Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Evrimsel olarak en yakın akrabalarımız olan şempanzelere göre, insanların; genetik yatkınlık ve tütün kullanımı gibi bilinen risk faktörleri olmasa da ileri evre karsinom geliştirme riski bilhassa daha yüksek. Karsinom kanser tiplerinin içinde prostat, göğüs, akciğer ve kolorektal kanserleri içeriyor. University of California San Diego Tıp Fakültesi araştırmacıları öncülüğünde gerçekleştirilen ve geçtiğimiz hafta içi FASEB BioAdvances'ta yayımlanan çalışmada insanlara has bir evrimsel genetik mutasyon tespit edildi ve kısmi olarak da olsa bu mutasyonun insanların ileri evre kanser geliştirmeye daha açık olmasının sorumlusu olduğu belirtildi.

İnsan evriminin bir noktasında SIGLEC12 geni ve hatta bu genin immün sisteminin bir parçası olarak ürettiği Siglec-12 proteini bir mutasyona uğrayarak 'kendi' sistemine ait moleküllerle, işgalci mikropları ayırt etme yetisini kaybetti ve doğal olarak faydadan çok zarar vermeye başladı. Araştırmacılardan Dr. Ajit Varki'ye göre bu şartlarda da Siglec-12 proteininin daha fazla barındırılması mümkün değildi. Her ne kadar evrimsel olarak bu süreçte ilerlemiş olsa da popülasyondan tamamen silinmeyen Siglec-12'nin disfonksiyonel formu, olağanın dışında özelliği ile hâlâ ona sahip olan ve üreten bireylerde kötü senaryoların sorumlusu olmaya devam ediyor.

Normal ve kanserli doku örneklerinin analiz edildiği çalışmada, insanların hala Siglec-12 proteini üreten yüzde 30'luk kesiminde hiç üretmeyenlere göre, yaşamları boyunca ileri evre kanser geliştirme risklerinin neredeyse iki misli olduğu tespit edildi. Evrimsel diskors boyunca normalde fonksiyonunu kaybetmiş veya hatalı ölümcül fonksiyon kazanmış gen ve proteinler jenerasyonlar boyunca elenerek yok olur. Öyle ki, Siglec-12 proteini de zaten popülasyonun üçte ikisi tarafından hiç üretilmiyor.

İnsan popülasyonu gen havuzunda hâlâ dolaşan genin ise şimdiye kadar gözle görülen fonksiyonel bir anlamlılığı olmadığı düşünülüyordu. Keşfinden beri son yirmi yıllık süreçte ise çok çok az işlevsel çalışma ortaya konmuştu. Bunlara karşın, şempanzeler hâlâ Siglec-12'nin normal ve işlevsel versiyonunu (wildtype) üretmeye devam ediyor. Çalışmada kanserli olmayan doku örneklerinde Siglec-12'nin varlığını tespit etmek için bu proteinin antikoru ile bağ yapıp çökertilmesini sağlayan çalışma ekibi, kansersiz dokuların yüzde 30'unda bu proteinin normal versiyonunu gözlemledi.

Bu oran popülasyondaki oranla tutarlılık gösterirken, aynı popülasyonlardan alınan kanserli örneklerin çok büyük bir çoğunluğunun ise Siglec-12 proteininin pozitif olduğu görüldü. Çalışmada ileri evre kolorektal kanser hastalarından oluşan farklı bir popülasyon baz alındığında, yüzde 80'inden daha fazlasının SIGLEC-12 geninin fonksiyonel halini sentezlediği ve bu geni taşımayan azınlıktan çok daha kötü semptomlar gösterdiği kaydedildi. 

Bu sonuçlar da mutant olan versiyonu sentezleyen azınlığın en yüksek ileri evre kanser riskini taşıdığını gösteriyor. Kontrol deneylerinde fareleri Siglec-12 proteinini üretecek şekilde dizayn ederek transjenik fareler üzerinde çalışan ekip, bu farelerde kanserin çok daha hızlı büyüdüğünü ve ileri kanserlerde görülen moleküler yolakların büyük çoğunluğunu aktive ettiğini gösterdi. Burada ise fonksiyonel Siglec-12 proteini olmayan farelerde çıkan tümör hücrelerinde durumun böyle olmadığı gözlemlendi.

Şu an dahi çalışmanın bulgularının yakın gelecekten itibaren teşhis ve tedavide çok faydalı olacağı açıkça görülüyor. Hatta kolay ve ucuz bir yolla dahası idrar testi ile bireyde disfonksiyonel Siglec-12'nin varlığı tespit edilebiliyor. Aynı şekilde proteinin var olduğu tümör hücrelerini, ilaç teslimatı yaparken sağlıklı hücreleri bozmadan direkt hedefleme şansı da verdiğini gözden kaçırmamak gerek.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir