Altıncı Kitlesel Yok Oluş Olayı
Bilim insanları şu ana kadar beş kere gerçekleştiğini düşündüğümüz kitlesel yok oluş olaylarına bir yenisinin eklendiği duyurdu. 260 milyon yıl önce gerçekleştiği tespit edilen ...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bilim insanları şu ana kadar beş kere gerçekleştiğini düşündüğümüz kitlesel yok oluş olaylarına bir yenisinin eklendiği duyurdu. 260 milyon yıl önce gerçekleştiği tespit edilen olay, aslında önceden de biliniyor ancak boyutlarının kitlesel yok oluş sayılmasına yetecek kadar büyük olup olmadığı, var olan türlerin ne kadar büyük bir yüzdesinin yok olmasına neden olduğu tam olarak bilinmiyordu. Mevcut keşif ile, Dünya üzerindeki yaşam ve evrim tarihindeki yok oluş olayı sayısı 6'ya yükseldi.
Şimdiye kadar altıncı büyük yok oluşun bizi beklediğini, gelecekte gerçekleşme ihtimali olan bu fenomenin insanları da kapsayıp kapsamayacağını tartışan bilim dünyası olası sebeplerini tespit etmeye ve muhtemel sonuçlarını da önden tespit etmeye çalışıyordu. Artık, bu konu yedinci yok oluş olarak kendisine literatürde yer bulacak.
New York University Biyoloji Bölümü'nden Michael Rampino, Historical Biology'de yayımlanan analizleri ile ilgili olarak, şiddetli ve zararları çok büyük olan kitlesel yok oluşların sayısını ve zamanlamalarını bilmenin temel nedenlerini anlamamız için çok büyük bir önem taşıdığı açıklamasında bulundu. Rampino, tüm bu altı yok oluşun bir şekilde yıkıcı çevresel ve iklimsel çalkantılar ile ilişkili olduğu daha da özele inecek olursak yanardağ patlamalarının bazalt selleri ve bunun neden olduğu kalın lav akıntılarının 2.5 milyon kilometrekareden fazla alanı kaplamasının bunlara neden olduğunu belirtti.
Bilim insanları daha önce, yalnızca beş büyük yok oluş olayının vuku bulduğunu ve her birinde bir jeolojik çağın bitişi ve yeni bir jeolojik çağın başlangıcını gözlemleyebildiğimizi tespit etmiş ve çoğu zaman akışını bu biyolojik ve/veya jeolojik dramatik değişimlere göre yapmıştık. Geçmişten bugüne sırası ile 5 yok oluş şu şekilde sıralanıyordu: Ordovisyen periyodun sonunda 443 milyon yıl önce, Geç Devonyan'ın sonunda 372 milyon yıl önce, Permiyan'ın sonunda 252 milyon yıl önce, Triyasik dönemin sonunda 201 milyon yıl önce ve son olarak da dinozorların yeryüzünden silinmesine sebep olan Kretase'nin sonunda 66 milyon yıl önce.
Bunları takiben de, içinde bulunduğumuz jeolojik çağ içerisinde sürekli devam etmekte olan tür çeşitliliğindeki azalmanın 'yedinci' yok oluşun sinyalleri ve/veya bizzati kendisi olduğu tartışmaları sürmekteydi. Bu yedinci yok oluşun da tahminlere göre, en az diğerleri kadar yıkıcı olacağı be türlerin çok büyük çoğunluğunun yer yüzünden silineceği düşünülüyordu.
Historical Biology'de yayımlanan çalışmada ise Guadalupyan (Guadalupian) veya Orta Permiyan'da 272 milyon ila 260 milyon yıl önceleri arasında sürmüş olan kitlesel yok oluş konusuna odaklanıldı. Araştırmacılar, Guadalupyan sonuna denk gelen yok oluş olayının deniz ve karadaki canlıların büyük çoğunluğunu etkilediğini raporda belirtti.
Buna sebep olan çevresel sebep ise, Güney Çin'de bulunan yukarıdaki görselde de bulunan Emeishan sert sivri kayalıkları oluşturan volkanik bazalt akıntılarıydı. Patlamanın etkilerinin diğer yok oluşlar ile de büyük benzerlik gösterdiği görülüyor.
Bu gibi büyük patlamaların atmosfere büyük oranda sera gazları salınmasına ve bu konsantrasyonun artmasına sebep olduğunu biliyoruz. Biriken karbondioksit ve metan gazları ise sıcak ve oksijen açısından fakir okyanusların ortaya çıkmasına ve deniz yaşamının artık son derece zor bir konuma gelmesine sebep oluyor.
Tüm tür çeşitliliği kaybı ve ekolojik zarar hesaba katıldığında araştırmacılar Guadalupyan yok oluşunun altıncı büyük yok oluş olarak diğer beş olaya katıldığını belirtiyor.
Şimdiye kadar altıncı büyük yok oluşun bizi beklediğini, gelecekte gerçekleşme ihtimali olan bu fenomenin insanları da kapsayıp kapsamayacağını tartışan bilim dünyası olası sebeplerini tespit etmeye ve muhtemel sonuçlarını da önden tespit etmeye çalışıyordu. Artık, bu konu yedinci yok oluş olarak kendisine literatürde yer bulacak.
New York University Biyoloji Bölümü'nden Michael Rampino, Historical Biology'de yayımlanan analizleri ile ilgili olarak, şiddetli ve zararları çok büyük olan kitlesel yok oluşların sayısını ve zamanlamalarını bilmenin temel nedenlerini anlamamız için çok büyük bir önem taşıdığı açıklamasında bulundu. Rampino, tüm bu altı yok oluşun bir şekilde yıkıcı çevresel ve iklimsel çalkantılar ile ilişkili olduğu daha da özele inecek olursak yanardağ patlamalarının bazalt selleri ve bunun neden olduğu kalın lav akıntılarının 2.5 milyon kilometrekareden fazla alanı kaplamasının bunlara neden olduğunu belirtti.
Bilim insanları daha önce, yalnızca beş büyük yok oluş olayının vuku bulduğunu ve her birinde bir jeolojik çağın bitişi ve yeni bir jeolojik çağın başlangıcını gözlemleyebildiğimizi tespit etmiş ve çoğu zaman akışını bu biyolojik ve/veya jeolojik dramatik değişimlere göre yapmıştık. Geçmişten bugüne sırası ile 5 yok oluş şu şekilde sıralanıyordu: Ordovisyen periyodun sonunda 443 milyon yıl önce, Geç Devonyan'ın sonunda 372 milyon yıl önce, Permiyan'ın sonunda 252 milyon yıl önce, Triyasik dönemin sonunda 201 milyon yıl önce ve son olarak da dinozorların yeryüzünden silinmesine sebep olan Kretase'nin sonunda 66 milyon yıl önce.
Bunları takiben de, içinde bulunduğumuz jeolojik çağ içerisinde sürekli devam etmekte olan tür çeşitliliğindeki azalmanın 'yedinci' yok oluşun sinyalleri ve/veya bizzati kendisi olduğu tartışmaları sürmekteydi. Bu yedinci yok oluşun da tahminlere göre, en az diğerleri kadar yıkıcı olacağı be türlerin çok büyük çoğunluğunun yer yüzünden silineceği düşünülüyordu.
Historical Biology'de yayımlanan çalışmada ise Guadalupyan (Guadalupian) veya Orta Permiyan'da 272 milyon ila 260 milyon yıl önceleri arasında sürmüş olan kitlesel yok oluş konusuna odaklanıldı. Araştırmacılar, Guadalupyan sonuna denk gelen yok oluş olayının deniz ve karadaki canlıların büyük çoğunluğunu etkilediğini raporda belirtti.
Buna sebep olan çevresel sebep ise, Güney Çin'de bulunan yukarıdaki görselde de bulunan Emeishan sert sivri kayalıkları oluşturan volkanik bazalt akıntılarıydı. Patlamanın etkilerinin diğer yok oluşlar ile de büyük benzerlik gösterdiği görülüyor.
Bu gibi büyük patlamaların atmosfere büyük oranda sera gazları salınmasına ve bu konsantrasyonun artmasına sebep olduğunu biliyoruz. Biriken karbondioksit ve metan gazları ise sıcak ve oksijen açısından fakir okyanusların ortaya çıkmasına ve deniz yaşamının artık son derece zor bir konuma gelmesine sebep oluyor.
Tüm tür çeşitliliği kaybı ve ekolojik zarar hesaba katıldığında araştırmacılar Guadalupyan yok oluşunun altıncı büyük yok oluş olarak diğer beş olaya katıldığını belirtiyor.
Kaynak ve İleri Okuma
- Michael R. Rampino, Shu-Zhong Shen. The end-Guadalupian (259.8 Ma) biodiversity crisis: the sixth major mass extinction? Historical Biology, 2019; 1 https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/08912963.2019.1658096
- James Devitt, New York University News Release, Researchers Unearth “New” Extinction, 9 Eylül 2019, ";s:1
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
13 Haziran 2015
Karbon salınımını kesmek, dolaylı olarak açlığa sebep olabilir
17 Ekim 2015
Havadaki Karbonu Tutabilen Yeni Kristal Malzeme
22 Aralık 2018
Venüs'teki Depremleri Tespit Edecek Balonlar