Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Koronavirüs salgınına karşılık alınan önlemler her ülkede farklılık gösterirken, insanların da bireysel olarak aldıkları önlemler var. Bu noktada yapılabilecekler, aylardır, en temel biçimde birçok yayın organı ve sosyal medya üzerinden bilgilendirmeler yolu ile paylaşılmaya devam ediyor.

Ancak alacağımız her bir önlem için ne derecede etkili olabileceği veya bizleri hastalıktan ne kadar koruyabileceği ile ilgili net veriler maalesef yok. Hastalık tamamen ortadan kalkmadan -yani istatistikler son halini almadan- bunları net biçimde öğrenmek de bilimsel açıdan mümkün değil. Bizleri en çok düşündüren de acaba bireysel olarak bağışıklık sistemimizi güçlendirecek ne gibi aksiyonlar alıp, ne tip takviyeler kullanabileceğimiz ve hatta ne tip perhizler uygulayabileceğimizdi. Geçtiğimiz günler içinde park ve mesire alanlarının da kapatılması, tamamen evlere kapandığımızda bağışıklık sistemimizi ne oranda zayıflatacağı sorularını akıllara getiriyor.

Elbette, dört duvar arasına sığdırılan hayatın bir takım zararları olacak ancak telaşa kapılmadan, evin havalandırılması, temizliğinin ve nem oranının korunması, ev ortamında dahi günlük olarak bünyenizin alışık olduğu biçimde egzersiz yapılması, besin kalitesinin korunması ve yeterli uyku ile psikolojilerimizin sağlıklı tutulması şu anda yapabileceğimiz en iyi şeyler olacaktır.

İlk iki bölümünü yayınladığımız Virüsler ve Koronavirüs başlıklı podcast yayınlarımızdan sonra (1.Bölüm, 2.Bölüm) gelen sorulardan özellikle bir tanesi dikkat çekiciydi. Acaba bu virüs neden yaşlı bireylerde daha ciddi semptomlar ortaya çıkmasına ve ciddi sonuçlara yol açıyor? Şimdilik literatür bu konuda zengin bir veri havuzu sunmasa da yaptığım literatür taramasından dikkate değer bilgileri paylaşmak istedim.

LSU Health New Orleans School of Public Health’ten James Diaz önderliğinde gerçekleştirilen ve Journal of Travel Medicine’da yayımlanan bir çalışmada, bazı insanların ve özellikle de ileri yaştaki bireylerin neden şiddetli (Severe) akciğer semptomları gösterdiğine bir miktar ışık tutuyor.

SARS beta koronavirüslerinin ilki olan SARS-CoV (2003 epidemiği) ve şimdi de SARS-CoV-2 (COVID-19’a neden olan pandemik virüsü) ACE2 olarak bildiğimiz angiotensin converting enzyme 2 reseptörlerinin özellikle alt solunum yolları üzerinde olanlarına bağlanarak ciğerlere giriş yapan ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüslerdir. Bu viral enfeksiyonun sonucunda da daha az dayanıklı ve/veya eşlik eden başka hastalıkları olan bireylerde 10-14 gün içinde ölümcül olarak solunum fonksiyonlarının yitirilmesine ve daha düşük ölçekte de viral pnömaniye neden olabilmektedir.

Sorumuz ile ilgili olan kısımda ise araştırmalarda şuna dikkat çekiliyor: Başta kardiyovasküler hastalıkları olan -ki bu hastalıklar içinde kalp krizi, yüksek tansiyon, diyabet ve kronik böbrek hastalıkları da bulunuyor- bireylere; ACEI’ler olarak bilinen ACE inhibitörleri -yani ACE enzimi engelleyicileri- ve anjiyotensin reseptörü bloklayıcıları (ARB’ler) en fazla verilen ilaç etken maddeleri arasında bulunuyor. Yani bu bireyler bu medikasyonları çok büyük oranda günlük olarak alıyorlar.

Deneysel modellerde, ACE inhibitörlerinin alınmasının kalp kan dolaşımı sistemi dahilindeki organlarda ACE2 reseptörlerinin artışına sebep olabildiği gösterildi. Yani ACEI’lar ve ARB’ler ile başka hastalıkları tedavi edilen hastalar veya bireyler ciğerlerinde normale göre fazla ACE2 reseptörü bulundurabiliyor. Kısacası bu da virüsün zarfı üzerinde ACE2’ye bağlanan S proteini için daha fazla bağlanma potansiyeli anlamına ve daha hızlı biçimde daha ciddi semptomatik sonucun ortaya çıkmasına neden oluyor.

11 Aralık 2019 ile 29 Ocak 2020 arasında pozitif tanı konulmuş 1,099 hastanın verileri de, hipertansiyon, koroner arter damar rahatsızlığı diyabet ve kronik böbrek rahatsızlığı olan hastaların daha çok etkilendiği sonucunun doğruluyor.

Kullandıkları ilaçlar nedeniyle -elbette her birey kullandığı etken maddenin tam olarak vücudundaki tüm mekanizmalarda nasıl bir işlev görüyor olduğunu bilemeyeceğinden- bireysel olarak doktorlarından aksini duymadığı sürece ekstra bir özen göstererek kendilerini dikkatli biçimde korumayı sürdürmeli ve yine doktorları aksini belirtmediği sürece ilaçlarını almaya elbette devam etmeliler.
Kaynak ve İleri Okuma
  • James H Diaz, M D , MPH&TM, Dr. P H "Hypothesis: angiotensin-converting enzyme inhibitors and angiotensin receptor blockers may increase the risk of severe COVID-19" Journal of Travel Medicine, https://doi.org/10.1093/jtm/taaa041
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir