Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Sabah kahvaltıları hakkında yapılan övgüleri mutlaka duymuşsunuzdur: İyi bir güne başlamanın yolu iyi bir kahvaltıdan geçer.
Düşünce şudur; eğer ki "depoyu doldurursanız", beyniniz daha iyi çalışacak enerjiye sahip olur ve günü bitirebilmenizi sağlayan yeterli miktardaki mental enerji sahip olursunuz. Özellikle de ebeveynler bu cümleleri daha da allayıp pullayarak çocukları için iyi birer neden yaratırlar: Birçok çalışma; iyi bir kahvaltının yüksek akademik performans ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Doğru mu peki?
-Kısmen.
Öncelikle söylemek gerekiyor ki; The International Symposium on Breakfast and Performance 'ın (Kahvaltı ve Performans üzerine) 1995 yılında Napa'daki oturumunda (türünün ilk ve son sempozyumu oldu) asla böyle bir sonuca varılmadı. Veriler; kahvaltıyı es geçmenin öğrenmeyi engelleyebileceğini destekliyordu, ancak bu bağlantı zaten yetersiz beslenme riskinde bulunan çocuklar için daha belirgindi.
Öte yandan güncel çalışmalar ise bu iddiayı hiçbir zaman tamamıyla doğrulamadı. Hatta ilkokul düzeyindeki 20 çocuk üzerinde yürütülen 2012 yılındaki araştırma kahvaltıyı aksatma ile bilişsel performansın düşmesi arasında herhangi bir korelasyon saptamadı. Kahvaltıyı es geçen bu çalışmadaki çocuklar görece daha huysuz ve biraz daha uyuşuk davranıyorlardı ancak hiçbir zaman okulda kötü bir başarı seviyesinde olmadılar.
Peki diyelim ki; işe geç kalıyorsunuz ve çocuklarınıza kahvaltıyı yetiştiremediniz ve bu durum birkaç defa tekrarladı. O halde çocuklar iyi bir üniversiteyi on ikiden vurma şansına hala sahipler. Doğru mu?
-Olabilir.
İngiltere'deki University of Cardiff'ten araştırmacıların yürüttüğü daha geniş örnekleme sahip bir çalışmaya 9 ila 11 yaş aralığındaki 5000 çocuk katıldı. Ve araştırma ekibi; kahvaltı yapma ile daha iyi bilişsel yetiler arasında bir bağlantı saptadı. Bu çalışmada kahvaltı yapan çocuklar, standart testlerde daha iyi bir sonuç elde ettiler ve ortalama performansın iki katı seviyeye ulaşma şansına sahip oldular.
Ne yenilmesi gerektiği açısından konuyu ele alırsak, birçok çalışmanın --enerji seviyesinden ziyade-- bilişsel performansa göre üzerinde ortaklaştığı tek şey: Sabahları çocuklarınıza şeker yedirmeyin.
Ancak bu demek değil ki; çocuklarınıza sabahları kahvaltı yaptırmayın. Çünkü bugüne kadar hiçbir çalışma kahvaltı yapmanın okul performansını olumsuz etkilediğine dair bir veri ortaya koymadı.
Kahvaltının çocuklarınıza yardımcı oluyor olması; aynı etkinin sizler için de geçerli olduğu anlamına gelmiyor. Yumurta ve yulaf ezmesi lezzetli olabilir, ancak stresinizi yok etmeyeceği gibi içinizdeki Picasso'yu da uyandırmaz.
Yetişkinlerde kahvaltının etkilerine dair yapılan çok daha az araştırma var. Ve çoğu da, beynimizden ziyade göbeğimizdeki etkilerine bakıyor.
University of Glasgow'da toplanan çalışmaların 2013 yılındaki derlemesi; biraz daha kapsamlı olarak biliş ve kahvaltı ilişkisine bakıyor ve geniş ölçekteki metabolik durumlara odaklanıyor.
Görünen o ki; sağlıklı yetişkinler için bir kural var: Kahvaltıyı hiç aksatmamak ya da hiç kahvaltı yapmamak yerine bir rutine bağlayın. Yani ne bilişinizi artırmaya çalışmak için beslenmenizde ciddi değişimler yapın ne de kendinizi aç bırakın.
Fakat bu demek değil ki, sizin için en işe yarar kahvaltı kombinasyonunu bulmak için sayısız deneme yapın.
Bazı araştırmalar; keton oluşumuna (vücudun enerji için karbonhidrat yerine yağ yakması) sebep olan yüksek yağ içerikli beslenmenin beyin için faydalı olabileceğini gösteriyor. (Canan Karatay bu çalışmaları referans alıyor olabilir.) Yani, yüksek yağ içerikli bir kahvaltı; yağ yakımını başlatabilir ve sağlıklı bir beyinle güne başlamaya olanak sunabilir.
Peki, ne yiyeceğimiz hakkında endişe duymak yerine, hiç yemesek? Diğer araştırmalar ise; kahvaltıyı atlamanın aynı zamanda bir gece boyunca aç kalarak (gün aşırı) yüksek yağlı beslenmenin etkilerine benzer etkiler yarattığını ileri sürüyor. Yani, gün-aşırı tekniğini de deneyebilirsiniz. Kaldı ki; muhtemel psikolojik faydalarının yanı sıra, bu teknik ile kan şekeri saviyenizi stabilize ederek hafızanıza ve modunuza yardımda bulunabilirsiniz. Çünkü beyin kendini; glikoz yerine kısa yağ asidi zincirleriyle doldurur. Çünkü kahvaltıyı atladınız, dolayısıyla çok daha aç durumda olursunuz.
Peki, diyelim ki kahvaltı yapacaksınız, ancak nereden başlayacağınız ise bir başka soru: Yumurta ya da yulaf ezmesi mi? Meyve mi? Muz mu, elma mı? Tam tahıllı gofret? Süt ürünleri? ...
Kilo verme ve diyet durumuna göre değişir, yani bunun sinirbilimiyle bir alakası yok. Ancak, birçok çalışmadan elde edilen toplam veriye göre; yumurta, tahıl ve meyve yeterli. Bu besinlerin hepsi beynimiz için de, uzun süreli enerji verici olmaları bakımından vücudumuz için de iyi.
Kahvaltı yapın ya da yapmayın seçim sizin. Beyniniz açısından muhtemelen bir sorun çıkmayacaktır. Öte yandan, kahvaltı yapmamak çocuğunuzun okul başarısını düşürmez, yalnızca öğretmenleri açısından ekstra uğraş gerektiren bir çocuk okula göndermiş olursunuz.
Kaynaklar:
Kate Bratskeir, "Kids Who Eat A Good Breakfast May Do Better In School", http://www.huffingtonpost.com/entry/breakfast-kids-better-performance_us_564e0236e4b08c74b734b067
Allison Aubrey, "A Better Breakfast Can Boost a Child's Brainpower", http://www.npr.org/templates/story/story.php?storyId=5738848
Zilberter, Tanya, and Eugene Y. Zilberter. "Breakfast and cognition: sixteen effects in nine populations, no single recipe." Frontiers in human neuroscience 7 (2013).
Heilbronn, Leonie K., Steven R. Smith, Corby K. Martin, Stephen D. Anton, and Eric Ravussin. "Alternate-day fasting in nonobese subjects: effects on body weight, body composition, and energy metabolism." The American journal of clinical nutrition 81, no. 1 (2005): 69-73.
Düşünce şudur; eğer ki "depoyu doldurursanız", beyniniz daha iyi çalışacak enerjiye sahip olur ve günü bitirebilmenizi sağlayan yeterli miktardaki mental enerji sahip olursunuz. Özellikle de ebeveynler bu cümleleri daha da allayıp pullayarak çocukları için iyi birer neden yaratırlar: Birçok çalışma; iyi bir kahvaltının yüksek akademik performans ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Doğru mu peki?
-Kısmen.
Öncelikle söylemek gerekiyor ki; The International Symposium on Breakfast and Performance 'ın (Kahvaltı ve Performans üzerine) 1995 yılında Napa'daki oturumunda (türünün ilk ve son sempozyumu oldu) asla böyle bir sonuca varılmadı. Veriler; kahvaltıyı es geçmenin öğrenmeyi engelleyebileceğini destekliyordu, ancak bu bağlantı zaten yetersiz beslenme riskinde bulunan çocuklar için daha belirgindi.
Öte yandan güncel çalışmalar ise bu iddiayı hiçbir zaman tamamıyla doğrulamadı. Hatta ilkokul düzeyindeki 20 çocuk üzerinde yürütülen 2012 yılındaki araştırma kahvaltıyı aksatma ile bilişsel performansın düşmesi arasında herhangi bir korelasyon saptamadı. Kahvaltıyı es geçen bu çalışmadaki çocuklar görece daha huysuz ve biraz daha uyuşuk davranıyorlardı ancak hiçbir zaman okulda kötü bir başarı seviyesinde olmadılar.
Peki diyelim ki; işe geç kalıyorsunuz ve çocuklarınıza kahvaltıyı yetiştiremediniz ve bu durum birkaç defa tekrarladı. O halde çocuklar iyi bir üniversiteyi on ikiden vurma şansına hala sahipler. Doğru mu?
-Olabilir.
İngiltere'deki University of Cardiff'ten araştırmacıların yürüttüğü daha geniş örnekleme sahip bir çalışmaya 9 ila 11 yaş aralığındaki 5000 çocuk katıldı. Ve araştırma ekibi; kahvaltı yapma ile daha iyi bilişsel yetiler arasında bir bağlantı saptadı. Bu çalışmada kahvaltı yapan çocuklar, standart testlerde daha iyi bir sonuç elde ettiler ve ortalama performansın iki katı seviyeye ulaşma şansına sahip oldular.
Ne yenilmesi gerektiği açısından konuyu ele alırsak, birçok çalışmanın --enerji seviyesinden ziyade-- bilişsel performansa göre üzerinde ortaklaştığı tek şey: Sabahları çocuklarınıza şeker yedirmeyin.
Ancak bu demek değil ki; çocuklarınıza sabahları kahvaltı yaptırmayın. Çünkü bugüne kadar hiçbir çalışma kahvaltı yapmanın okul performansını olumsuz etkilediğine dair bir veri ortaya koymadı.
Peki ya yetişkinler için durum nedir?
Kahvaltının çocuklarınıza yardımcı oluyor olması; aynı etkinin sizler için de geçerli olduğu anlamına gelmiyor. Yumurta ve yulaf ezmesi lezzetli olabilir, ancak stresinizi yok etmeyeceği gibi içinizdeki Picasso'yu da uyandırmaz.
Yetişkinlerde kahvaltının etkilerine dair yapılan çok daha az araştırma var. Ve çoğu da, beynimizden ziyade göbeğimizdeki etkilerine bakıyor.
University of Glasgow'da toplanan çalışmaların 2013 yılındaki derlemesi; biraz daha kapsamlı olarak biliş ve kahvaltı ilişkisine bakıyor ve geniş ölçekteki metabolik durumlara odaklanıyor.
Görünen o ki; sağlıklı yetişkinler için bir kural var: Kahvaltıyı hiç aksatmamak ya da hiç kahvaltı yapmamak yerine bir rutine bağlayın. Yani ne bilişinizi artırmaya çalışmak için beslenmenizde ciddi değişimler yapın ne de kendinizi aç bırakın.
Fakat bu demek değil ki, sizin için en işe yarar kahvaltı kombinasyonunu bulmak için sayısız deneme yapın.
Bazı araştırmalar; keton oluşumuna (vücudun enerji için karbonhidrat yerine yağ yakması) sebep olan yüksek yağ içerikli beslenmenin beyin için faydalı olabileceğini gösteriyor. (Canan Karatay bu çalışmaları referans alıyor olabilir.) Yani, yüksek yağ içerikli bir kahvaltı; yağ yakımını başlatabilir ve sağlıklı bir beyinle güne başlamaya olanak sunabilir.
Peki, ne yiyeceğimiz hakkında endişe duymak yerine, hiç yemesek? Diğer araştırmalar ise; kahvaltıyı atlamanın aynı zamanda bir gece boyunca aç kalarak (gün aşırı) yüksek yağlı beslenmenin etkilerine benzer etkiler yarattığını ileri sürüyor. Yani, gün-aşırı tekniğini de deneyebilirsiniz. Kaldı ki; muhtemel psikolojik faydalarının yanı sıra, bu teknik ile kan şekeri saviyenizi stabilize ederek hafızanıza ve modunuza yardımda bulunabilirsiniz. Çünkü beyin kendini; glikoz yerine kısa yağ asidi zincirleriyle doldurur. Çünkü kahvaltıyı atladınız, dolayısıyla çok daha aç durumda olursunuz.
Peki, diyelim ki kahvaltı yapacaksınız, ancak nereden başlayacağınız ise bir başka soru: Yumurta ya da yulaf ezmesi mi? Meyve mi? Muz mu, elma mı? Tam tahıllı gofret? Süt ürünleri? ...
Kilo verme ve diyet durumuna göre değişir, yani bunun sinirbilimiyle bir alakası yok. Ancak, birçok çalışmadan elde edilen toplam veriye göre; yumurta, tahıl ve meyve yeterli. Bu besinlerin hepsi beynimiz için de, uzun süreli enerji verici olmaları bakımından vücudumuz için de iyi.
Kahvaltı yapın ya da yapmayın seçim sizin. Beyniniz açısından muhtemelen bir sorun çıkmayacaktır. Öte yandan, kahvaltı yapmamak çocuğunuzun okul başarısını düşürmez, yalnızca öğretmenleri açısından ekstra uğraş gerektiren bir çocuk okula göndermiş olursunuz.
Kaynaklar:
Kate Bratskeir, "Kids Who Eat A Good Breakfast May Do Better In School", http://www.huffingtonpost.com/entry/breakfast-kids-better-performance_us_564e0236e4b08c74b734b067
Allison Aubrey, "A Better Breakfast Can Boost a Child's Brainpower", http://www.npr.org/templates/story/story.php?storyId=5738848
Zilberter, Tanya, and Eugene Y. Zilberter. "Breakfast and cognition: sixteen effects in nine populations, no single recipe." Frontiers in human neuroscience 7 (2013).
Heilbronn, Leonie K., Steven R. Smith, Corby K. Martin, Stephen D. Anton, and Eric Ravussin. "Alternate-day fasting in nonobese subjects: effects on body weight, body composition, and energy metabolism." The American journal of clinical nutrition 81, no. 1 (2005): 69-73.
- Dean Praetorius, "Does Your Brain Need Breakfast? No One Really Knows", https://www.braindecoder.com/does-your-brain-need-breakfast-1585931504.html
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
11 Temmuz 2015
Havuç Gerçekten Görme Yeteneğinizi Güçlendirir mi?
14 Mart 2017
Kafein: Dünyanın En Popüler Psikoaktif Maddesi
18 Aralık 2017
Paleoekolojik Açıdan Bir Efsane: Paleo Diyeti