Güney Çin'de bir mağaradan bulunan dişler Homo sapiens'in Çin'e yaklaşık 100.000 yıl önce ulaşmış olduğunu ortaya çıkardı, ki şu ana kadar araştırmacılar türümüzün o zamanlarda henüz Afrika'dan çıkmamış olduklarını düşünüyorlardı.

Son 10 yıl içinde Asya'da yapılmış en büyük keşif olarak değerlendirilen bulgular, Nature'da yayımlandı. Keşiflerin yapıldığı kireçtaşı mağaraları Çin'in Hunan il bölgesinde bulunan Daoxian ilçesinde bulunuyor. 3 kilometrekareyi aşan bir alanda yapılan kazılarda, mağara sistemi içerisinde 47 adet insan dişi, sırtlan ve soyu tükenmiş dev panda kalıntıları ve düzinelerce başka tür kalıntıları keşfedildi. Araştırmacılar bölgede hiç taş alet bulamadı, buna dayanarak da insanların mağaralarda yaşamadığı ancak kalıntıların buraya avcılar tarafından taşındığı sonucuna vardılar.

Dişlerin net bir kesinlikle Homo sapiens'e ait. Küçük boyutları, zayıf kökleri ve küt uçları anatomik olarak modern insanların da sahip olduğu tipik özellikleri gösteriyor. Ayrıca genel şekilleri itibariyle dişler, bugünün insanları ve 100.000 yıldan çok daha eski olan insan dişlerinden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösteriyor.

Dişlerin yaşı ise bir nevi hileli şekilde hesaplandı diyebiliriz. 50.000 yıldan eski olduğu içlerinde hiç radyoaktif karbon bulunmamasından anlaşıldı. (karbon 14 yaş hesabı, radyoaktif karbonlar bozunacağı için 50-55  bin yıldan ilerisini göstermemektedir) Bu sebepten dolayı ekip, mağaradaki farklı kalsit depozitlerinin yaşlarını hesapladı ve diğer hayvan kalıntılarının yaş hesabı ile karşılaştırarak dişlerin yaklaşık yaşını 80,000 ve 120,000 yıl olarak hesapladı.

İlk Göçmenler

Bu yaş hesabına göre; yaklaşık 50.000 - 60.000 yıl önce insanların Afrika'dan çıkarak kolonizasyona başladıkları savını tam bir çöküntüye uğrattı. Modern insanlara ait daha önceki göç izleri kabaca 100.000 yıl öncesine aitti ve İsrail'deki Skhul ve Kafzeh bölgelerinde bulunmuştu. Ancak araştırmacılar bu izlerin başarısız bir göç deneyiminin kalıntıları olarak görüyor ve bir kolonileşme başlangıcı olduğunu reddiyorlardı.

Araştırmadaki keşif ise başarılı olmuş bir göçün göstergesi olarak sayılıyor. Doğu Asya'ya Homo sapiens -moderin insanların - erken dönemde yayıldığının kesin bir kanıtı olan bulgular göç yolunun da daha önce bilinen yolların daha güneyinden devam ettiğini gösteriyor.

 Dişlerden elde edilen DNA olmadan, bugünkü Asya'lıların; Daoxian'da yaşamış olan insanlarla ilişkili veya bağıntılı olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak Almanya'daki Max Planck Evrimesl Antropoloji Ensitüsü'nden Jean-Jacques Hublin daha sonraki göç dalgaları ile dişlerin ait olduğu insanların değiştiğini düşünüyor. Ayrıca Hublin'in belirttiğine göre bugünkü doğu Asya'lıların batı Asya'da Neandertaller ile insanların çapraz üremesinden geldiğini gösteren başka genetik göstergeler var.

Yine çok net olarak bilinmeyen noktalardan biri de, modern insanların neden Avrupa'ya ulaşmadan önce Doğu Asya'ya kadar vardıkları sorunudur. Avrupa'daki en eski kalıntıların 45.000 yaşında olduğu düşünülürse bu çok ciddi bir fark yaratıyor. Bu noktadaki görüşler Buz Devri Avrupa'sının Afrika'dan göçmekte olan insanlar için bir bariyer etkisi göstermiş olması ve henüz soyu tükenmekte olan Neandertallerin o dönemde Avrupa'da yaşıyor olmasıdır.

Hublin'e göre dişlerin 80.000 yıldan daha eski olması araştırmanın önemini artırıyor. Buna rağmen dişlerin üzerinde gözlenen kıvrımların 50.000 yıldan daha önceki insan dişlerinde pek alışılmadık bir özellik olduğunu belirten Hublin, bu özelliğin de o dönemde göç eden insanların tropik Asya'da zorunlu olarak farklı bir besin alışkanlığı edinmiş ve bu kıvrımları oluşturmuş olmasının da dolayısıyla muhtemel olduğunu açıkladı. Bu nokta yapılması gereken şey ise , Doxian insanlarının diş özelliklerini daha detaylı inceleyerek neler ile beslendiklerini ve dişlerini nasıl kullandıklarını anlamaya çalışmak olacaktır.

Güney Çin bölgesi benzer özellikler gösteren mağaralarla dolu ve yakın zamanda aynı döneme ait ya da daha eski insan kalıntılarının (hatta belki yaptıkları aletlerin) keşfedilmesi mümkün görünüyor. Belli ki araştırmanın bulguları buz dağının görünen yüzünün yalnızca ucu sayılabilir.