Post Author Avatar
Ozan Zaloğlu
S. Demirel Üniversitesi - Çevirmen
'Kedi paraziti' olarak bilinen Toxoplazma gondii, dünya nüfusunun yaklaşık %50'sine bulaşmış durumda; hatta bazı bölgelerde enfeksiyon oranı %95'e kadar çıkıyor. Test yaptırmadıkça parazitin size de bulaşıp bulaşmadığını bilmenin yolu bulunmuyor. Tabi bu parazitin, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi çeşitli zihinsel rahatsızlıklarla ilişkilendirilmesinin vereceği ipucu dışında.

Konuya yabancı olanlar için anlatırsak Toksoplazma, Toksoplazmozis hastalığına neden olan ve kedigillerde üreyen bir parazittir. Aslan, kaplan, çita vb türlerin minyatür kuzeni olan evcil kedilerin bünyesinde de bu parazit üreyebilir ama çoğunlukla başka konaklara bulaşma olayı, doğrudan hayvanla temas sonucu gerçekleşmez. Örneğin bir kediyi severken toksoplazma alma riski, marul veya az pişmiş et yerken (ya da çiğ et kesilirken kullanılan mutfak eşyaları dezenfekte edilmediğinde), piknik yaparken, çiçek toplarken ya da kan nakli sonucu alma riskinden çok daha azdır; tabi kedinin dışkısına da umumi tuvaletlere (yani insan dışkısına) karşı olduğunuz kadar dikkatli olmanız kaydıyla. Evinizde beslediğiniz kedilerinizde de durduk yere zaten toksoplazma olmaz ama yaşam koşullarınıza bağlı olarak çeşitli aralıklarda iç parazit hapı vererek toksoplazma olasılığını bütünüyle ortadan kaldırabilirsiniz.

Toksoplazmozis, sağlıklı yani bağışıklık sistemi kuvvetli insanlarda pek belirti göstermez ve sıkıntı yaratmaz. Ancak hamile kadınlar ve yaşlı insanlar gibi ödünlü bağışıklık sistemlerine sahip olanlarda bir dizi başka bozukluğa yol açabilen bir hastalıktır. Çoğu doktor, bu parazitten hasta olma tehlikesi bulunmadığı sürece Toksoplazma testi olmak için zahmet etmemenizi önerse de, yapılan çalışmalar, parazit ve belirli konak davranışları arasında ilginç bağlantılar bulunduğunu ortaya çıkarmıştır.

Önceki yıllarda yapılan bir araştırmanın öncülerinden, Çekya'da bulunan Charles Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Jaroslav Flegr, Toksoplazmanın tehlikeli durumlara karşı verdiğimiz tepkiyi değiştirme şekli dolayısıyla, sıtmanın yaptığı kadar fazla insanı veya yılda en az bir milyon insanı öldürüyor olabileceğini belirtmişti. Önceki araştırmalarda, Toksoplazmanın bulaştığı farelerin, doğuştan gelen "kedi idrarı korkusu"nu kaybettikleri ve çalışan hafızalarının zayıflama işaretlerini gösterdikleri bulunmuştu.

Parazitin kemirgen beyinlerine müdahale ederek kendi yaşam döngüsünü tamamlamaya yardımcı olduğu varsayılıyor ve bilim insanları şimdiye kadar yıllardır, parazitin insan konaklarında benzer bir durumun meydana gelip gelmediğini araştırıyordu. Avustralya'daki Walter ve Eliza Hall Enstitüsü'nden parazit araştırmacısı Chris Tonkin şöyle söylüyor: "Toksoplazma enfeksiyonu ile şizofreni ve bipolar bozukluğun da içinde bulunduğu psikiyatrik hastalıklar arasında etkileyici bir bağlantı bulunuyor."

Toksoplazmanın bulaştığı insanlarda garip bir şeylerin olduğu görünse de, bilimsel kanıtlar yetersiz durumda. Yine de Toksoplazma konusunda belirsiz olmaktan uzak olan bir şey var; o da bağışıklık tepkimizi düzenleme yeteneğine sahip olduğu. Dünyanın bazı bölgelerinde parazitin neredeyse yerel nüfusun tamamına bulaşmış olması, parazitin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor ve parazitin başarısı, bağışıklık sistemimiz ile hassas bir denge bulmasında yatıyor.

Toksoplazma, vücut bağışıklığının kendisine olan tepkisini yeterince düşük tutarak, insan konaklarda gelişebilmeyi sağlama alıyor; fakat bir yandan da bağışıklığı yeterince yüksek tutarak, bulaştığı insanların dev bir parazit kuluçkası olarak sağlıklı bir hayat sürmesini sağlıyor. Bilim insanları sonunda bunun nasıl gerçekleştiğini buldular. Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı'ndan Matthew Bowler şöyle söylüyor: "Parazit, konağın iltihap tepkisini yeniden yapılandırıyor. Normalde vücudumuzun savunmasını tetikleyecek olan zincir tepkimesini tamamen deviriyor."

Normal koşullar altında, vücudunuzdaki hücreler bir parazit tespit ettiği zaman, bir dizi molekül sinyali, p38α adı verilen bir proteini etkinleştirir ve onu hücrelerin çekirdeğine girmeye yönlendirir. Protein burada, hastalık yapan mikrobu etkisiz hale getirmek amacıyla bir iltihap tepkisi tetikleyen genleri etkinleştirir. Toksoplazma, ilginç bir şekilde sadece bu sinyalleri engellemek yerine, tam tersini yaparak istediğini elde ediyor: Bowler ve takımı, parazitin aslında insan iltihap tepkisini başlattığını ve ardından kendi ihtiyaçlarına göre bunu düzenlemeye geçtiğini buldular.

Sonuçları Structure dergisinde yayımlanan bu araştırma, Fransa'daki Gelişmiş Biyobilim Enstitüsü'nden Muhammed Ali Hakimi'nin önderlik ettiği önceki bir çalışmaya dayalı. Hakimi, Toksoplazmanın, vücudun bağışıklık sistemi devreye girmeden önce p38α proteinini doğrudan etkinleştiren ve GRA24 adı verilen bir protein salgıladığını bulmuştu. Takım şimdi GRA24'ün, p33α'ya hücrenin kendi proteinlerinden çok daha güçlü şekilde bağlandığını ve bu durumun, vücudun sunduğu bağışıklık sistemi seviyesini kontrol etmesine olanak sağladığını buldular. Bununla beraber, Toksoplazma proteini, vücudun iltihap cevabını kapatmasını da önlüyor, bu yüzden hastalık, halihazırda zayıflamış bağışıklık sistemlerine sahip olan insanlarda çok tehlikeli olabiliyor.

Takım şu sonuca varmış: "İltihap sinyalinin sıkı şekilde kontrol edilmesi, ya hastanın ölümüne yol açan çok zayıf bir tepkiyi, ya da istilayı önleyen çok güçlü bir tepkiyi engelliyor." Bu parazitin tüm bağışıklık sistemimizi ne kadar kolayca yönetebildiğini görmek biraz can sıkıcı olsa da, bu araştırma bilim insanlarının daha etkili iltihap karşıtı ilaçlar geliştirmesine yardım edebilir. Şu anda hepsi p33α'nın etkinliğini engellemeye odaklanmış durumdalar, fakat Toksoplazma, benzer bir etkinin bunu etkinleştirip kontrol etmek amacıyla alternatif bir yol bulmaktan nasıl türetilebileceğini gösterdi.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir