Günlük hayatımızda aslında farkında olmadan emek verdiğimiz bir eşyaya yönelik daha duyarlı ve koruma güdülü olabiliyoruz. Şöyle hayal edin; kendi ellerinizle şekil verdiğiniz, boyanmasında, dizaynında ve her türlü yapım aşamasında emeğiniz olan bir vazonun kırılması mı sizi daha çok üzer yoksa mağazada görüp beğendiğiniz ve ona biçilen değeri ödediğiniz bir vazonun kırılması mı? Çoğumuz kendi emeğimizin olduğu vazonun kırılmasına muhtemelen çok daha fazla üzülürüz ya da kendiniz yaptığınız bir kekten aldığınız haz ile hazır alınmış paketli bir kekten aldığınız haz da muhtemeldir ki; aynı olmayacaktır.
Dan Ariely ve beraberindeki araştırma ekibi insanların ürünleri değerlendirirken, o ürüne verdikleri emeğin değerlendirmeye olan etkisini araştırmak için birtakım deneyler yürüttü. Literatürde “IKEA Etkisi” olarak bilinen bu durum, emek verilen ürünlerin değerinin diğerlerine kıyasla daha fazla görülmesi olarak tanımlanıyor. Yani, eğer ki insanlar bir şey için emek veriyorsa; emek verdikleri şeyi normalden daha değerli buluyorlar. Araştırma ekibi, “IKEA etkisine” dair yeni bir koşul öne sürüyor ve insanların emek verdikleri ürün eğer başarıyla sonuçlandıysa, o ürünü değerlendirirken daha fazla değer verdiklerini iddia ediyor. Tersi biçimde, eğer emek verilen ürün başarısızlıkla sonuçlanmışsa “IKEA etkisi” ortadan kalkıyor ve kişiler bu ürünlere diğer ürünlere kıyasla daha fazla önem addetmiyorlar.
Birden fazla deneyin yürütüldüğü araştırma kapsamında ilk olarak, ekip; iki gruba ayırdığı katılımcılardan, birinci gruba; “Kassett” adlı IKEA kutularını, içlerinde kurulum yönergeleriyle birlikte sunuyor ve katılımcılardan bu kutuları montajlamalarını istiyor. İkinci grupta yer alan katılımcılara ise, montajlanmış haldeki kutuları yalnızca incelemeleri için sunuluyor. İlk aşamadan sonra her iki gruptan da aynı özelliklerde olan “Kassett” kutularına bir fiyat biçmeleri isteniyor. Yapılan analizler sonucunda, kutuyu kendisi kuran katılımcıların, kutuların hazır bir şekilde verildiği katılımcılara kıyasla kutulara daha yüksek fiyatlar biçtikleri görüldü.
Ürün sonucuna dair başarıyı test eden ikinci deneyde ise, birinci gruptaki katılımcılardan kurulum yönergeleriyle birlikte kutuyu kurmaları isteniyor. İkinci gruba ise kutuyu kurmak için kurulum yönergeleri veriliyor, kutuyu kurma aşamasına geçmelerine de izin veriliyor ancak bu grubun kutuyu tamamen kurmalarına izin verilmeden deney sonlandırılıyor. Bu gruptaki katılımcılar kutuyu tamamlamak için tüm ekipmana ve bilgiye sahip ancak bitirmeye küçük bir aşama kala kutuyu kurmayı bırakıyorlar. Her iki grubun da tutumlarını ölçen araştırma ekibi, beklendiği gibi; kutu kurulumunu tamamlayan gruptaki katılımcıların, tamamlayamayan katılımcılara kıyasla hem kutularını daha değerli bulduklarını hem de kutularına daha yüksek fiyat çektiklerini gözlemledi.
Araştırma sonuçları, emek verilen ürünlerin sırf emek verildiği için değerli görüldüğünü ileri sürüyor. Araştırmacılara göre, bu etki ürünün üretim aşamasında ürüne yüklenen anlam olabilir. Ekip, ürüne anlam yüklemenin sebebinin de ürünün üretim aşamasında harcanan emek olduğunu, bu emeğin de sevgi uyandırması ve beyindeki ödül sistemini devreye sokmasının muhtemel olabileceğini ileri sürüyor. Öte yandan, ürünün üretim aşamasında hafızalar edinmemiz, kolaylık ve zorluğuna dair çeşitli duygular edinmemiz o ürünü daha farklı algılamamıza ve değerlendirmemize yol açıyor olabilir.
Bir ürünün yapımına şahit olmanın ve/veya o süreçte bizzat görev almanın; üretim sürecine ilişkin zorluğun farkına varmamızı sağladığını, dolayısıyla da daha kıymetli bir şey olarak görmemizi sağlıyor olabileceğini söyleyebiliriz.- Norton, M. I., Mochon, D., & Ariely, D. (2011). The'IKEA effect': When labor leads to love. https://www.hbs.edu/faculty/publication%20files/11-091.pdf
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol