Balık çiftliklerindeki balıkların yaklaşık dörtte birinde gelişim geriliği görülür ve tank yüzeyinde ölü gibi sürüklenirler. Bu balıklardan "bırakanlar" (İng. drop outs) olarak söz edilir; büyümeyi bırakanlar, yaşamayı bırakanlar, yani vazgeçenler. Bırakan balıklar üzerinde geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmada, bu canlıların beyin kimyalarının aşırı stres altında ve depresyonda olan insanlarınki ile neredeyse tıpatıp aynı olduğu ortaya kondu.
Çalışmanın sonuçlarının paylaşıldığı ve Royal Society Open Science dergisinde yayımlanan makalenin baş yazarı Norveç Bergen Üniversitesi'nden Marco Vindas şöyle anlatıyor: "Balıklar karmaşık davranışlar sergileyebilen canlılardır ve beyin sistemleri insanlar da dahil olmak üzere, memelilerinki ile pek çok benzerlik taşır." Bırakan balıkların vücudunda, strese yanıt olarak salgılanan kortizol hormonu düzeylerinin çok yüksek olduğu saptandı. Ayrıca uyku, açlık, solunum ve ruhsal durum ile ilgili olan serotonerjik sistem etkinliğinin arttığı görüldü. Nöral sistemdeki bu sorunlar, depresyon ve diğer ağır zihinsel rahatsızlıklar ile ilişkilendiriliyor.
"İntihara teşebbüs ettiklerini söyleyecek kadar ileri gidemem. Ama psikolojik açıdan konuşursak, kaldırabileceklerinin sınırında bulunuyorlar ve bu ortamda bulunmaya devam ettikleri için bu durum ölümleri ile sonuçlanıyor," şeklinde ifade ediyor Vindas. Çiftlik balıkları son derece stresli bir ortamda yaşar. Yaban hayatında başa çıkmak için evrildikleri koşullardan bütünüyle farklı olan bu yaşam tarzı, balıklar üzerinde büyük bir psikolojik yük oluşturur. Kalabalık tanklar içinde tutulurlar ve diğer balıklarla doğada kaçınacakları etkileşimler içine girmeye zorlanırlar. Yanı sıra insanlar tarafından ellenirler, sadece belli anlarda yiyecek için kıyasıya bir mücadeleye girişirler, ışıklardaki ve su derinliğindeki ani değişimlere maruz kalırlar. Tıpkı endüstriyel çiftliklerdeki tavuk, inek ve domuzlar gibi acı içinde bir yaşam sürerler.
Daha önce yapılan çalışmalarda balıkların, bir zamanlar sandığımızdan çok daha yüksek bir zihinsel kapasiteye sahip oldukları anlaşılmıştı. Macquarie Üniversitesi'nden Dr.Culum Brown, 2014 tarihinde tamamladığı çalışmasında balıkların şaşırtıcı bilişsel yeteneklerini ayrıntılı olarak incelemiş ve bazı insan dışı primat türlerinden bile yüksek düzeyli becerilerinin olduğunu ortaya koymuştu. Norveç ekibinin yaptığı çalışma, bu canlıların gergin koşullarla başa çıkmaya çalışırken düştükleri durumların kimyasal ve dolayısıyla davranışsal sonuçlarının biz insanlardan hiç de farklı olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor. (Bkz. Balıklar Zekâ Problemlerinde Primatları Geride Bırakabiliyor)
Bu araştırmanın üzerine izlemenizi önerebileceğimiz ve aşağıdaki videoda Türkçe altyazılı olarak bulabileceğiniz 'İçimizdeki Balık' belgeselini de ekliyoruz.
- Felis Agnosticus, "'İçimizdeki Balık' Belgeseli" ";s http://www.baharkilic.org/post/2015/01/19/Icimizdeki_Balik_belgeseli_.aspx
- Animals Australia, "Fish in farms suffer from severe depression, new research finds" < http://www.animalsaustralia.org/features/fish-in-farms-are-depressed.php >
- Royal Society Open Science, “Brain serotonergic activation in growth-stunted farmed salmon: adaption versus pathology” < http://rsos.royalsocietypublishing.org/content/3/5/160030 >
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol