Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar

Hepimizin hatırlayacağı bir filmden giriş yapalım. Kemal Sunal`ın Rıfkı karakterini canlandırdığı, 1981 yapımı Üç Kağıtçı filmindeki meşhur sahneyi hatırlayın; köylü ile yağmurun yağıp yağmayacağı üzerine bahse giren Rıfkı, eklem ağrısı nedeniyle yağmurun ne zaman yağacağını tahmin eder. Güneşli bir günde, yağmur yağacağını söyler ve kısa bir süre sonra yağmur yağar. Bahsi kazanmasının yanında Rıfkı, köylünün medet umduğu her şeyi bilen bir "ermiş"  haline gelir ve kısa sürede adı ermişe çıkar.

Eklem ağrısı ve yağmur ilişkisinin karşımıza çıktığı tek yer yalnızca filmler değildir. Toplum genelinde eklem ağrısı ve yağmur arasında bir bağlantı olduğu görüşü yaygındır. Ancak, milyonlarca doktor ziyareti verisinin incelendiği yeni bir çalışmada, belki de yüzyıllardır toplum içerisinde yerleşmiş olan bu algının aslında yanlış olabileceği önermesinde bulunuluyor.

Büyük olasılıkla, yaşça büyük bir akrabanızın arterit veya sırt ağrısı sayesinde hava durumunu öngörebileceğini söylediğine şahit olmuşsunuzdur. Bu konu üzerine bilimsel araştırmaların da yürütüldüğünü söyleyebiliriz. Ancak, küçük örneklem boyutları ve ağrıların zamanlamalarının hastaların kendileri tarafından rapor edildiği anketler yüzünden, bu çalışmalarda tutarlı sonuçlar elde edilememişti.

Barometrik basıncın değişiminin kronik bir durumu etkilediği fikri tamamen mantıksız olmasa bile, bu ve benzeri yöntemler, insanların gerçekte var olmayan bir bağlantıyı görme ihtimalini de ortadan kaldırmayı zorlaştırıyor.

Harvard University'den bilim insanları ise, Amerika'daki sigorta taleplerini meteoroloji istasyonundan gelen yağış verileri ile ilişkilendirerek bu duruma farklı bir açıdan yaklaştılar. Bu "büyük veri" yaklaşımı, araştırmacılara, tipik anketlerle erişilebilenlerden çok daha büyük bir örneği analiz etme imkanı tanıdı. BMJ dergisinde 13 Aralık 2017'de yayımlanan çalışma kapsamında, 65 yaş ve üstü 1.5 milyondan fazla kişide, 11.6 milyondan fazla eklem veya sırt ağrısı ile ilgili hastane ziyaretlerinin verileri incelendi.

Araştırmacılar, bu ziyaretlerin yağmurlu olan ve yağmurlu olmayan günlerdeki oranını karşılaştırdı. Bulgulara göre, ağrı şikayetleri için alınan randevular ile yağmurlu günler arasında herhangi bir bağlantı yok. Hatta araştırmacılar, aynı bağlantıyı randevu günü, randevu haftası ve randevu haftasından önceki hafta olarak da inceledi. Sonuçlar üzerinden, yağmur ile ağrı şikayetleri arasında ciddi bir ilişki kurulamadı.

Genel olarak, araştırmacılar, ağrıya bağlı şikayetlerin yüzde 6,35'inin yağışlı günlerde ve yüzde 6,39'unun kuru günlerde kaydedildiğini tespit etti. Araştırmacılara göre, bu fark klinik anlamda büyük bir önem arz etmiyor.

Araştırmada herhangi bir bağlantı kurulamamış olması, yine de kesinlik ifade etmiyor. Çünkü, çalışmada yalnızca yağış ve ağrı ilişkisi üzerinde duruldu. Sıcaklık, barometrik basınç gibi etmenler de dikkate alınarak yeni çalışmalar gerçekleştirildiğinde ve ağrı şikayeti ile doktora gitmeyen bireylerin verileri de çalışmalara dahil edildiğinde daha kesin sonuçlar elde edilebilir. Ancak, çalışılan alanın zorluğu göz önüne alınınca, oldukça detaylı, geniş kapsamlı ve incelikli çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir