Medikal
20 Ağustos 2016
Diyet ve Egzersiz, Alzheimer Hastalığına Neden Olan Proteinlerin Oluşumunu Azaltıyor
UCLA Sinirbilim ve İnsan Davranışları Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmada, sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli fiziksel aktivite ve normal vücut-kütle endeksi, Alzheimer has...
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen
UCLA Sinirbilim ve İnsan Davranışları Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmada, sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli fiziksel aktivite ve normal vücut-kütle endeksi, Alzheimer hastalığının oluşumuyla bağlantılı olan proteinlerin sentezlenmesini azaltabiliyor.
Çalışmada, yaşları 40 ile 85 arasında değişen (yaş ortalamaları 62,6 olan), hafif hafıza sorunlarına sahip fakat bunama belirtisi görünmeyen 44 yetişkin, beyindeki sinir plakları ve dolaşıklığı seviyesini ölçmek amacıyla deneysel bir PET taramasına tabi tutuldu. Araştırmacılar ayrıca katılımcıların vücut kütle endeksine, fiziksel etkinlik seviyesine, beslenme düzenine ve diğer yaşam tarzı etkenlerine ait bilgileri de topladılar. Beyindeki sinir hücreleri arasındaki boşluklarda beta-amiloid adı verilen zehirli bir proteinin birikmesiyle oluşan plaklar ve beyin hücrelerinde bulunan tau proteinlerinin birbirine geçmiş uçlarından oluşan dolaşıklıklar, Alzheimer hastalığının anahtar belirtileri olarak görülmektedir.
Çalışmada, her bir yaşam tarzı faktörünün (sağlıklı bir vücut kütle endeksi, fiziksel aktivite ve Akdeniz diyeti), beyin taramalarında daha düşük plak ve dolaşıklık seviyeleriyle bağlantılı olduğu bulundu. Akdeniz diyeti meyveler, sebzeler, baklagiller, tahıllar ve balık açısından zengin, et ve süt ürünleri açısından zayıf bir beslenme biçimidir ve doymuş yağlara kıyasla daha yüksek tekli doymamış yağların ve orta derecede alkol tüketimine kıyasla çok daha az alkol tüketimi oranları ile karakterize edilir.
American Journal of Geriatric Psychiatry dergisinin Eylül 2016 sayısında yayımlanacak çalışmanın baş yazarı Dr. David Merrill, “Gerçek şu ki ciddi hafıza problemleri beklenmedik bir anda başımıza gelmeden önce, yaşam tarzının moleküler seviyede etkisini tespit edebiliyoruz.” diye anlatıyor.
Önceki çalışmalarda, sağlıklı bir yaşam tarzının Alzheimer hastalığının oluşumunu geciktirdiğine dair bağıntılar bulunmuştur. Bununla beraber, Merrill’in ifade ettiğine göre, bu yeni çalışma, yaşam tarzlarının, henüz bunama teşhisi konulmamış, irili ufaklı hafıza kayıplarına sahip bireylerde anormal proteinleri nasıl etkilediğini ilk defa gösterme özelliği taşıyor. Ayrıca sağlıklı yaşam tarzı faktörlerinin, beynin küçülmesindeki azalmayla ve Alzheimer hastalığına sahip bireylerdeki düşük beyin körelmesi oranlarıyla bağlantılı olduğu da gösterildi.
Yaşlılık, ABD’de yaklaşık 5,2 milyon insanı etkileyen ve yıllık 200 milyar dolarlık bir sağlık harcamasına neden olan Alzheimer hastalığının bir numaralı değiştirilemeyen risk faktörüdür.
“Çalışma, klinik açıdan önemli bunama gelişiminden bile önce, Alzheimer hastalığını önlemek için sağlıklı bir hayat yaşamanın önemini bir kez daha pekiştiriyor. Bu çalışma, sadece bireylerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini önlemelerine imkan sağlamıyor, ayrıca hekimlere bu değişimleri tespit etme ve görüntüleme için önemli bir görüş açısı sunuyor.” diye anlatıyor Merrill.
Merrill’in ifade ettiğine göre, araştırmanın bir sonraki amacı beslenme düzeni, egzersiz ve stres ve bilişsel sağlık gibi diğer değiştirilebilen yaşam tarzı faktörlerini kullanarak müdahale çalışmaları ile görüntüleme çalışmalarını birleştirmek olacak.
Merrill, UCLA Psikiyatri Bilişsel Sağlık Kliniği ve Araştırma Programı’nda özellikle hafıza kaybından yakınan, bilişsel sorunları olan hastalarla ilgileniyor.
Kaynak: MedicalXpress, "Diet and exercise can reduce protein build-ups linked to Alzheimer's"
< http://medicalxpress.com/news/2016-08-diet-protein-build-ups-linked-alzheimer.html >
Çalışmada, yaşları 40 ile 85 arasında değişen (yaş ortalamaları 62,6 olan), hafif hafıza sorunlarına sahip fakat bunama belirtisi görünmeyen 44 yetişkin, beyindeki sinir plakları ve dolaşıklığı seviyesini ölçmek amacıyla deneysel bir PET taramasına tabi tutuldu. Araştırmacılar ayrıca katılımcıların vücut kütle endeksine, fiziksel etkinlik seviyesine, beslenme düzenine ve diğer yaşam tarzı etkenlerine ait bilgileri de topladılar. Beyindeki sinir hücreleri arasındaki boşluklarda beta-amiloid adı verilen zehirli bir proteinin birikmesiyle oluşan plaklar ve beyin hücrelerinde bulunan tau proteinlerinin birbirine geçmiş uçlarından oluşan dolaşıklıklar, Alzheimer hastalığının anahtar belirtileri olarak görülmektedir.
Çalışmada, her bir yaşam tarzı faktörünün (sağlıklı bir vücut kütle endeksi, fiziksel aktivite ve Akdeniz diyeti), beyin taramalarında daha düşük plak ve dolaşıklık seviyeleriyle bağlantılı olduğu bulundu. Akdeniz diyeti meyveler, sebzeler, baklagiller, tahıllar ve balık açısından zengin, et ve süt ürünleri açısından zayıf bir beslenme biçimidir ve doymuş yağlara kıyasla daha yüksek tekli doymamış yağların ve orta derecede alkol tüketimine kıyasla çok daha az alkol tüketimi oranları ile karakterize edilir.
American Journal of Geriatric Psychiatry dergisinin Eylül 2016 sayısında yayımlanacak çalışmanın baş yazarı Dr. David Merrill, “Gerçek şu ki ciddi hafıza problemleri beklenmedik bir anda başımıza gelmeden önce, yaşam tarzının moleküler seviyede etkisini tespit edebiliyoruz.” diye anlatıyor.
Önceki çalışmalarda, sağlıklı bir yaşam tarzının Alzheimer hastalığının oluşumunu geciktirdiğine dair bağıntılar bulunmuştur. Bununla beraber, Merrill’in ifade ettiğine göre, bu yeni çalışma, yaşam tarzlarının, henüz bunama teşhisi konulmamış, irili ufaklı hafıza kayıplarına sahip bireylerde anormal proteinleri nasıl etkilediğini ilk defa gösterme özelliği taşıyor. Ayrıca sağlıklı yaşam tarzı faktörlerinin, beynin küçülmesindeki azalmayla ve Alzheimer hastalığına sahip bireylerdeki düşük beyin körelmesi oranlarıyla bağlantılı olduğu da gösterildi.
Yaşlılık, ABD’de yaklaşık 5,2 milyon insanı etkileyen ve yıllık 200 milyar dolarlık bir sağlık harcamasına neden olan Alzheimer hastalığının bir numaralı değiştirilemeyen risk faktörüdür.
“Çalışma, klinik açıdan önemli bunama gelişiminden bile önce, Alzheimer hastalığını önlemek için sağlıklı bir hayat yaşamanın önemini bir kez daha pekiştiriyor. Bu çalışma, sadece bireylerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini önlemelerine imkan sağlamıyor, ayrıca hekimlere bu değişimleri tespit etme ve görüntüleme için önemli bir görüş açısı sunuyor.” diye anlatıyor Merrill.
Merrill’in ifade ettiğine göre, araştırmanın bir sonraki amacı beslenme düzeni, egzersiz ve stres ve bilişsel sağlık gibi diğer değiştirilebilen yaşam tarzı faktörlerini kullanarak müdahale çalışmaları ile görüntüleme çalışmalarını birleştirmek olacak.
Merrill, UCLA Psikiyatri Bilişsel Sağlık Kliniği ve Araştırma Programı’nda özellikle hafıza kaybından yakınan, bilişsel sorunları olan hastalarla ilgileniyor.
Kaynak: MedicalXpress, "Diet and exercise can reduce protein build-ups linked to Alzheimer's"
< http://medicalxpress.com/news/2016-08-diet-protein-build-ups-linked-alzheimer.html >
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
27 Şubat 2019
Canlıların Protein Etkileşim Ağları İnceleniyor
13 Ocak 2017
Bakterilerde Prion Benzeri Bir Protein Keşfedildi
23 Ocak 2018
Uzun Ömür Proteininin Sırları Çözüldü
22 Temmuz 2018
Prion Araştırmaları İçin Yeni Bir Yöntem Geliştirildi
10 Haziran 2015
Alzheimer Proteininin Göz ve Kas Sağlığında Rolü Olabilir!