Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Büyük bir ihtimalle bu yazıyı kablosuz bağlantıya (WiFi) bağlı bir cihaz üzerinden okuyorsunuz. Ama sadece şu an bağlı olduğunuz ağ ile de sınırlı değil, aslında WiFi etrafımızı çevreleyen- okulda, işte, evde, restoranlarda, marketlerde, parklarda, kütüphanelerde, hastanelerde- yani neredeyse her yerde.
WiFi tarafından çevrelendiğimiz için, aynı zamanda WiFi tarafından yayılan radyo frekans radyasyonuna da maruz kalıyoruz. Bu radyasyon, bazı insanları kanser riskini arttırabileceği düşüncesiyle endişelendirebiliyor. Acaba bu endişelerin gerçekten bir karşılığı var mı?
Kablosuz ağlardan yayılan radyo frekanslarla alakalı iki farklı araştırma çizgisi bulunuyor. (Radyo frekans radyasyonu aynı zamanda cep telefonları ve mikrodalga fırınlar gibi birçok cihazdan da yayılıyor.) Bir tip araştırmada insanların kanser oranları gözlemlenirken, diğer tip araştırmada laboratuvar hayvanlarının kanser oranları üzerinde çalışılıyor. İnsan gözlemleme araştırmalarının şu ana kadar ki bulgularına göre, radyo frekans radyasyonuna sürekli maruz kaldıkları için yüksek risk grubunda sayılan insanların kanser oranlarıyla radyo frekans radyasyonu arasında bir ilişki bulunmuyor. Laboratuvar araştırmalarında da elde edilen verilere göre, radyo frekans radyasyonu ve kanser arasında bir bağlantı yok. Fakat, bu araştırmalarda gözlemlenen bazı biyolojik değişiklikler, varsayımsal olarak, kanserle bağlantılı olabileceği de düşünülüyor. Tabii ki, henüz bu yalnızca bir varsayım niteliği taşıyor.
Bulgular kesin olmadığından dolayı, araştırmalar hâlâ devam ediyor. Fakat, şu ana kadar yaptıkları çalışmalarla saygınlık kazanmış birçok halk sağlığı ve çevre örgütüne göre- U.S. Environmental Protection Agency, National Toxicology Program, Public Health England ve Norwegian Institute of Public Health gibi- WiFi’den maruz kalınan radyo frekans radyasyonunun insan sağlığı açısından herhangi bir tehlikesi bulunmuyor.
WiFi’nin insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaması da büyük olasılıkla, WiFi tarafından yayılan radyo frekans radyasyonun düşük frekanslı ve iyonlaştırıcı radyasyon olmamasından kaynaklanıyor. Bu da, yayılan radyasyonun molekülleri yükleyecek kadar güçlü olmaması anlamına geliyor, yani hücresel seviyede bu radyasyonun herhangi bir zararı yok gibi görünüyor. Ayrıca WiFi tarafından üretilen radyo frekans radyasyon 0.1 vat seviyesinde ve cep telefonlarından yayılandan daha az. Fakat, X-ışınları, gamma ışınları ve ultraviyole ışık gibi yüksek frekanslı radyasyonlar insan ve hayvan sağlığına ciddi tehlikeler oluşturabiliyor.
Eğer ki, yinede radyo frekans radyasyonunun oluşturabileceği potansiyel riskler konusunda endişeliyseniz; kullanmıyorken kablosuz ağınızı kapatmak, kullanmıyorken cep telefonunuzu uçak moduna almak ya da telefonla konuşurken kulaklık ya da hoparlör kullanmak, maruz kaldığınız radyo frekans radyasyonunu en aza indirmenize yardımcı olabilir.
Kaynak: Jennifer Sellers. Can I get cancer from WiFi?. HowStuffWorks. Retrieved 17 July 2015 from http://health.howstuffworks.com/diseases-conditions/cancer/facts/can-get-cancer-from-wifi.htm
WiFi tarafından çevrelendiğimiz için, aynı zamanda WiFi tarafından yayılan radyo frekans radyasyonuna da maruz kalıyoruz. Bu radyasyon, bazı insanları kanser riskini arttırabileceği düşüncesiyle endişelendirebiliyor. Acaba bu endişelerin gerçekten bir karşılığı var mı?
Kablosuz ağlardan yayılan radyo frekanslarla alakalı iki farklı araştırma çizgisi bulunuyor. (Radyo frekans radyasyonu aynı zamanda cep telefonları ve mikrodalga fırınlar gibi birçok cihazdan da yayılıyor.) Bir tip araştırmada insanların kanser oranları gözlemlenirken, diğer tip araştırmada laboratuvar hayvanlarının kanser oranları üzerinde çalışılıyor. İnsan gözlemleme araştırmalarının şu ana kadar ki bulgularına göre, radyo frekans radyasyonuna sürekli maruz kaldıkları için yüksek risk grubunda sayılan insanların kanser oranlarıyla radyo frekans radyasyonu arasında bir ilişki bulunmuyor. Laboratuvar araştırmalarında da elde edilen verilere göre, radyo frekans radyasyonu ve kanser arasında bir bağlantı yok. Fakat, bu araştırmalarda gözlemlenen bazı biyolojik değişiklikler, varsayımsal olarak, kanserle bağlantılı olabileceği de düşünülüyor. Tabii ki, henüz bu yalnızca bir varsayım niteliği taşıyor.
Bulgular kesin olmadığından dolayı, araştırmalar hâlâ devam ediyor. Fakat, şu ana kadar yaptıkları çalışmalarla saygınlık kazanmış birçok halk sağlığı ve çevre örgütüne göre- U.S. Environmental Protection Agency, National Toxicology Program, Public Health England ve Norwegian Institute of Public Health gibi- WiFi’den maruz kalınan radyo frekans radyasyonunun insan sağlığı açısından herhangi bir tehlikesi bulunmuyor.
WiFi’nin insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaması da büyük olasılıkla, WiFi tarafından yayılan radyo frekans radyasyonun düşük frekanslı ve iyonlaştırıcı radyasyon olmamasından kaynaklanıyor. Bu da, yayılan radyasyonun molekülleri yükleyecek kadar güçlü olmaması anlamına geliyor, yani hücresel seviyede bu radyasyonun herhangi bir zararı yok gibi görünüyor. Ayrıca WiFi tarafından üretilen radyo frekans radyasyon 0.1 vat seviyesinde ve cep telefonlarından yayılandan daha az. Fakat, X-ışınları, gamma ışınları ve ultraviyole ışık gibi yüksek frekanslı radyasyonlar insan ve hayvan sağlığına ciddi tehlikeler oluşturabiliyor.
Eğer ki, yinede radyo frekans radyasyonunun oluşturabileceği potansiyel riskler konusunda endişeliyseniz; kullanmıyorken kablosuz ağınızı kapatmak, kullanmıyorken cep telefonunuzu uçak moduna almak ya da telefonla konuşurken kulaklık ya da hoparlör kullanmak, maruz kaldığınız radyo frekans radyasyonunu en aza indirmenize yardımcı olabilir.
Kaynak: Jennifer Sellers. Can I get cancer from WiFi?. HowStuffWorks. Retrieved 17 July 2015 from http://health.howstuffworks.com/diseases-conditions/cancer/facts/can-get-cancer-from-wifi.htm
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
03 Eylül 2018
Tümör Gelişimini Tahmin Edebilen Yapay Zeka
14 Haziran 2017
Tek Bir Molekül Tüm Hücre Bölünme Mekanizmasını Etkiliyor
30 Temmuz 2016
1.7 Milyon Yıl Önceye Ait Bir Kemikte Kanser Vakası Bulundu!
14 Haziran 2015
Kanser kök hücrelerini hedef alan şeker nanoparçacıklar
29 Haziran 2017
Küflü Ay Çekirdeği Karaciğer Kanserine Yol Açabiliyor
04 Haziran 2018
Virüs, Yumurtalık Kanseri Hücrelerini Yok Etmeye Programlandı