Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Eski hava raporları Dünya'nın gençlik dönemlerinde demir yağmurlarını tecrübe etmiş olabileceğini gösteriyor. Bu durum Dünya'nın mantosunda ve yüzeyinde bulunan değerli metallerin varlığını açıklayabilir.
Oluşumunun ilk yıllarında Dünya muhtemelen bir çok demir açısından zengin maddenin uzaydan düşmesine sane olmuş görünüyor. Billim insanları daha önceden Dünya yüzeyine gelen bu demir yüklü parçaların gezegenin çekirdeğinde erimiş olacağını düşünüyorlardı. Buna bağlı olarak da geride kalan ağır maddelerin yine yüzeye yakın olan altın ,gümüş, demir gibi ağır metallere bağlanma özelliiğine sahip olacağını öngörüyorlardı.
Ne var ki, bu model demirin Dünya'ya çarpma durumu için geçerliydi. Kaliforniya'da bulunan Ulusal Laboratuvar'da (National Laboratory in California ) çalışma yapan bilimciler genç Dünya gibi ekstrem kondisyonlarda elementlerin nasıl davrandığını ve buharlaşmaları için neyin gerektiğini ölçmek istedi.
Bahsi geçen dönem asla tekrarlanabilecek veyahut laboratuvar ortamında yeniden yaratılabilecek bir durum olmadığından, gezegenin etkisini de anlamak çok zor olacaktır. Bunun yerine bilimciler de demir atomlarının entropilerini ölçmeye başlayarak bir adım geriden gelmeyi tercih etti.
Bunu araştırmak içinse ekip New Mexico'da bulunan ; Z makinesi denen ve yüksek manyetik alan kullanarak metalleri yüksek hızlara çıkarmayı sağlayan bir makineyi kullandı.
Küçük demir parçalarını bir santimetrekareden daha küçük alüminyum tabakaların arasında ateşlediler. Tabakalar saatte 50.000 ila 60.000 kilometre hıza kadar hızlandırıldı. Çarpışmalar sonucunda çok güçlü şok dalgaları demir parçalarının arasından geçerek basılmalarına ve gaz haline geçmelerine sebep oldu. Bundan sonra ise ekip laboratuvarda üretilmiş demir yağmurunun özelliklerini inceledi ve kuvartz bir pencerenin üzerine yağışını gözlemledi.
Deney sonucunda gaza dönüştürmek için daha önce düşünülenden çok daha az (yaklaşık yüzde kırk) basınç gerektiği görüldü. Öyle ki bu durum yeni bir genç Dünya resmi çizmeyi gerektiriyor. Bu resimde Dünya'ya çarpan gök cisimleri buharlaşıyor havaya demir ve taş tozlarından oluşan bir bulut olarak yayılıyor. Havadaki karışım ise yağmur ile birlikte Dünya yüzeyine inerek kolaylıkla manto ile karışıyor.
Demirin basınç altındaki davranışı, Ay yüzeyinde neden az miktarda demir bulunduğunu da gösteriyor. Buharlaşan demir atomları ve tozları düşük yer çekiminden dolayı kolaylıkla Ay'dan uzaklaşmış olmalılar.
Yapılan tüm deneyler Dünya'nın bugün gördüğümüz haline nasıl geldiğini daha kolay anlamamızı sağlıyor. Dünya jeokimyası üzerine yapılacak gelecek çalışmalar için de çok daha büyük bir önem taşıyan bir çalışma bu..
Demir yağmuru bir çok demir seven metali de Dünya'ya getirmiş gibi görünüyor. Bunlara altın, platin ve paladyum da dahil. Toprak mineralleriyle birlikte bu kadar zengin olmalarının ve insanların kullanmasına uygun olmalarının sebebi de bu olsa gerek..
Araştırma Referansı: Nature Geoscience, DOI: 10.1038/NGEO2369
Oluşumunun ilk yıllarında Dünya muhtemelen bir çok demir açısından zengin maddenin uzaydan düşmesine sane olmuş görünüyor. Billim insanları daha önceden Dünya yüzeyine gelen bu demir yüklü parçaların gezegenin çekirdeğinde erimiş olacağını düşünüyorlardı. Buna bağlı olarak da geride kalan ağır maddelerin yine yüzeye yakın olan altın ,gümüş, demir gibi ağır metallere bağlanma özelliiğine sahip olacağını öngörüyorlardı.
Ne var ki, bu model demirin Dünya'ya çarpma durumu için geçerliydi. Kaliforniya'da bulunan Ulusal Laboratuvar'da (National Laboratory in California ) çalışma yapan bilimciler genç Dünya gibi ekstrem kondisyonlarda elementlerin nasıl davrandığını ve buharlaşmaları için neyin gerektiğini ölçmek istedi.
Bahsi geçen dönem asla tekrarlanabilecek veyahut laboratuvar ortamında yeniden yaratılabilecek bir durum olmadığından, gezegenin etkisini de anlamak çok zor olacaktır. Bunun yerine bilimciler de demir atomlarının entropilerini ölçmeye başlayarak bir adım geriden gelmeyi tercih etti.
Bunu araştırmak içinse ekip New Mexico'da bulunan ; Z makinesi denen ve yüksek manyetik alan kullanarak metalleri yüksek hızlara çıkarmayı sağlayan bir makineyi kullandı.
Küçük demir parçalarını bir santimetrekareden daha küçük alüminyum tabakaların arasında ateşlediler. Tabakalar saatte 50.000 ila 60.000 kilometre hıza kadar hızlandırıldı. Çarpışmalar sonucunda çok güçlü şok dalgaları demir parçalarının arasından geçerek basılmalarına ve gaz haline geçmelerine sebep oldu. Bundan sonra ise ekip laboratuvarda üretilmiş demir yağmurunun özelliklerini inceledi ve kuvartz bir pencerenin üzerine yağışını gözlemledi.
AĞIR METAL YAĞMURU
Deney sonucunda gaza dönüştürmek için daha önce düşünülenden çok daha az (yaklaşık yüzde kırk) basınç gerektiği görüldü. Öyle ki bu durum yeni bir genç Dünya resmi çizmeyi gerektiriyor. Bu resimde Dünya'ya çarpan gök cisimleri buharlaşıyor havaya demir ve taş tozlarından oluşan bir bulut olarak yayılıyor. Havadaki karışım ise yağmur ile birlikte Dünya yüzeyine inerek kolaylıkla manto ile karışıyor.
Demirin basınç altındaki davranışı, Ay yüzeyinde neden az miktarda demir bulunduğunu da gösteriyor. Buharlaşan demir atomları ve tozları düşük yer çekiminden dolayı kolaylıkla Ay'dan uzaklaşmış olmalılar.
Yapılan tüm deneyler Dünya'nın bugün gördüğümüz haline nasıl geldiğini daha kolay anlamamızı sağlıyor. Dünya jeokimyası üzerine yapılacak gelecek çalışmalar için de çok daha büyük bir önem taşıyan bir çalışma bu..
Demir yağmuru bir çok demir seven metali de Dünya'ya getirmiş gibi görünüyor. Bunlara altın, platin ve paladyum da dahil. Toprak mineralleriyle birlikte bu kadar zengin olmalarının ve insanların kullanmasına uygun olmalarının sebebi de bu olsa gerek..
Araştırma Referansı: Nature Geoscience, DOI: 10.1038/NGEO2369
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
28 Ağustos 2016
Dünya Benzeri 8 Etkileyici Gezegen
03 Temmuz 2015
Yeryüzünde Keşfedilmemiş 340 Krater Kaldı
17 Ocak 2019
Dünyanın Kutup Bölgelerinin Karşılaştırması
11 Haziran 2017
Dünya'daki Ksenon'un Önemli Bir Kısmı Kuyruklu Yıldızlarla Geldi
02 Kasım 2014
Dünyamıza İlk Suyu İlkel Meteoritler mi Getirdi?
24 Temmuz 2015
Neden Venüs’te Değil de Dünya’da Yaşıyoruz?
26 Nisan 2016
Dünya'daki Bitki Örtüsü Yoğunluğu, Son 33 Yılda Arttı
02 Eylül 2015
Dünya'nın Ay Yerine Halkası Olsa Nasıl Olurdu?