Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Çiftçiliğin veya başka bir deyişle modern anlamı ile olmasa da ekip biçme kültürünün gelişmesi ile, özellikle de süt ürünleri paralel gelişme göstermiş ve insanoğlunun evrimi üzerinde küçük ama önemli etkiler yaratmıştır. Spesifik olarak kafatasının şekli süt ürünlerinin tüketimi ile kendine has şeklini almıştır diyebiliriz.

Bahsi geçen bulgunun ve diğer bir takım etkilerin bulgu olarak elde edildiği araştırma UC Davis'ten antrapologlar tarafından Haziran 2017`de Proceedings of the National Academy of Sciences' ta yayımlandı.

İnsan süt ve süt ürünleri tüketiminin coğrafya ve yaşa göre değişiklik gösterdiği hali hazırda bilinmektedir. Uzakdoğu insanlarının büyük çoğunluğu örneğin, anne sütünü takiben süt tüketememekte çünkü küçük yaşlarda süt şekeri olan laktozu sindirecek laktaz enzimini üretmemektedir. Buna karşılık kıta Avrupası ve hatta Büyük Britanya insanları ileri yaşlara kadar laktaz enzimi üretebilmekte ve laktoz intoleransı sorunu yaşamamaktadır.

Besin ve beslenme alışkanlıklarının bu denli farklılık göstermesi ve insan evrimi üzerinde etkili olmasının bir diğer verisi de, geçmişte avlanma ve vahşi bitkileri toplama ile yaşayan insanların çiğneme davranışı için harcadıkları enerji ve efor ile ilişkilidir. Ekip biçme kültürüne sahip olan insanlar ve insan grupları daha yumuşak bir menüye sahip olduklarından çok daha az efor ile besinlerini tüketebiliyordu.

Daha önceki çalışmalar, kafatası şekli ile tarım veya ziraat kültürleri ve de yumuşak besinleri ilişkilendirmişse de, bunun boyutlarını ve bu etkilerin küreselliği yani genel geçerliliğinin kanıtlanmasının çok zor olduğu da anlaşılmıştı. Bir konsensus sağlanmadan da olsa, bilim dünyası bahsi geçen ilişkinin bir trend olarak varlığını biliyordu.

İstatistikçi Mark Grote, Profesör Tim Weaver ve yüksek lisans öğrencisi David Katz, dünya genelinden toplanmış 559 adet kafatası ve 534 adet alt çene kemiğini kullanarak bir meta-analiz gerçekleştirdi. Neredeyse iki düzine pre-endüstriyel topluma ait olan kemik örnekleri, bulguların çok daha küresel olarak yorumlanabilmesini sağladı ve araştırmacıların; insan diyetinin, avcı-toplayıcılıktan tarım toplumlarına geçişte insan kafatasının şekli, formu ve büyüklüğüne olan etkisini modellemelerinin önünü açtı. Araştırmacılar, gerçekleştirilen analizler ile hububat veya süt ürünleri veya ikisini bir arada tüketen toplumlarda, kafatası morfolojisinde ortaya çıkan bir takım önemli değişikliklerin varlığını tespit etti.

Katz'a göre, çiğneme davranışına çok daha az enerji harcayan ve daha az eforla çiğneyen tarım topluluklarının, avcı-toplayıcılara göre kafataslarında belirli noktalarda değişimler, farklılıklar beklenebilirdi. Yapılan analizler ile, bu beklentilerin uyuşması fizik etkinin insan kafatası evrimindeki sonuçlarının netleşmesine katkıda bulundu. Özellikle de süt ürünleri tüketen toplumlarda gözlenen kafatası morfolojisi değişimleri en ciddi orana sahipti. Bilimcilere göre, bu durum ziraat toplumlarının içinde dahi en yumuşak besinleri (peynir gibi) tüketen gruplarda ve/veya insanlarda tarıma geçişin kafatası üzerindeki etkisinin en ciddi seviyelere ulaştığını gösteriyor. En azından ilk çiftçilerde, sütün ve süt ürünlerinin daha güçlü kafatasları ve çene yapısı oluşumuna sebep olmadığı görülmüş oldu. Hatta büyük çoğunlukla durum bunun tam tersiydi.

Tüm bunlara karşın, diyete bağlı değişikliklerin diğer faktörlere bağlı olan değişikliklere göre çok daha küçük olduğu görülüyor. Cinsiyet farkları dahi, aynı besini tüketen bireyler düşünüldüğünde, çene ve kafatası şekil ve morfolojisinde çok daha önemli derecede ayrım yaratıyor.




Kaynak: University of California - Davis. "Farming, cheese, chewing changed human skull shape." ScienceDaily. ScienceDaily, 24 August 2017. <www.sciencedaily.com/releases/2017/08/170824141158.htm>.

Makale Referans: David C. Katz, Mark N. Grote, Timothy D. Weaver. Changes in human skull morphology across the agricultural transition are consistent with softer diets in preindustrial farming groups. Proceedings of the National Academy of Sciences, 2017; 114 (34): 9050 DOI: 10.1073/pnas.1702586114




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir