Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Biyologlar, evrimsel istatistikçiler ve antropologlar da dahil olmak üzere 22 bilim insanından oluşan uluslararası bir ekip, yaşayan ve soyu tükenmiş 1400 memelinin beyin kütlesini karşılaştırdı. 28 Nisan'da (2021) Science Advances'da yayımlanan araştırmada, son 150 milyon yılda memelilerde beyin ve vücut büyüklüğünün nasıl evrimleştiğine dair bir zaman çizelgesi oluşturdu. Araştırma sonuçları, vücut büyüklüğüne bağlı olarak beyin boyutunun hayvan zekâsının bir göstergesi olarak kabul edilmesine karşı bu ilişkinin evrimsel süreç boyunca tutarlı bir ölçek izlemediğini ortaya koydu.

Aralarında antik balinalar ve bugüne kadar bulunmuş eski dünya maymunu kafatası da olmak üzere, 107 fosilin değerlendirildiği araştırmada, beyin kütlesi verileri yerine kafataslarından elde edilen endokraniyal hacim verileri kullanıldı. Beyin ölçümleri daha sonra uzun evrimsel süreç boyunca beyin boyutunun vücut boyutuyla karşılaştırılması için vücut boyutuyla birlikte analiz edildi.

Şaşırtıcı olan ise, bugün yaşayan memelilerin göreceli beyin boyutlarındaki çeşitliliğin çoğunun, atalarının soylarının kitlesel yok oluş ve diğer felâket olaylarından sonra geçirdiği değişikliklerle açıklanabilmesiydi. Bu, yunuslar, filler ve büyük maymunlar gibi en büyük memeli beyinlerinin aşırı oranlarda evrimleşmesinin 23-33 milyon yıl önceki bir iklim değişikliği olayından sonra meydana geldiğini gösteriyordu.

Araştırmaya göre, örneğin büyük beyinli insanlar, yunuslar ve filler bu boyutları farklı şekillerde elde etti. Fillerin vücut büyüklüğü arttı, ancak şaşırtıcı bir şekilde beyin büyüklüğü daha da arttı. Öte yanda, yunusların vücut büyüklükleri azalırken, beyin büyüklükleri arttı. Büyük maymunlar, beyin ve vücut büyüklüklerindeki artışlara uygun genel bir eğilimle birlikte çok çeşitli vücut boyutları gösterdi. Buna karşılık, insan soyunu temsil eden homininler, büyük maymunlara kıyasla vücut boyutunda göreceli bir azalma ve beyin boyutunda bir artış gösterdi.

Araştırmacılara göre, bu kompleks örgüler herhangi bir tür için beyin boyutunu vücut boyutuyla karşılaştırmanın türlerin zekâsının bir ölçüsünü sağladığına dair kökleşmiş paradigmanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İlk bakışta, vücut büyüklüğünün evrimsel yörüngesini hesaba katmanın önemi pek de dikkate alınacak bir veri gibi görünmeyebilir. Sonuçta, filler, yunuslar ve büyük maymunlar gibi büyük beyinli memelilerin birçoğu da büyük bir beyin-vücut boyutuna sahiptir. Ancak durum her zaman böyle değildir. Örneğin, California deniz aslanı, dikkat çekici zekâsının aksine küçük bir beyin boyutuna sahiptir.

Evrimsel tarihi hesaba katan bu çalışma, California deniz aslanının, büyük olasılıkla suda yaşayan etoburların yarı suda yaşayan bir nişe çeşitlenmesinden dolayı, vücut büyüklüğü üzerindeki güçlü seçici baskılar nedeniyle düşük bir beyin-vücut boyutuna ulaştığını ortaya koyuyor. Başka bir deyişle, beyin büyüklüğünün azalması nedeniyle değil, artan vücut boyutundaki seçilim nedeniyle göreceli olarak düşük bir beyin boyutuna sahiptirler.

Araştırmaya göre, bazen, görece büyük beyinler, yeni bir yaşam alanına veya hareket etme biçimine uyacak şekilde vücut boyutundaki kademeli bir azalmanın sonucu olabilir - başka bir deyişle, zekâ ile hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla, araştırma ekini görece beyin büyüklüğünü bilişsel kapasitenin bir temsilcisi olarak kullanmanın, bir hayvanın evrimsel geçmişine ve beyin ve vücudun yaşam ağacı boyunca üzerindeki değişimindeki nüanslara göre yeniden ayarlanması gerektiğini savunuyor. 

Çalışma ayrıca beyin büyüklüğündeki çoğu değişikliğin --66 milyon yıl önceki kitlesel yok oluş ve 23-33 milyon yol önceki bir iklim değişimi gibi-- Dünya tarihindeki iki felâket olayından sonra gerçekleştiğini ileri sürüyor. Makale yazarları, zekânın evrimini gerçekten yakalama çabalarının, daha üst bilişsel süreçlerden sorumlu beyin bölgeleri gibi nöroanatomik özellikleri incelemeye yönelik daha fazla çaba gerektireceğini düşünüyor. Öte yandan beyin-vücut büyüklüğü ilişkisinin zekânın evriminden tamamen bağımsız olmadığı, ancak aslında zekânın ötesine geçen büyük ölçekli çevresel baskılara yönelik daha genel adaptasyonların bir göstergesi olabileceği iddia ediliyor.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir