Yüksek bir binanın çatısında olduğunuzu ve aşağıya doğru baktığınızı hayal edin. Yer ile aranızda oldukça büyük bir mesafe var. Tam bu sırada aşağıya doğru atlama isteği hissediyorsunuz. Sonra duruyorsunuz, kendinizi geriye doğru çekip, "Ben ne düşünüyorum böyle" diye sorgulamaya başlıyorsunuz.
Yüksek bir yerden atlama dürtüsü, "boşluğa çağrı" ya da Fransızca boşluğa uçmaya yönelik bir iç ses anlamına gelen "l'appel du vide" olarak isimlendiriliyor. Journal of Affective Disorders 'da yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar bu dürtünün aslında oldukça yaygın olduğu --çalışmaya katılanların %30'undan fazlası bu durumu en az bir kez yaşadığını söylüyor-- bulgusuna ulaştı.
Araştırmacılar bu tuhaf fenomenin beyindeki farklı algısal sistemlerin geçici olarak birbirinden ayrılmasıyla ortaya çıkabileceğinden şüpheleniyorlar. Bu sistemlerin bazıları çok hızlı ve kontrol edilemez biçimdeyken, bazıları da yavaş ve ayarlanabilir düzeydeler.
Bir kimse yüksek bir yapının ya da bir gökdelenin çatısının köşesine yakın bir yerde durduğunda, beynin süper hızlı korku devresi sistemi anında: "Tehlike var, geri çekil, düşebilirsin" şeklinde kişiyi köşeden uzaklaştıracak otomatik bir güvenlik sinyali verir. Fakat bir ya da iki saniye sonra, daha yavaş algısal sistem kişiyi arkasına bakmaya ve artık tehlikenin geçtiğini fark etmeye yöneltir, çünkü köşede düşmeyi engelleyen bir trabzan vardır. Ancak yine de güvenlik sinyali devrede olmaya devam eder, çünkü kişi aşağı atlama sorgulamasını kendinde yapabilir. Bu tarz bir yanlış yorumlama; ilk olarak 1920 yılında Freud'un Beyond the Pleasure Principle makalesinde ortaya atılan ve kişinin psikoanalitik bir düşünceye yakınlığı (özellikle de ölüm isteği düşüncesiyle --kendi kendine zarar verme güdüsü ve inorganikliğe dönüş--) ile cesaretlendirilebilir.
Araştırmacılar yüksek yer fenomeni olarak isimlendirdikleri çalışmalarını kurguladıklarında, aynı zamanda bu durumun kişinin intihar düşüncesi deneyimiyle ilişkili olup olmadığını da görmek istediler. Araştırma ekibi aslında bu fenomenin intihar düşüncesi geçirmemiş insanlarda da olup olmadığını merak ediyorlardı ve elde ettiklere sonuçlara göre bu deneyim herhangi bir depresyon geçmişi ya da intihar düşüncesi geçirmemiş insanlarda da oldukça yaygın bir durumda. Ekip, 431 üniversite öğrencisine bu tarz bir deneyimi yaşayıp yaşamadıklarını, yaşadıysalar ne sıklıkla yaşadıklarını gösteren bir ölçek tasarladılar. Bunun yanı sıra katılımcıların depresif belirti seviyeleri ve intihar düşüncesi potansiyelleri de test edildi.
Araştırma sonucunda; daha önce hiç intihar düşüncesi geçirmeyen insanların %17'sinin yüksek bir binadan atlama isteğini deneyimledikleri, geçmişte intihar etmeyi düşünmüş insanların ise %56'sının bu dürtüyü deneyimledikleri bulgularına ulaşıldı.
Araştırma çerçevesinde, aynı zamanda da "geri çekil" şeklindeki güvenlik sinyaline aşırı tepki vermenin yüksek yer fenomeni deneyimini yaşamaya aşırı yatkın olma ile bir bağlantısı olup olmadığı da görülmek istendi. Bu tarz sinyallere tepkinin bir işareti de endişe ile ilişkili vücut sinyallerinin (hızlanan kalp atışı gibi) kişinin korkusuzluğunu belirleyen endişe duyarlılığı seviyesi oldu. Geçmişteki araştırmalar yüksek endişe duyarlılığının tehlikesiz vücut sinyallerinin de yanlış bir biçimde tehlikeli olarak değerlendirilmesi eğilimiyle bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu. Araştırma ekibi; daha fazla endişe duyarlılığına sahip olmanın; özellikle de daha önce hiç intihar düşüncesini aklına getirmemiş kişilerde de görülmesine bağlı olarak atlama dürtüsünün frekansıyla da ilişkili olduğu bulgusuna ulaştı.
Vücut işaretlerine genellikle daha duyarlı olan daha önce intihar düşüncesi geçirmemiş insanlar atlama dürtüsüyle beraber gelen güvenlik sinyallerini yanlış yorumlamaya daha yatkın olabilirler. Ancak yine de, söz konusu fenomen üzerinde daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç duyuyoruz.- Boxe, A, B. "What's Behind Call of the Void and the Urge to Jump" " https://www.braindecoder.com/post/whats-behind-call-of-the-void-and-the-urge-to-jump-1299814876
- Hames, Jennifer L., Jessica D. Ribeiro, April R. Smith, and Thomas E. Joiner. "An urge to jump affirms the urge to live: An empirical examination of the high place phenomenon." Journal of affective disorders 136, no. 3 (2012): 1114-1120. http://dx.doi.org/10.1016/j.jad.2011.10.035
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol