Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Büyük Patlama'ya alternatif kuramlar üretiliyor ve bunlardan bazıları büyük patlama kadar tutarlı teoriler. Evrenbilimciler, evrenin dört boyutlu bir yıldızın bir kara delik üzerine çökmesiyle fırlatılan kırıntılardan oluşmuş olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bu olasılık evrenin nasıl tüm doğrultularda eşit ve düzgün şekilde göründüğünü de açıklamamıza yardımcı oluyor.

Standard Büyük Patlama Modeli, evrenin sonsuz yoğunluktaki bir noktadan dışarıya patladığını söylüyor. Ancak kimse bu patlamayı neyin tetiklediğini ve o patlama anında olanları fiziğin günümüzde bilinen kuralları bile açıklayamıyor. Aynı zamanda, Büyük Patlama kuramı ile bu vahşi patlamanın, ardında nasıl her yerinde sıcaklığı neredeyse tamamen aynı olan evren bıraktığını açıklayamamakta. Çünkü evrenin doğuşundan bu yana sıcaklığın dengeye gelmesi için yeterli süre geçmiş gibi görünmemekte.

Birçok evrenbilimci için bu eşit dağılmış sıcaklığın açıklaması şu şekilde: Zamanın başlamasının hemen sonrasında, bilinmeyen bir formdaki enerji genç evrenin ışık hızından daha yüksek bir hızda şişerek genişlemesine neden oldu. Böylelikle, neredeyse düzgün dağılımlı bir sıcaklığa sahip bir küçük parça günümüzün kocaman evrenini oluşturmak üzere esneyerek genişledi. Önerilen Büyük Patlama kuramı ise o kadar kaotik ki; genişleyerek evreni oluşturacak o başlangıçtaki küçük parçanın bile var olabileceğinden emin olunamıyor.

Zarın Üzerinde


İlk olarak 2000 yılında ortaya atılan ve tekrar dikkatleri üzerine çeken bu yeni teori modele göre, şu an içinde yaşadığımız 3D (3 boyutlu) evrenin bir zar olduğu iddia ediliyor. Evrenin tamamı ise 'bulk universe' (şişmiş evren) adıyla anılan dört boyutlu bir yapıyı ifade ediyor.

Araştırma ekibi şunu farketti ki, eğer evren kendi 4 boyutlu yıldızlarını içerseydi, bunlardan bazıları içe doğru çökerek aynı bugün bildiğimiz evrendeki gibi kendi 4 boyutlu kara deliklerini oluşturabilirdi: Süpernova olarak patlıyorlar ve dış kabuklarını dışarı atıyorlar.Aynı zaman zarfında iç katmanlar da içe doğru çökerek kara delikleri oluşturuyor.

Evrenimizde, kara delikler için kafes olarak atfettiğimiz, 'olay ufku' küresel yüzeyler vardır. Ne var ki, olağan bir üç boyutlu evrende, kara deliğe bir sınır koymak ancak 2 boyutlu bir yüzey ile gerçekleşebilirdi. 'Şişmiş evren'de ise 4D (4 boyutlu) kara deliğin olay ufku 3 boyutlu bir obje olmalıdır. Buna hypersphere yani hiperküre yapı diyoruz. Ekip, 4D yıldızın ölümünü modellediğinde fark etti ki, dışa atılan dış kabuk 3D olay ufkunu çevreleyen 3D zarı yaratıyor ve yavaşça genişliyor.

Buradan çıkarımla, araştırmacılar içinde yaşadığımız 3 boyutlu evrenin sadece bir zar olabileceğini söylüyor. Zarın genişlemesini de kozmik genleşme olarak algılıyor olabiliriz.

Model Uyuşmazlığı


Model, aynı zamanda evrenimizin homojenliğini de doğal bir şekilde açıklıyor. 4 boyutlu şişmiş evren geçmişte sonsuz uzunlukta bir süre boyunca varolmuş olabileceğinden, 3 boyutlu evrenimizin devraldığı bu 4 boyutlu şişmiş evrenin farklı parçalarının dengeye ulaşması için yeterli fırsat sağlanmış olabilir.Ancak bu resim bazı açılardan problematik görünmektedir. Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’na bağlı Planck Uzay Gözlemevi bu yıl içerisinde evrenin ilk anlarının izini taşıyan radyasyon kalıntısı olan kozmik mikrodalga arkaplanındaki küçük sıcaklık dalgalanmalarını haritalandıran verileri sunmuştu. Gözlenen motifler Standard Büyük Patlama modelinden ve şişkinlikten yola çıkarak yapılan tahminlerle uyuşmakta ancak kara delik modeli Planck’in gözlemlerinden %4 oranında sapma göstermekte. Bu uyuşmazlığı çözmek umuduyla model tekrardan düzenleniyor.

Planck’in sonuçları şişmenin doğruluğunu kanıtlarken, onun nasıl oluştuğu sorusunu da gündeme getiriyor. Çalışmalar, bu şişmenin evrenin daha yüksek boyuttaki gerçeklik içindeki hareketi ile nasıl tetiklendiğini göstermeye yardım edecek.




REFERANSLAR   :

  • Afshordi, N. & Mann, R. B. Preprint available at http://arxiv.org/abs/1309.1487(2013).

  • Dvali, G., Gabadadze, G. & Porrati, M. Phys. Lett. B 485, 208–214 (2000).






 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir