Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Taş Devri "modası", garip hayvanların uzuvlarından yapılan kolye ve bileklikleri içeriyordu. Okyanusu aşarak Asya'dan Avustralya'ya geçen ilk insanlar, yol boyunca adalarda keşfettikleri "yabancı" hayvanların kemiklerinden, dişlerinden ve kabuklarından "mücevherler" yaptılar.

Bulgular, Güneydoğu Asya Adaları'nın ilk sakinlerinin, en az Avrupalı komşuları kadar sembolik uygulamalar ortaya koyduklarına dair eldeki delilleri güçlendirir nitelikte.

Modern insanlar ilk olarak en az 60.000 yıl önce bazıları Avrupa'ya doğru olmak üzere Afrika dışına çıkmaya cesaret ettiler. Diğerleri ise, yaklaşık 50.000 yıl önce Avustralya'ya göç etmeden önce, doğuya doğru, Asya kıtasının güney kenarına yayıldılar. Bu göç sırasında, adadan adaya geçişlerinde farklı yeni bitki ve bir dizi egzotik hayvanla karşılaştılar. Elde edilen deliller, karşılaşılan bu türlerin insanların simgesel yaşamlarına hızla entegre olduğunu gösteriyor. Örneğin; 2016 yılında arkeologlar, Timor Adası'ndaki bir mağarada Nautilus pompilius isimli bir Güney Pasifik yumuşakçasının kabuğundan yapılmış 42.000 yıllık  bir kolye bulduklarını duyurmuşlardı. Şimdi ise, Griffith University'den araştırmacılar, Timor'un yaklaşık 900 kilometre kuzeybatısındaki Sulawesi Adası'ndaki yerli hayvanların kemiklerinden ve dişlerinden yapılmış eski aksesuarlara ulaştı.

Tropikal Aksesuarlar

Bulunan aksesuarlardan birisi, ağaçlarda yaşayan tüylü bir keseli hayvan olan Ailurops ursinus türünün parmak kemiklerinden yapılmış bir kolyeden oluşuyor. Araştırmacılar, kemiğin uç kısmında açılmış deliğin onun bir kolyeye ya da bileziğe ait olduğunu ileri sürüyorlar. Diğer iki aksesuar ise, babirüsa veya domuz geyiği olarak bilinen bir domuzun (Babyrousa sp.) dişinden yapılmış boncuklardan oluşuyor.

22.000 ila 30.000 yıl öncesine ait olan üç aksesuar da bir iç mağarada bulundu. Mağara, 2014 yılında bulgusuna ulaşılan 35.000 yıllık bir babirusa resmi ve 40.000 yaşında elle yapılmış bir figür içeren dünyanın en eski kaya sanatının bazılarına yakın olduğu için kazı için seçilmiştir.

Araştırmacılar, Sulawesi ve diğer Avustralya adaları arasındaki kazıların, Wallacea bölgesi olarak bilinen eski tarih öncesi sanat ve kuyumculuk örneklerini ortaya koyacağına inanıyorlar. Öte yandan, Wallacea bölgesinde 2000 adet ada olmasına rağmen, adalardan yalnızca 7 tanesi araştırmalara konu olmuş durumda.

Sulawasi bölgesindeki mağara kazısı- Görsel Telif: Justin Mott/Mott Visuals

Bu da bize, insanları Asya'dan Avustralya'ya götüren rota üzerinde ve her yeni çevredeki sembolik uygulamaları nasıl değiştirdikleri konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini gösteriyor. Yakın zamanda Avustralya'da ortaya çıkarılan 46.000 yıllık kanguru kemiğine ait bir burun süsü, insanların mücevher yapım becerilerini yeni karşılaştıkları bölgelere uyarlamaya devam ettiğini doğrular nitelikte.

İnsanlar, uzunca bir süredir insanın sanatsal dehasının kıvılcımının tarih öncesi Avrupa'dan çıktığını düşünüyorlardı. Ancak ortaya çıkan tüm bu bulgular, dünyanın öbür tarafında aynı anda gelişen karmaşık, sofistike ve sembolik kültürlerin olduğunu göstermektedir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir