Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
University of Leicester araştırmacıları, 300 milyon yıllık bofa balığı (taş emen balığı, İng. lamprey) ve myxini (hagfish) fosillerinin gözlerindeki retina kalıntılarının hatrı sayılır derecedeki detayları üzerinden omurgalıların gözlerinin nasıl evrimleşmiş olduğuna dair uzun süredir yürürlükte olan teoriyi sarsıntıya uğrattı.

Journal Proceedings of the Royal Society B'de yayımlanan çalışmaya liderlik eden aynı üniversitenin Jeoloji bölümünden Profesör Sarah Gabbott, myxini fosillerinin gözlerini inceleyerek antik hayvanlarda da gelişmiş gözlerin bulunduğunu, iyi görebildiklerini ortaya koyduklarını belirtti. Bu türün yaşayan yakın akrabaları ise milyonlarca yıllık evrimin sonucunda göz dejenerasyonu ile tamamen kör oldu.

Araştırmacılar, Mayomyzon (bofa balığı) ve Myxinikela (myxini) isimli iki çenesiz antik balığa ait karbonifer çağından kalma fosillerinin gözlerini inceledi. Kalıntılar Illinois'deki Mazon Creek fosil yatağından elde edilmişti.

Araştırmada elektron mikroskobu kullanılarak göz yapıları 5.000 kat büyütüldü ve melanozom adı verilen yapılardan oluştukları gözlemlendi. Bu yapı insan gözlerinde de bulunan ve ışığın gelişigüzel yansımasını ve dağılmasını engelleyerek net görüntülerin oluşturulmasını sağlayan mikro yapılar olarak biliniyor.

omugalilarda-gozun-evrimine-dair-yeni-bulgular-bilimfilicom 300 milyon yaşındaki ilkel çenesiz bir bofu balığı türü -yaklaşık 6 santimetre uzunluğunda- ve sağda siyah nokta şeklindeki (biri açık diğeri koyu renkte) gözleri. Telif : Rober Sansom 300 milyon yaşındaki ilkel çenesiz bir bofu balığı türü -yaklaşık 6 santimetre uzunluğunda- ve sağda siyah nokta şeklindeki (biri açık diğeri koyu renkte) gözleri. Telif : Rober Sansom


Bu hali ile mevcut araştırma; fosil omurgalı gözlerinin bahsi geçen detay ile incelenmesi bakımından bir ilk olma özelliği taşıyor ve omurgalı gözlerinin nasıl evrimleşmiş olduğu sorusuna büyük bir ışık tutuyor.

Gözün karmaşık bir yapı olduğu ve çok büyük olasılıkla gradasyon yolu ile (aşamalı olarak) adım adım evrimsel birikimler şeklinde evrimleştiği halihazırda kabul ediliyor. Ancak bu minik değişimler yaşayan hayvanlarda net bir şekilde kaydedilmiş olmadığından ve fosillerde de yumuşak dokuların korunmuş olması nadir bir olay olduğundan net bir biçimde takip edilemiyordu.

Konunun buradan kaynaklanan araştırma ve teori üretme zorluğu, bugüne kadarki teorilerin yaşayan hayvanların gözlerinden yola çıkılarak (araştırmadaki antik hayvanların özelinde kör ve tam olgunlaşmamış myxini gözleri düşünülebilir) göz evriminin ara aşamalarının belirlenmesi şeklinde üretilmesine sebep oluyordu. Yaşayan myxini gözleri, omurgalı olmayanların en basit ışığa-duyarlı 'noktacık' göz yapıları ve bugünkü bofu balıklarının sofistike kamera gözleri veya diğer omurgalı gözlerinin arasında bir yerde durması dolayısıyla bu sorunun da yine bir miktar aşılmasını sağlıyordu diyebiliriz.

Fosillerin gözlerindeki alışılmadık detay, antik myxini türünün fonksiyonel bir görsel sistemi olduğuna ve milyonlarca yıllık evrimle bu gözün kaybolduğuna işaret ediyor. Bu durum da bu karmaşık gözlerin yine göz evrimi için iyi birer veri olmadığını gösteriyor. Çünkü ilk basit göz yapılarından (yaklaşık 540 milyon yıl önce) 300 milyon yıl önceki işlevsel gözleri oluşturan uzun bir evrimsel yol aynı şekilde bilinemezliğini korumuş oluyor, tabii ki ara süreç için iyi örnekler bulunana kadar!

Görme duyumuz en çok araştırılan ve popüler anlamda da en çok ilgi gören duyularımızdan biridir ancak evrimi bir o kadar tartışmalı ve güzergahları da belirsizdir denilebilir. Bu koşullar altında mevcut araştırmadaki yeni bulgular konuyu aydınlatmak üzere, özellikle de omurgalı gözünün evriminin anlaşılması için çok önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
İnsan gözü, yeterli ancak sinirler ve kan damarları retinal fotoreseptörlerin üzerinden geçtiği için kusurlu bir tasarıma sahiptir; fakat işlevsiz ve uyumsal olmayan ara aşamalar kat etmeden ahtapot gözüne doğru evrimleşmesine olanak yoktur (ahtapot gözünde retine gözün "doğru" yüzündedir).


— Gluckman & Beedle & Hanson (Evrimsel Tıbbın İlkeleri, ISBN: 9786053550518)





Makale Referans : Sarah E. Gabbott, Philip C. J. Donoghue, Robert S. Sansom, Jakob Vinther, Andrei Dolocan, Mark A. Purnell. Pigmented anatomy in Carboniferous cyclostomes and the evolution of the vertebrate eye. Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences, 2016; 283 (1836): 20161151 DOI: 10.1098/rspb.2016.1151




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir