlenin bozulmuş olma ihtimali de yüksek. Çünkü volkanlardan çıkan aerosoller, buharlaşmayı azaltıp sıcaklığı düşürerek bulut miktarının azalmasına neden oluyor.
Araştırmacılar daha önce bilinmeyen volkanik patlamaları, Greenland ve Antarktika’dan çıkarılan örneklerin sülfat kirliliğindeki artış verileri sayesinde belirleyebildiler.
Daha önceki tarihsel keşifler de bazı ayaklanma girişimlerinin Ptolemaic orduları tarafından bastırıldığını ve Mezopotamya’da isyancıların topraklarına el koyulduğunu gösteriyordu. Araştırmacılar aynı zamanda Ptolemaic yöneticilerinin bazı savaşlarda açıklanamayacak şekilde geri çekilmelerini de topraklarındaki isyancılarla anlaşma ihtiyacı ile bağlıyorlar. Bütün bulgular bir araya getirildiğinde, Kleopatra ve Antony’nin güçlerinin zayıfladığı çıkarımı yapılabilir. Bu zayıflık karşısında Romalı Octavian’a yenilmek de kaçınılmaz olacaktır. Gelişmiş bir Roma İmparatorluğu’nun Avrupa üzerinde olan etkisi de düşünüldüğünde, aslında iklimdeki sorunlar oldukça büyük bir coğrafyanın gidişatını değiştirmiş olabilir.
Kaynak: New Scientist, 7 May 2016 pg 11
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

05 Ekim 2016
Havadan, Temiz İçme Suyu Üreten Cihaz Geliştirildi

11 Eylül 2015
Sibirya'da Keşfedilen Donmuş Virüs Uyandırılıyor

08 Nisan 2017
İklim Değişikliği, Türbülansların Şiddetini Artıracak

23 Temmuz 2015
NOAA 2014 yılı ve 2015 yılı ilk altı ay raporları

04 Nisan 2015
Eriyen Kuzey kutbu ve geri döndürülemez sonuçları

13 Haziran 2015
Karbon salınımını kesmek, dolaylı olarak açlığa sebep olabilir

06 Temmuz 2016
Dinozorları Vuran İkinci Felaket: Antik Küresel Isınma