Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bildiğimiz böceklerin çok büyük bir kısmı halen uçma yeteneğine sahiptir. Canlılar aleminde memelilerden, kuşlara ve böceklere kadar hem morfolojik hem de fizyolojik olarak birbirinden çok farklı canlı grubunda gördüğümüz bir yetenek olduğu için alışık olduğumuz uçma yetisi aslında düşünülecek olursa oldukça şaşırtıcı bir özelliktir. Hava medyumunu ve direncini kendi lehine kullanmayı öğrenebilmiş canlılar bu özelliklerinden edindikleri evrimsel avantajı da kolay kolay kaybetmezler elbette.

Ancak adalar başta olmak üzere bazı coğrafi alanlarda ve iklim koşullarında hiç de azımsanmayacak miktarda böcek türünün uçabilme yeteneğini kaybettiği görülüyor. Avustralya ve Antarktika arasındaki adalarda kısacasi alt-arktik adalarda neredeyse tüm böcek türleri bir şekilde uçma yetilerinden yoksun hale geldi. Sinekler yürüyor, güvelerse sürünüyor.

Araştırmacılardan Monash University School of Biological Sciences'tan Rachel Leihy'nin yaptığı açıklamaya göre Charles Darwin de ada böceklerinin bu kanatsızlaşma trendini biliyordu. Darwin ve botanikçi Joseph Hooker bunun nedeni hakkında tözel bir tartışmaya girişmişti. Darwin'in bu konuya yaklaşımı biraz daha basitti: eğer bir adada uçarsanız, sert okyanus rüzgarları sizi denize savurur Karada kalıp uçmayanlar ise bir sonraki jenerasyonu yaratma şansı bulur ve bu grup uçma eğilimi daha düşük olduğundan kendilerine benzer bir popülasyonu geliştirmeye devam eder.

Bu koşullar altında gerisini doğal seçilim süreci işletiyor. Hooker ise bu bakış açısına başka birçok bilimcinin o dönemde ve devamında yaptığı gibi itiraz edip, Darwin'in hipotezinde yanıldığını öne süregelmişti. Ne var ki bu itirazlar temelde 'sub-Antarctic' adaların Darwin'in argümanının direkt bir örneği olduğu gerçeğini ıskalıyordu.

Yukarda bahsi geçen adalar ise kükreyen kırklar ve hırçın elliler pejoratif deyimleri ile anılan 40 ve 50 ile 50 ve 60 derece enlemleri arasında bulunan Dünya'nın en rüzgarlı alanında konuşlanıyor. Bu bölgelerdeki böceklerin uçamamasını açıklamak için eğer rüzgarlar doğru koşulu oluşturmuyor ise bu durumda başka bir açıklama bulmak durumundayız ancak en azından şu an böceklerin uçamaması ve Darwin'in öngördüğü coğrafi koşulların uyduğu görülüyor.

Alt-antarktik ve Arktik adalardaki böceklerin verileri bir araya getirilerek yapılan yeni bir araştırmada Monash University araştırmacıları böceklerdeki uçma kaybına bir açıklama getirebilmek için şu ana kadar öne sürülen tüm hipotezi teste tabi tuttu. Proceedings of the Royal Society B'de yayımlanan araştırmaya göre bu en rüzgarlı bölgeler için Darwin'in argümantatif hipotezi doğruydu.

Ancak Darwin'in hipotezinde de, uçma yeteneği kaybının evrimine dair modern görüşlere dayalı bir çeşitlenmeye gidilmesi gerekiyordu, şöyle ki; yüksek rüzgar böceklerin uçmak için harcadığı enerjiyi aşırı yükseltip aynı zamanda son derecede zor bir hale getiriyor. Bu da göç, kaynak arayışı gibi veya başka nedenlerle uçmak için kanat ve gerekli kaslara harcama yapmaktansa, üreyip devamlılığa harcama yapmanın böcekler açısından daha mâkul olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Yani zorunlu olarak rüzgarda telef olmaktan dolayı bir seçilimin işlemesinin tek ve ana etken olmadığını göz önüne almak gerekiyor. Enerji saklama mekanizmaları ve vücut uzuvlarının gelişimi sırasında uzantılara harcanan madde ve enerjinin reprodüksiyon sistemlerine harcanması daha büyük bir tercih alanı oluşturuyor olabilir.

Ancak bugüne kadar düşünmekten ve söylemekten yılmadığımız gibi 160 yıl sonra halen Darwin'in görüşlerinin ekolojik evrim çalışmalarına yön verir konumda olmasının ne denli önemli olduğunu söylemeden geçmemek gerekir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir