Post Author Avatar
Merve Özgünlü
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Çocukluk yıllarında maruz kalınan stres, yetişkinlik yıllarında deneyimlenen hastalıklara sinirsel olarak verilen tepkileri değiştirmektedir.

Hepimizin sevgi ve şefkate ihtiyacı vardır. Siz büyürken ebeveynleriniz sıcak ve sevgi dolu muydu? Yoksa kötü bir ortamda mı büyüdünüz? Eğer şu anda siz de bir ebeveynseniz, günlük yaşamda çocuklarınıza ne kadar sevgi ve şefkat gösteriyorsunuz?

Çoğu ebeveyn çocukları için sevgi dolu ve stresten uzak ortamı yaratma konusunda sağduyulu olmaya çalışmaktadır. Ayrıca bilimsel araştırmalar, sevgi dolu bir ortamda olmanın ve sevdiğiniz insanlara sevginizi göstermenin ne kadar önemli olduğunu onaylamaktadır.

UCLA tarafından yeni yapılmış bir araştırmanın sonuçları, sevgi dolu bir ebeveyn figürünün, çocukların sağlıklarını hayatları boyunca etkileyebilen sinirsel yapıları değiştirebileceğini göstermektedir. Diğer taraftan bu çalışmanın sonuçları, çocuklukta istismara maruz kalmanın veya aile şefkatinden yoksun olmanın hayat boyunca sürebilecek zihinsel ya da fiziksel sonuçlara sebep olduğunu da göstermektedir. Çocukluk yıllarında ihmal edilmek, yetişkinlikte yaşanılacak hastalık ve ölüm riskini artırmaktadır.

Alanında bir ilk olan ve 2013 yılının Eylül ayında, Proceedings of the National Academy of Sciences tarafından online olarak yayınlanan “Çocukluk Döneminde İhmal, Aile sıcaklığı ve Genç Yetişkinlerde Koroner Damar Hastalıkları Riskinin Yetişkinlik Yıllarında Sebep Olduğu Çoklu Biyolojik Risk” başlıklı çalışmada yer alan araştırmacılar, istismara maruz kalmanın ve aile şefkati eksikliğinin tüm düzenleyici sistemlerin üzerindeki etkilerini ölçtüler ve olumsuz hayat deneyimleri ile sonraki yıllarda sağlıksız olma arasında kuvvetli bir biyolojik ilişki olduğunu buldular.

Çalışmanın baş araştırmacısı olan ve UCLA Cousins Center for Psychoneuroimmunology’de araştırmacı bilim insanı olarak çalışan Judith E. Carroll, “Araştırma bulgularımız en azından fiziksel sağlık açısından istismarın etkilerini azaltmanın bir yolunun olduğunu göstermiştir.” diyor. Judith E. Carroll’e göre, “Eğer çocuk hayatında ona sevgi göstermeyen bir yetişkinden ziyade sevgi gösteren ebeveyn figürlerine sahipse, bu durum onu ileriki yıllarda istismarın sebep olduğu biyolojik sağlık problemlerinden koruyabilir.".

Çocukluk dönemi istismar ve ihmale maruz kalma üzerine yapılan araştırmalar çocuğun psikolojik ve fiziksel iyi oluşu arasında bir bağ olduğunu göstermektedir. Örneğin bu çalışmalarda; çocukluk döneminde yaşanılan “zehirli” stresin, yüksek kolesterol, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom ve sağlık için önemli derecede risk taşıyan diğer fiziksel durumlarla ilişkili olduğu bulunmuştur.  Araştırmacılara göre, çocuklukta maruz kalınan “zehirli” stres, tehlike durumlarında sahip olunan duygusal ve fiziksel uyarılmayı artırarak ve bu tepkileri sona erdirmeyi daha zor hale getirerek strese karşı verilen sinirsel tepkileri değiştirmektedir.

Araştırmacılar, “Çocuklara olumsuz durumlar altında korumacı ilişkiler sağlamak, onların tüm gelişimsel alanları için yararlı olduğu belirlendi. Bizim bulgularımız, sevgi dolu bir ilişkiye sahip olmanın, onlarca yıl sonra yaşanılabilecek olumsuz sağlık sonuçlarını ve fiziksel sistemlerdeki hastalık riski belirtilerinin artışını da engellediğini göstermektedir.” diyor.

Utandırma, Aşağılanma ve İsim Takma


Çocuklar, utanç duydukları esnada, onlara karşı söylenilen aşağılayıcı etiketler veya sözlerin doğru olduğuna inanarak istismara karşı sessiz kaldıklarından dolayı utandırma çok tehlikelidir (zehirlidir). Eğer çocuğa, bir yetişkin veya bir akranı tarafından zorbalığa maruz kalmanın veya aşağılanmanın kabul edilemez olduğu öğretilmişse, o çocuğun kendisini ifade etme ve yaşadığı istismarın olumsuz sinirsel etkilerini ortadan kaldırma ihtimali daha yüksektir.

Utanç, sevgi ve şefkat dolu bir beyinde yaşayamaz.  Farkındalık ve diğer tip terapilerinin yanında, nöroplastisite sayesinde insanların, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, çocuklukta maruz kaldıkları istismarın şekillendirdiği sinirsel yapıları yeniden şekillendirmeleri olasıdır.

Her yetişkin kendi geçmişinin getirdiği parçalara sahiptir. İstismara maruz kalınan bir çocukluğa sahip olduğundan dolayı insanlar kendilerini “hasarlı” hissetmek yerine, sinirsel onarımları için ileriye dönük adımlar atmaya ve bu süreçte sağlıklarına yararlı olacak şeyler yapmaya başlayabilirler. Tempolu ve vücudu çok çalıştıran egzersizleri yaşamın bir parçası haline getirmek hayata daha olumlu bakabilmek, motivasyonu artırabilmek ve iyi hissetmek açısından çok önemlidir.

Sonuç: Sevgi ve Şefkat hayatın her döneminde çok önemli bir yere sahiptir.


UCLA’nın yürüttüğü araştırmaların bulguları, aile içindeki sıcaklığın ve yakınlığın çocuklukta maruz kalınan ‘zehirli’ stresin zararlı etkilerine karşı koruyucu olduğunu göstermektedir. Çocuklukta maruz kalınan istismarın etkileri yaşa bağlı kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskiyle ilişkili olabilir, fakat yetişkinler hayat tarzı seçimleriyle, düşünce ve davranışlarını değiştirmeleriyle bu zararların bazılarını düzeltebilirler.

Son olarak Judith E. Carroll, “Erken müdahale programlarını destekleyen kamusal politikaların artması umudumuzdur.” diyerek erken müdahalenin önemini vurgulamıştır ve “Risk taşıyan ailelere erken müdahale programlarıyla destek olursak ve aileleri, öğretmenleri ve çocuklarla ilgilenen diğer yetişkinleri çocuklara nasıl sevgi dolu bir çevre sağlayacakları hakkında eğitirsek, çocukların sağlıklarını uzun solukta olumlu etkileyecek bir yol da çizmiş oluruz.” diyor.

 




Kaynak: PsychologyToday




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir