Biz insanlar, aslında, oldukça işini bilen bir türüz, ancak vücut parçalarımız söz konusu olduğunda sadece boşuna yer kaplayan birkaç organımız olduğu da ortada. Düşündüğümüzde, apandis, erkeklerin meme uçları ya da 20'lik dişlerimiz olmaksızın da oldukça iyi idare edebiliriz. Nitekim bilim insanları; bu organların evrimsel sürecimizin kalıntıları olduğunu düşünüyorlar. Peki vücudumuzu kaplayan tüylerin ve kılların ne anlamı var?
Her ne kadar kendimizi çok kıllı olarak görmesek de, insanlarda beş milyon civarında kıl kökü (folikül) vardır. Bu kıl kökleri derinin üstünde bulunur ve kılların çıktıkları yerlerdir. Üstelik kafamızdan sonra en çok kıl yoğunluğunun bulunduğu yer burnumuzdur.
Evrimsel biyolog Darren Curnoe'ye göre; evrim sürecinde insanlar, dört ayak üzerinde yürümekten evrilerek iki ayak üzerine kalkmaları ile birlikte yiyecek aramak için daha uzun mesafelere yürümeye ve koşmaya başladılar. Bu eylemleri yapabilmeleri için ise vücutlarını daha serin tutmaları gerekiyordu ve dolayısıyla da vücutlarındaki kıllar bu süreçte azaldı.
Nitekim; kıllarımız hala vücut ısımızın düzenlenmesi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Dışarısı soğuduğunda, kıl köklerinde bulunan küçük kaslar kılların dikleşmesine yol açar ve böylelikle de vücudun yakınında bulunan ısı daha kolay içeri alınmış olur. Bu durum; "tüylerim diken diken oldu" ya da "ürperdim" dediğimizde kıllarımızla deneyimlediğimizde olan durumdan başka bir şey değildir.
Dolayısıyla, bu açıdan bakıldığında; vücudumuzu kaplayan tüm tüylerin bir işlevi olduğunu söyleyebiliriz, tıpkı burun kılları ya da kirpiklerimizde olduğu gibi. Nitekim; burun kılları ve kirpikler, dışarıdan gelebilecek olası yabancı maddelerin içeri girişine engel olarak vücudumuzu korur.
Peki ya, göğüste ve genital bölgede bulunan kıllara ya da kaşlara ne demeli? Bu bölgelerde bulunan kıllar neden kollarımızdaki kıllardan daha çok uzuyorlar? Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Bilim insanları hala bu soruların cevapları konusunda kesin kanıtlar bulabilmiş değiller. Ama yine de bildiğimiz bir şey var ki; kıllarımız tamamıyla işlevsiz değiller.
Kaynak: UNSWTV:"How Did We Get Here? - Why are we so hairy?", https://www.youtube.com/watch?v=rb_zRbxPcwo
Her ne kadar kendimizi çok kıllı olarak görmesek de, insanlarda beş milyon civarında kıl kökü (folikül) vardır. Bu kıl kökleri derinin üstünde bulunur ve kılların çıktıkları yerlerdir. Üstelik kafamızdan sonra en çok kıl yoğunluğunun bulunduğu yer burnumuzdur.
Peki neden kuzenlerimiz primatlar kadar kıllı değiliz?
Evrimsel biyolog Darren Curnoe'ye göre; evrim sürecinde insanlar, dört ayak üzerinde yürümekten evrilerek iki ayak üzerine kalkmaları ile birlikte yiyecek aramak için daha uzun mesafelere yürümeye ve koşmaya başladılar. Bu eylemleri yapabilmeleri için ise vücutlarını daha serin tutmaları gerekiyordu ve dolayısıyla da vücutlarındaki kıllar bu süreçte azaldı.
Nitekim; kıllarımız hala vücut ısımızın düzenlenmesi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Dışarısı soğuduğunda, kıl köklerinde bulunan küçük kaslar kılların dikleşmesine yol açar ve böylelikle de vücudun yakınında bulunan ısı daha kolay içeri alınmış olur. Bu durum; "tüylerim diken diken oldu" ya da "ürperdim" dediğimizde kıllarımızla deneyimlediğimizde olan durumdan başka bir şey değildir.
Dolayısıyla, bu açıdan bakıldığında; vücudumuzu kaplayan tüm tüylerin bir işlevi olduğunu söyleyebiliriz, tıpkı burun kılları ya da kirpiklerimizde olduğu gibi. Nitekim; burun kılları ve kirpikler, dışarıdan gelebilecek olası yabancı maddelerin içeri girişine engel olarak vücudumuzu korur.
Peki ya, göğüste ve genital bölgede bulunan kıllara ya da kaşlara ne demeli? Bu bölgelerde bulunan kıllar neden kollarımızdaki kıllardan daha çok uzuyorlar? Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Bilim insanları hala bu soruların cevapları konusunda kesin kanıtlar bulabilmiş değiller. Ama yine de bildiğimiz bir şey var ki; kıllarımız tamamıyla işlevsiz değiller.
Kaynak: UNSWTV:"How Did We Get Here? - Why are we so hairy?", https://www.youtube.com/watch?v=rb_zRbxPcwo
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

06 Ekim 2015
Yeni İnsan Türü "Homo naledi"nin El ve Ayak Yapısı

07 Kasım 2014
Penis Nereden Geliyor?

20 Eylül 2017
Yüz Şekli ve Boyutu, Cinsel Dürtü ile Nasıl İlişkili?

02 Nisan 2016
Vajina Hakkında Bilmeniz Gereken 15 Şey