Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bu gezegende, yine bu gezegenin yıl hesabıyla kaç yıldır bulunduğumuz biyolojik yaşımızı ne yazık ki tam olarak yansıtmaz. Uluslararası bir ekibin yürüttüğü yeni bir çalışmaya göre, bazılarımız diğerlerinden daha hızlı yaşlanıyor ve yaşamımız sırasında vücudumuzun ne kadar yorulduğu, eskidiği veya bitkin düştüğü noktasında da bireyler arasında çok önemli farklılıklar görülebiliyor.

38 yaşında olan ve biyolojik yaşları ile gerçek yaşları birbirine yakın olan yaklaşık 1.000 kişi için, fizyolojik belirteçler incelendi. Ekip, bazı tıbbi incelemelere tabi tuttuğu bireylerden bazılarının diğerlerinden çok daha yaşlı veya genç göründüğünü tespit etti.

Biyolojik yaş ölçümünde kullanılan işaretlerin içinde, kan basıncı, organ fonksiyonları, metabolizma, kolesterol seviyesi ve kardiyovasküler düzen gibi faktörler bulunuyordu. Bu fizyolojik göstergeler 26, 32 ve 38 yaşlarında ayrı ayrı ölçüldü. Göstergelerin zaman değişkeni ile birlikte ölçümü, araştırmacıların her birey için belli bir ' yaşlanma oranı' tanımlamasını sağladı.

38 yaşındaki bu grubun biyolojik yaşlarının 28 yaş gençliğinden 61 yaşa kadar değişkenlik gösterdiği tespit edildi. Proceedings of the National Academy of Sciences'da yayımlanan çalışmada, ortayaş öncesinde dahi daha hızlı yaşlanan insanların fiziksel olarak nispeten daha yetersiz oldukları, bilişsel yeteneklerinde düşüş olduğunu, sağlık durumunun kötülüğü, beyin yaşlanmasının gerçekleştiği ve daha yaşlı göründüğü açıklandı.

Dahası görülüyor ki, 'hızlı yaşa, genç öl' mottosunun arkasında bir çok doğru bulunuyor. En azından sözü ' hızlı yaşa, daha hızlı yaşlan' olarak değiştirebiliriz.

Araştırmada 1972'den beri sürmekte olan daha geniş bir çalışma ' Dunedin Araştırması 'nın verilerinden yararlanıldı. Gönüllü olarak görünüşlerinin fotoğraflarını sağlayan insanlar sayesinde de biyolojik olarak daha yaşlı olan insanların aynı zamanda görünüşlerinin de yaşlı olduğu gözlemlendi.

Yine de bu sürecin tamamının genlere bağlı olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Duke University's Centre for Ageing (Yaşlılık Merkezi) Jeriatri Yardımcı doçenti Dan Belsky : " Burada çevresel etkilerin çok büyük bir rolü var. Birçok çalışma çok yaşlı bireyler üzerinden yaşlılığı inceliyor, ancak yaşa bağlı hastalıkları önlemek istiyorsak genç insanlarda yaşlanmayı daha öncelikli olarak incelememiz gerekiyor" diyerek geç yaşamın kalitesini artıracak ve yaşlanmayı engelleyecek yöntemler geliştirmenin mümkün olduğuna dikkatleri çekti.

Yaşlandığımız sürece, tüm hastalıklar için yakalanma riskinde artış gerçekleşir. Kalp hastalıkları ve kanser de dahil olmak üzere birçok hastalığı engellemek için yaşlanmanın hedef alınması gerekir. Aksi takdirde bu iş rastgele bir oyuna dönüşecektir.

 

 




Referans : Sciencealert.com, We're not all ageing at the same rate, researchers say, www.sciencealert.com/we-re-not-all-ageing-at-the-same-rate-researchers-say




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir