Truva Savaşı, 'Sıfırıncı' Dünya Savaşının Son Muharebesi Olabilir
Truva Savaşı, Homer’in bizi inandırmak istediğinden çok daha önemli olabilir. Üzerine çok sayıda film çekilmiş ve kitap yazılmış olan 3200 yıl önce şimdiki Çanakkale yakınlarınd...
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Truva Savaşı, Homer’in bizi inandırmak istediğinden çok daha önemli olabilir. Üzerine çok sayıda film çekilmiş ve kitap yazılmış olan 3200 yıl önce şimdiki Çanakkale yakınlarında da geçen bu olay, bir arkeolog tarafından tartışmalı da olsa ‘’Sıfırıncı Dünya Savaşı’nın bir parçası olarak görülüyor.
Milattan önce ikinci milenyuma kadar, medeniyetler Akdeniz’in doğusu boyunca egemendi. Mısır Yeni Krallığı (Egyptian New Kingdom) ile Anadolu’nun merkezindeki Hititler ve Yunanistan ana kara üzerindeki Mikenler gibi birçok medeniyet bu bölgede bulunuyordu.
Bir nesilden biraz daha fazla sürede de, bütün bu medeniyetler çöktü. Suçlu acaba iklim değişikliği miydi, deprem miydi, sosyal ayaklanmalar mıydı? Arkeologlar bu sorunun cevabı konusunda fikir birliğine varamıyorlar.
Eberhard Zangger’e göre, bu soruya cevap verilememiş olması, aslında yapbozun oldukça önemli bir parçasının kayıp olmasından kaynaklanıyor. Bu kayıp parçayı da, Batı Anadolu’daki güçlü bir medeniyet oluşturuyor; çünkü bu medeniyetin çöküşlerde hayati rolü var. Bahsi geçen bu medeniyet, arkeologlar tarafından neredeyse tamamen göz ardı edilmiş durumda olan, güçlü ve görkemli Luviler.
Araştırmalara göre, Batı Anadolu, mineral ve metal açısından oldukça zengin bir coğrafya ve bu durum da bölgeyi eski uygarlıklar için oldukça önemli bir hale getiriyor. Ayrıca uydu görüntüleri üzerinde yapılan çalışmaların bulgularına göre; bu coğrafya aynı zamanda, Tunç Devri’nin sonlarında oldukça fazla insanın yaşadığı bir bölgeydi. Şimdiye kadar 340 büyük şehir benzeri alan kazılar sonucu belirlendi. Fakat bu bölgedeki şehir sayısının çok daha fazla olduğu düşünülüyor.
Zangger’e göre, bu şehirlerden bazıları o kadar büyük ki; Uzaydan bile görülebilir. bu bölgede bulunmayı bekleyen çok sayıda şehir olması da akıllara durgunluk veriyor.
Hitit belgelerine göre, Batı Anadolu’da birçok önemsiz görülen krallık Luvi dilinin versiyonlarını kullanıyordu. Hitit belgeleri ayrıca, Luvi krallıklarının bazen Hitit İmparatorluğu’na saldırabilecek kadar güçlü koalisyonları kendi aralarında oluşturduklarını da gösteriyor. Zangger, 3200 yıl önce Luvilerin bu yolla Hitit İmparatorluğu’nu yıkıma uğrattığını düşünüyor.
Hititlerin bu mağlubiyetinin ardından, Mısır belgelerinden de ‘’Deniz İnsanları’’ tarafından Mısırlıların saldırıya uğradıklarını anlıyoruz. Zangger’e göre, Mısırlıların ‘’Deniz İnsanları’’ olarak adlandırdıkları topluluk aslında Luvilerdi. Mısır Yeni Krallığı'nın da, zenginlik ve güç için savaşan ‘’Deniz İnsanları’’ akınlarının sonucunda zayıflayıp istikrarsızlaştıkları biliniyor.
Mikenler de bu süreçte, belki Luvi krallıklarının koalisyonunun kendilerine saldıracağını düşündüklerinden olabilir, Ege Denizi’ni geçip Luvilere saldırı başlatıyorlar. Mikenler, bu saldırının ardından Luvi krallıklarının belki de en önemli şehirlerinden birisi olan Truva’yı ele geçiriyorlar.
Yunanistan’a dönecek olursak, bu bölgede de ani bir tehdit ortaya çıkıyor. Zangger’e göre, Mikenlerin sonunu getiren olaylar dizine de iç savaş sebebiyet vermiş olabilir. Bu bölgedeki son medeniyet olan Mikenlerin çöküşünü gerçekleştiren olaylar dizisine Homer’in Odise Destanı’nda da rastlıyoruz.
Zangger’in görüşlerinde belirtilen olayları kısaca sıralayacak olursak; ilk olarak Luviler aralarında kurdukları koalisyonla Hititlere saldırıp onları yok ediyorlar. Daha sonra Luviler savaş güçlerini Mısır uygarlığına doğru yönlendiriyorlar ve Mısır Yeni Krallığı'nın çöküşünü hazırlıyorlar. Bu olaylardan sonra bölgede iki büyük güç kalıyor: Luviler ve Mikenler. Mikenler daha sonra Ege Denizi’ni geçerek Luvilere saldırıp, Truva’yı ele geçiriyorlar. Luvileri mağlup etmesiyle bölgedeki tek güç olan Mikenler de yaşadıkları iç karışıklıklar sonucunda uygarlıklarını kaybediyor.
Zangger’e göre, Doğu Akdeniz’de gerçekleşen bütün olaylara antik belgelerde rastlamamızın sebebi de yalnızca bir dizi olayın antik yazılarla dokümanlanmış olmasından kaynaklanıyor. Zangger bu açıklama ile aynı zamanda, arkeolojik kayıtlarda rastlanan ve neredeyse bütün büyük şehirlerin Tunç Devri sonunda savaşlarla yerle bir edildiği gösteren bulguların da değerlendirilebileceğini düşünüyor.
Zangger’in bu görüşleri henüz bütün arkeologlar tarafından kabul görmüyor. Zangger’in görüşlerini değerlendiren arkeologlar bu çıkarımların doğrulanabilmesi için yeni arkeolojik kanıtlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Kaynak: Trojan War Final Act in World War Zero, New Scientist , 21 May 2016, pg: 12
Milattan önce ikinci milenyuma kadar, medeniyetler Akdeniz’in doğusu boyunca egemendi. Mısır Yeni Krallığı (Egyptian New Kingdom) ile Anadolu’nun merkezindeki Hititler ve Yunanistan ana kara üzerindeki Mikenler gibi birçok medeniyet bu bölgede bulunuyordu.
Bir nesilden biraz daha fazla sürede de, bütün bu medeniyetler çöktü. Suçlu acaba iklim değişikliği miydi, deprem miydi, sosyal ayaklanmalar mıydı? Arkeologlar bu sorunun cevabı konusunda fikir birliğine varamıyorlar.
Eberhard Zangger’e göre, bu soruya cevap verilememiş olması, aslında yapbozun oldukça önemli bir parçasının kayıp olmasından kaynaklanıyor. Bu kayıp parçayı da, Batı Anadolu’daki güçlü bir medeniyet oluşturuyor; çünkü bu medeniyetin çöküşlerde hayati rolü var. Bahsi geçen bu medeniyet, arkeologlar tarafından neredeyse tamamen göz ardı edilmiş durumda olan, güçlü ve görkemli Luviler.
Araştırmalara göre, Batı Anadolu, mineral ve metal açısından oldukça zengin bir coğrafya ve bu durum da bölgeyi eski uygarlıklar için oldukça önemli bir hale getiriyor. Ayrıca uydu görüntüleri üzerinde yapılan çalışmaların bulgularına göre; bu coğrafya aynı zamanda, Tunç Devri’nin sonlarında oldukça fazla insanın yaşadığı bir bölgeydi. Şimdiye kadar 340 büyük şehir benzeri alan kazılar sonucu belirlendi. Fakat bu bölgedeki şehir sayısının çok daha fazla olduğu düşünülüyor.
Zangger’e göre, bu şehirlerden bazıları o kadar büyük ki; Uzaydan bile görülebilir. bu bölgede bulunmayı bekleyen çok sayıda şehir olması da akıllara durgunluk veriyor.
Hitit belgelerine göre, Batı Anadolu’da birçok önemsiz görülen krallık Luvi dilinin versiyonlarını kullanıyordu. Hitit belgeleri ayrıca, Luvi krallıklarının bazen Hitit İmparatorluğu’na saldırabilecek kadar güçlü koalisyonları kendi aralarında oluşturduklarını da gösteriyor. Zangger, 3200 yıl önce Luvilerin bu yolla Hitit İmparatorluğu’nu yıkıma uğrattığını düşünüyor.
Hititlerin bu mağlubiyetinin ardından, Mısır belgelerinden de ‘’Deniz İnsanları’’ tarafından Mısırlıların saldırıya uğradıklarını anlıyoruz. Zangger’e göre, Mısırlıların ‘’Deniz İnsanları’’ olarak adlandırdıkları topluluk aslında Luvilerdi. Mısır Yeni Krallığı'nın da, zenginlik ve güç için savaşan ‘’Deniz İnsanları’’ akınlarının sonucunda zayıflayıp istikrarsızlaştıkları biliniyor.
Mikenler de bu süreçte, belki Luvi krallıklarının koalisyonunun kendilerine saldıracağını düşündüklerinden olabilir, Ege Denizi’ni geçip Luvilere saldırı başlatıyorlar. Mikenler, bu saldırının ardından Luvi krallıklarının belki de en önemli şehirlerinden birisi olan Truva’yı ele geçiriyorlar.
Yunanistan’a dönecek olursak, bu bölgede de ani bir tehdit ortaya çıkıyor. Zangger’e göre, Mikenlerin sonunu getiren olaylar dizine de iç savaş sebebiyet vermiş olabilir. Bu bölgedeki son medeniyet olan Mikenlerin çöküşünü gerçekleştiren olaylar dizisine Homer’in Odise Destanı’nda da rastlıyoruz.
Zangger’in görüşlerinde belirtilen olayları kısaca sıralayacak olursak; ilk olarak Luviler aralarında kurdukları koalisyonla Hititlere saldırıp onları yok ediyorlar. Daha sonra Luviler savaş güçlerini Mısır uygarlığına doğru yönlendiriyorlar ve Mısır Yeni Krallığı'nın çöküşünü hazırlıyorlar. Bu olaylardan sonra bölgede iki büyük güç kalıyor: Luviler ve Mikenler. Mikenler daha sonra Ege Denizi’ni geçerek Luvilere saldırıp, Truva’yı ele geçiriyorlar. Luvileri mağlup etmesiyle bölgedeki tek güç olan Mikenler de yaşadıkları iç karışıklıklar sonucunda uygarlıklarını kaybediyor.
Zangger’e göre, Doğu Akdeniz’de gerçekleşen bütün olaylara antik belgelerde rastlamamızın sebebi de yalnızca bir dizi olayın antik yazılarla dokümanlanmış olmasından kaynaklanıyor. Zangger bu açıklama ile aynı zamanda, arkeolojik kayıtlarda rastlanan ve neredeyse bütün büyük şehirlerin Tunç Devri sonunda savaşlarla yerle bir edildiği gösteren bulguların da değerlendirilebileceğini düşünüyor.
Zangger’in bu görüşleri henüz bütün arkeologlar tarafından kabul görmüyor. Zangger’in görüşlerini değerlendiren arkeologlar bu çıkarımların doğrulanabilmesi için yeni arkeolojik kanıtlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Kaynak: Trojan War Final Act in World War Zero, New Scientist , 21 May 2016, pg: 12
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
03 Ocak 2015
Türkiye`de Bulunan Eski Taş Alet
11 Haziran 2015
Modern Avrupa ve Orta Asya Toplumları Nereden Geldi?
28 Şubat 2015
Doğal Yaşam İçin Yeni Tehdit Işık Kirliliği
13 Kasım 2014
Şempanzeler Neden Medeniyet Kuramadı?
03 Eylül 2015
Uzun Çalışma Saatleri İnsanları Daha Verimli Yapmıyor!