Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Yapılan yeni bir araştırma, öğrendiğimiz ilk dilin hayatımız boyunca karşılaştığımız diğer bütün dillere karşı bakışımızı nasıl etkilediğine ışık tutuyor. Kanada’dan bilim insanlarının bulgularına göre, ilk öğrenilen dil beyinde belki de hiç unutulamayacak belirli bir yapı oluşturuyor.

Beyimizde saklanmış bu doku, ilk dil ile ilgili bütün bilgiler hafızadan silinse dahi hala belirgin bir şekilde beyinde bulunuyor. Bu patern, hayatımız boyunca karşılaştığımız ya da öğrendiğimiz dildeki sesleri ve kelimeleri nasıl duyduğumuzu belirliyor. Yani beynimiz, ilk öğrendiğimiz dile göre belirli bir biçim alıyor ya da ilk öğrendiğimiz dile göre kendisini ayarlıyor olabilir.

McGill University ve Montreal Neurological Institute’den bilim insanlarının oluşturduğu bir araştırma grubu, bu konu üzerine bir çalışma gerçekleştirdi. Bilim insanları, sonuçları Nature Communications’da yayımlan bu araştırma kapsamında, ergenlik çağında olan gençlerden oluşan üç grup üzerinde çalıştılar. Gruplardan biri yalnızca Fransızca bilen, ikincisi Fransızca ve Çince’yi akıcı bir şekilde konuşabilen fakat ana dili Çince olan, üçüncüsü de çocukken Çince konuşan fakat şuanda Çince’yi unutmuş ve yalnızca Fransızca konuşabilen gençlerden oluşturuldu. MRI görüntüleme kullanılarak yapılan çalışmada, bütün gençlere sahte fakat Fransızca'ya benzeyen kelimelerin okunuşu dinletildi.

Sonuçlara göre, ilginç bir şekilde, çift dil bilen gençler ve çocukluğunda bildiği Çince’yi şu anda unutmuş gençlerin beyinleri aynı tepkiyi verdi. Çince’yi şu anda bilmeyen bu çocuklar, çok küçük yaşlarda bu dili konuşabiliyorlardı ve iki dil bilerek geçirdikleri zaman da oldukça azdı. Fakat, bu çocukların beyinlerinin işleyişi Çince ve Fransızca’yı akıcı bir şekilde konuşabilen çocuklarınki ile aynıydı. Araştırmacılardan Lara Pierce’in belirttiğine göre, çocukluğun erken dönemlerinde dil öğrenmeye yardımcı olacak kelimeler ciddi bir şekilde beyin tarafından algılanıyor ve diğer sesler bu öğrenme sırasında ekarte ediliyor. Dil öğrenmedeki bu yetenek, çocukluğun erken dönemlerinden sonra kayboluyor.

Araştırmacılara göre; bu bilgiler, dilleri nasıl öğrendiğimiz ve dil öğrenme sürecimizin beynimizde ne tür bir değişikliğe yol açtığının anlaşılmasında yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu bulgular üzerinden yapılacak çalışmalar, bebeklikte dil öğrenmek kolayken daha sonralarda neden zorlaştığının çözümlenmesini sağlayabilir.




İlgili Makale: Nature Communications, Article number: 10073 doi:10.1038/ncomms10073




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir