Sinirbilim
05 Aralık 2015
İsimleri ve Yüzleri Hatırlamakta Güçlük mü Çekiyorsunuz?
Belki aynı ofiste çalışıyorsunuz ya da belki de bir arkadaşınızın arkadaşı, fakat ismi neydi ki? Ve işte gülümseyerek size doğru geliyor, muhtemelen tokalaşacaksınız. "Seni görm...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Belki aynı ofiste çalışıyorsunuz ya da belki de bir arkadaşınızın arkadaşı, fakat ismi neydi ki? Ve işte gülümseyerek size doğru geliyor, muhtemelen tokalaşacaksınız. "Seni görmek ne kadar güzel." Bir sonraki hamleniz ne olacak? Bu durumda en güvenlisi; konuşma esnasında onu referans vermemek ya da ona dostum veya arkadaşım demek. Aksi halde, içinde bulunduğunuz durum giderek saçma bir hal almaya başlayacaktır.
Birçoğumuz için isim hatırlamak ustalık gerektiren bir iştir. Henüz mutlak bir umut olmasa da, yeni bir çalışma uykumuzun bu durumla bir ilgisinin olabileceğini söylüyor. Brigham ve Boston'daki Women's Hospital 'dan araştırmacılar; sağlıklı bir gece uykusunun özellikle isimleri ve yüzleri hatırlama yetimizi geliştirdiği bulgusuna ulaştı.
Çalışmada, 14 katılımcıya yanlarına isimler yazılı olan 20 yüz fotoğrafı gösterildi. 12 saat sonra katılımcılara, yanlarındaki isimlerin doğru veya yanlış yazıldığı fotoğraflar tekrardan gösterildi. Bu aşamada katılımcılardan fotoğrafların yanına yazılan isimlerin doğru olup olmadığını belirlemeleri ve verdikleri cevaplara dair emin olma durumlarını derecelendirmeleri istendi.
Araştırmacılar katılımcıları iki kez teste tabi tuttular. Birinci test; katılımcılara 8 saatlik bir uyku süresi tanındıktan sonra ve diğeri ise katılımcıların günlük aktivitelerini gerçekleştirdikleri 1 günün sonunda yapıldı. Testler sonunda, 8 saatlik uykunun ardından yapılan teste verilen cevapların daha tutarlı olduğu görüldü.
Her ne kadar detaylar hala belirsiz olsa da, bilim insanları uyku ve hafızanın el ele olduğu noktasında uzlaşıyorlar. Daha önce yayınladığımız bir yazımızda da belirttiğimiz gibi;
Öte yandan, bu yılın başlarında yapılan bir çalışma; yaşlı bireylerin arka planda çalan bir müziğe maruz kaldıklarında, isimleri ve yüzleri hatırlamakta güçlük çektikleri bulgusuna ulaşmıştı. Fakat, müzik üniversite çağındaki katılımcılarda şimdiye kadar herhangi bir olumsuz etki oluşturmamıştı. Hafızayı güçlü tutma durumu elbette ki biraz karmaşık bir olay, ancak yanınızda insan yüzleriyle isimlerin eşleştirildiği bir listeyi depoladığınız hafıza kartları taşıyamayacağınıza göre, şimdilik iyi bir gece uykusu çekmeniz bu konuda size yardımcı olabilir.
Araştırma Referansı: Maurer, Leonie, Kirsi-Marja Zitting, Kieran Elliott, Charles A. Czeisler, Joseph M. Ronda, and Jeanne F. Duffy. "A new face of sleep: The impact of post-learning sleep on recognition memory for face-name associations."Neurobiology of learning and memory 126 (2015): 31-38.
Birçoğumuz için isim hatırlamak ustalık gerektiren bir iştir. Henüz mutlak bir umut olmasa da, yeni bir çalışma uykumuzun bu durumla bir ilgisinin olabileceğini söylüyor. Brigham ve Boston'daki Women's Hospital 'dan araştırmacılar; sağlıklı bir gece uykusunun özellikle isimleri ve yüzleri hatırlama yetimizi geliştirdiği bulgusuna ulaştı.
Çalışmada, 14 katılımcıya yanlarına isimler yazılı olan 20 yüz fotoğrafı gösterildi. 12 saat sonra katılımcılara, yanlarındaki isimlerin doğru veya yanlış yazıldığı fotoğraflar tekrardan gösterildi. Bu aşamada katılımcılardan fotoğrafların yanına yazılan isimlerin doğru olup olmadığını belirlemeleri ve verdikleri cevaplara dair emin olma durumlarını derecelendirmeleri istendi.
Araştırmacılar katılımcıları iki kez teste tabi tuttular. Birinci test; katılımcılara 8 saatlik bir uyku süresi tanındıktan sonra ve diğeri ise katılımcıların günlük aktivitelerini gerçekleştirdikleri 1 günün sonunda yapıldı. Testler sonunda, 8 saatlik uykunun ardından yapılan teste verilen cevapların daha tutarlı olduğu görüldü.
Her ne kadar detaylar hala belirsiz olsa da, bilim insanları uyku ve hafızanın el ele olduğu noktasında uzlaşıyorlar. Daha önce yayınladığımız bir yazımızda da belirttiğimiz gibi;
Bir teoriye göre; derin- uyku aslında geriye dönük müdahaleyi başlatır, yani unutmanın “panzehiri” gibi davranır. Derin-uykuya geçtikten sonra, bu teori; beynin dış dünyadan bilgi alımını durdurduğunu ve hafıza güçlendirmesüreci olarak adlandırılan taze hafızaları sağlamlaştırmaya odaklanır.
Bir başka teori ise; derin uykudaki nöral yavaşlama düşüncesiyle çelişiyor ve bunun yerine, beynin “sinirsel tekrarlamaya” odakladığını yani; yeni öğrenilen bilgiyi tekrarlama sürecini aktifleştirdiğini ileri sürüyor. Sinirsel tekrarlama aracılığıyla, beyin yalnızca hali hazırda oluşmuş hafızaların “kaybolmasını” engellemekle kalmaz, aynı zamanda da uyanıkken oluşturulması pek mümkün olmayan hafızaların (bir önceki gece hatırlayamadığınız final sınavı bilgisi) kodlamasını da bitirir.
Öte yandan, bu yılın başlarında yapılan bir çalışma; yaşlı bireylerin arka planda çalan bir müziğe maruz kaldıklarında, isimleri ve yüzleri hatırlamakta güçlük çektikleri bulgusuna ulaşmıştı. Fakat, müzik üniversite çağındaki katılımcılarda şimdiye kadar herhangi bir olumsuz etki oluşturmamıştı. Hafızayı güçlü tutma durumu elbette ki biraz karmaşık bir olay, ancak yanınızda insan yüzleriyle isimlerin eşleştirildiği bir listeyi depoladığınız hafıza kartları taşıyamayacağınıza göre, şimdilik iyi bir gece uykusu çekmeniz bu konuda size yardımcı olabilir.
Hafıza Konusundaki Diğer Araştırmalar
Araştırma Referansı: Maurer, Leonie, Kirsi-Marja Zitting, Kieran Elliott, Charles A. Czeisler, Joseph M. Ronda, and Jeanne F. Duffy. "A new face of sleep: The impact of post-learning sleep on recognition memory for face-name associations."Neurobiology of learning and memory 126 (2015): 31-38.
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
05 Şubat 2017
Uyku Esnasında Beyin Kendini Nasıl Yeniler?
18 Ağustos 2015
Türk Islık Dili, Beyin ve Dil Kavrayışına Meydan Okuyor
01 Aralık 2014
Belleğe Açılan Kapı Tam Olarak Saptandı
11 Temmuz 2017
Neden En Zeki Primat İnsandır?
25 Haziran 2015
Beynimiz İlk İzlenimi Nasıl Hızlıca Oluşturuyor?
30 Haziran 2015
Fazla Miktarda Yağ ve Şeker Tüketimi Beyni Zayıflatıyor
15 Haziran 2018
Travmatik Anıları Yeniden Yazan Nöronlar
15 Nisan 2016
Beyni Elektrik ile Uyararak Yaratıcılık Artırabiliyor