Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Kanser, çağımızın en yaygın ve en ölümcül hastalık gruplarından birisi olarak, her yıl Dünya genelinde 10 milyona yakın insanın ölümüne sebep olmaktadır. Konusu olduğu komplo teorilerine ve yaygın yanlış inanışlara karşın, kanser hastalığı tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte tamamen çözümsüz de değildir.

Kanserin bir hastalıktan ziyade, hastalık grubu olarak anlaşılması daha doğru olacaktır. Bu bağlamda kanser, bazı vücut hücrelerinin durmadan bölünme yeteneği kazanması ve bu hücrelerin çevreleyen dokuya yayılması ve hatta bazı durumlarda diğer doku ve organlara da sıçraması durumlarının genel adı olarak düşünülebilir. Vücudun birçok noktasında, sayısız genden veya moleküler mekanizmadan kaynaklanabilen kanser, trilyonlarca hücremizde günlük olarak gerçekleşen ve düzeltilemeyen hataların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Normal şartlarda, vücudumuzda her gün yaşlanan / zarar gören hücreler ölmekte (apoptoz) ve üretilen yeni hücreler onların yerine geçmektedir. Kanser ise hem yaşlanan ve zarar gören hücrelerin ölmemesi hem de var olan hücrelerin sınırsız bölünme yeteneği kazanması ile ortaya çıkabilmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi ‘apoptoz’dur. Apoptoz, hücrenin belirli hücre içi sinyallerle zarar gördüğünü, yaşlandığını fark edip intihar etmesi olarak düşünülebilir. Her gün sayısız hücremiz, sağlıklı olarak bu mekanizmayı işletmekte ve vücudumuzun kendilerinden zarar görmesine engel olmaktadır. Ölmesi gereken hücreler ölmedikçe içlerindeki sorunlu mekanizmaların sayısı artmakta, çevre hücrelere yayılmakta ve böylelikle tümör oluşumuna sebep olmaktadır.

Tümörler genellikle katı halde hücre grupları veya hasta dokular olarak gözlemlenmektedir. Ne var ki, çoğu kan kanserinde (lösemi) olduğu gibi katı tümör oluşturmayan kanser tipleri de mevcuttur.Tümörler bulundukları halin dışında temelde ikiye ayrılır. Kötü huylu -malignant- tümörler, edindikleri belirli genetik ve moleküler özelliklerle, çevre doku ve organlara sıçrama hatta kan dolaşımı ve lenf sistemine karışarak tümörün orijinal olarak bulunduğu yerden çok uzaktaki bir dokuya da yayılabilmektedir. Yayıldıkları ve işgal ettikleri dokularda yeni tümörlerin oluşmasına sebep olan kötü huylu tümörler, iyi huylu tümörlerden çok daha ölümcüldür. Yine ciddi büyüklüklere ulaşabilen iyi huylu tümörler ise, yayılma ve sıçrama yeteneğine sahip değildir. Ancak beyinde oluşan iyi huylu tümörlerde ölümcül etkiler yaratabilmektedir.

Kanser, farkındalığın ve erken teşhisin büyük önem taşıdığı hastalıkların başında gelmektedir. Bu bağlamda evrimsel süreçte kanserin ortaya çıkışını, sebeplerini, mekanizmalarını ve hücre döngüsünü anlamak, kanser araştırmalarında güncel literatürü takip edebilmek adına ciddi bir önem arz etmektedir.

Haftaya : Kanserin Ortaya Çıkışı, Kanserli ve Normal Hücreler
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir