Post Author Avatar
İdris Kalp
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen

Isaac Newton, “Dürüstlük, daima sadelikte bulunur.” demişti. Ancak biyolojik bağlamda dürüstlük, o kadar da sade değildir ve tam olarak da anlaşılamamıştır. Fakat Zürih Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma sayesinde bu durum artık değişmek üzere.

Araştırmacılar, invaziv olmayan beyin uyarım yöntemleri kullanarak dürüstlük davranışını kontrol etme olasılığını ortaya koydu. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımladıkları çalışmalarında, beynin sağ dorsolateral prefrontal korteksinde  doğruyu söylemek ile bencillik arasında mevcut bir karar verme süreci saptadılar.

Yapılan çalışmada, katılımcıların hile yaparak kazançlarını arttırabilecekleri bir zar atma deneyi tasarlandı. Katılımcıların yaklaşık % 8’i çıkarlarını arttırabilecekleri zamanlarda hile yaparken, diğer katılımcıların büyük kısmının zaman zaman hile yaptığı ve kalan diğer zamanlarda doğru söylemeyi tercih ettikleri gözlemlendi.

Katılımcıların, dürüstlük tutumlarında değişiklik yapılıp yapılmayacağını görebilmek adına araştırma ekibi beyinde bazı uyarımlar gerçekleştirdi. Beynin sağ dorsolateral prefrontal korteksinde invaziv olmayan transkranyal (kafatası içinden geçen) doğru akım uyarımı kullanıldı.  Uyarım sonucunda, başlangıç ölçümünde zaman zaman hile yapan katılımcıların hile yapma sıklıklarının azaldığı gözlemlenirken, sürekli hile yapmaya başvuranların ise tutumlarında herhangi bir değişiklik gözlemlenmedi. Bulgular, ahlâki ikilemde kalan katılımcılarda hileye başvurma sıklığının uyarımla azaltılabildiğini ancak ahlâki bir ikilemde kalmayan katılımcılarda ise herhangi bir değişiklik yaratılmadığını ortaya koyuyor.

Doğruları Ortaya Çıkarmak

Çoğu durumda doğruları elde etmek oldukça önemlidir. Zaten dürüst insanlar sağlıklı bir toplumun temeli değil midir?

Araştırmacılara göre, dürüst tutumlara dair beyinde gerçekleşen süreçler, bireysel farklılıklara ve dürüst davranma ile alâkalı muhtemel patolojilere dayanıyor olabilir.

Eğer dürüstlüğün ihlâli, biyolojik bir sorunu temsil ediyorsa; yaptıkları hilelerden dolayı insanları sorumlu tutmak ne derece doğru olur sorusunu gündeme getiriyor. Bu noktada da biyolojik yatkınlığın insanların dürüstlüğünü ne derecede etkilediği anlamak önemli hale geliyor. İşin tuhafı, araştırmacılar, beyin uyarımı yönteminin sadece maddi güdülere karşılık ahlaki güdüler üzerinde düşünen, yani doğruyu söylemeye karşılık kazançlarını arttırmak üzerinde kafa yoran insanların dürüstlüğü üzerinde etkisi olduğu bulgusuna ulaştı.

Araştırma ekibi, gerçekte bu beyin uyarımı tekniği için daha pratik uygulamalara vurgu yapmamış olsa da, tekniğin elbette ki potansiyel kullanım alanları mevcut. Belki de bu yöntem, mevcut yalan tespiti teknolojilerinin geliştirilmesine neden olabilir veya adli durumlarda kişilerin yasal yollarla sorgulanmasında kullanılabilir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir